Üç Büyükler
LİGİMİZDE kupalara, şampiyonluklara ambargo koymuş, kuruluşları itibarıyla yaşları Cumhuriyetimizin yaşından bile büyük olan, başarıları dolayısıyla Üç Büyükler yakıştırması yapılan, ülkemizin en çok taraftara sahip üç güzide takımı lig maçlarında dökülüyor. Ben kendimi bildim bileli Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin birbirine nazire edercesine böyle aciz bir duruma düştüğüne ilk defa tanık oluyorum. İlk yarının bitmesine dört hafta kala herkes "şampiyon belli, ikinci kim ona bakalım" diyor. Lider Trabzonspor Beşiktaş'tan 18, Galatasaray'dan 16 ve Fenerbahçe'den de 12 puan önde.
YALÇIN'IN AYRILIĞI BEKLENEN SON
Süper Lig'de 15 hafta geride kalmışken, Üç Büyükler'in bu kadar çaresiz bir duruma düştüğü filmi daha önce ne ben izledim ne de başkaları. Beşiktaş ligde ve Avrupa'da tam dokuz maçtır galip gelemezken ilk puanını geçen hafta Kasımpaşa karşısında berabere kalarak aldı. Galatasaray desen Avrupa'da aslan ligde ise kedi. Son dört maçtır galip gelemiyor. Fenerbahçe başka bir alem, o da haftalardır galip gelemiyordu, sonunda Vitor Pereira değişik bir kadroyla maça başlayarak büyük bir sürpriz (!) yaptı ve Rizespor'u yendi.
Üç Büyükler'in her oyununu taraftarları korku filmi gibi yüreği ağzında seyrediyor. İnanılır gibi değil. Hadi Vitor Pereira'ya zaten güvenmeyen çoktu. Dolayısıyla kendisinden beklenen yanlışları yapıyor diyelim. Peki imparator Fatih Terim ve zekasıyla öne çıkan Sergen Yalçın'a ne demeli? Bir türlü arzulanan futbolu sergileyip beklenen puanları alamıyorlar. Ellerinde sihirli değnek var sanarak şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyorlar. Bu durum ne yazık ki beklenen sonu getirdi ve Sergen Yalçın istifa etti.
GALATASARAY'IN AVRUPA'DAKİ BAŞARISI
Fatih Terim UEFA Avrupa Ligi'nde başarılı çünkü rakipleri topa daha çok sahip olurken Galatasaray rakibinin hatasından faydalanıp golleri kovalıyor. Ligimizde ise Galatasaray için maç kazanma senaryosu tam tersine dönüyor. Bu sefer Galatasaray baskın oynuyor, rakipleri kapanıp Galatasaray takımının hatasını kolluyor ve yaptıkları hızlı hücumlarla da puanları toplayıp amacına ulaşıyor. Tıpkı Galatasaray'ın Avrupa maçlarında yaptığı gibi. Peki ben bir garip spor yazarı olarak buradan görüyorum da koskoca imparator görmüyor mu? Elbette görüyordur diye düşünüyorum ama sorunu çözecek oyunu da bir türlü oynayamıyor.
Beşiktaş Takımı Teknik Direktörü Sergen Yalçın'ın geçen sene elde ettiği çifte kupa sonrası doygunluğa erişmiş hali, bugün arka arkaya yaşadığı başarısız sonuçların sebebi olabilir. Belki de her hafta çıkardığı değişik 11'lerle maça başlaması güç bende diyerek şansına çok güvenmesinden kaynaklanıyor da olabilir.
Sergen Yalçın Beşiktaş'a teknik direktör olduğunda, ben en çok Oğuzhan Özyakup, Gökhan Töre, Adem Ljajic ve genç oyuncular için sevinmiştim. Çünkü futbolculuk geçmişinde yaşadıklarından ötürü, bu futbolcuların duygusal çöküşlerinde en büyük desteği Sergen Yalçın'ın vereceğini düşünmüştüm. Sanırım yanıldım. Kimse bana "Sergen hocanın destek vermediğini nereden biliyorsun" demesin. Bir teknik direktör yeterki istesin. Futbolcuyu kesinlikle kazanır...
TRABZONSPOR'DA İLK 11 İSTİKRARI
Lider Trabzonspor zirveyi istikrarlı 11'i ile yakaladı. Abdullah Avcı sakatlık hariç neredeyse hiç ilk 11'ini değiştirmedi. Üç Büyükler'in hocaları ise her hafta 5-6 oyuncusu değişen farklı kadrolarla maça başladı.
Şampiyonluğa oynayan bir takımın kalitesi aslında kapanan takımları çözecek oyun kurgusunu sergilediğinde ortaya çıkar. Yoksa tek taktiğin oyuncuya ders verme amaçlı her maçta değişik 11'le sahaya çıkmak olursa hem futbolcunun güvenini yitirirsin, hem de oyunsal anlamda istenilen devamlılığı bir türlü yakalayamazsın. Üç Büyükler'in başarısızlığının temel sebebi bu. Bu durumu çözmek çok kolay ama egolarından sıyrılmak zor galiba...