Üçüncü yol!
Türkiye’de sandıktan oy alan siyasi eğilimler iki ana grupta toplanıyor. Diğer taraftan her geçen gün Türkiye’nin sorunları katlanarak büyüyor. Halkımızın her iki gruptan da pek hoşnut olmadığını samimi sohbetlerde anlıyoruz. Türkiye, hem iktidarın hem de muhalefetin şiddetle eleştirildiği dünyadaki ender ülkelerden birisi!
BİR ANA AKIM SİYASİ HAREKET
Bu hareketin en belirgin özelliği Cumhuriyet’in kurucu değerlerine karşıtlık! Türk milletinin ismi ile kavgadan bayram kutlama yasaklamalarına, siyasi simge sayılacak kıyafet aksesuarlarından ders müfredat programlarına kadar her alanda bu tespiti kolaylıkla yapabiliyoruz. Ayrıca hem dış ilişkilerde hem de iç siyasette Sünni mezhepçiliği öne çıkaran Müslüman Kardeşler zihniyeti göze çarpıyor. Bu ise Türkiye’nin dış politika ve diplomaside hareket yeteneğini kısıtlıyor; manevra alanını daraltıyor. Bu bakış açısı ile Türkiye somut ulusal çıkarlarını formüle edemiyor; zorunluluk arz eden politikaları bir türlü hayata geçiremiyor. Türkiye önündeki geniş dünyayı kucaklayamıyor. Bu nedenle Vatan Savaşı’nda zafiyet alanları ortaya çıkıyor.
DİĞER ANA AKIM SİYASİ HAREKET
Bu hareketin en belirgin özelliği Batı ülkeleri ve kurumları ile olan yapısal bağları! PKK’nın siyasi kanadı olan HDP’ye özel bir önem atfediliyor. HDP’nin tutuklu vekillerinin derhal serbest bırakılması talep ediliyor. Demokrasi ve adalet söylemleri ile FETÖ’nün tasfiye sürecinde kafa karıştıran açıklamalar yapılıyor. Türkiye’nin sınır ötesi girişimleri “saldırganlık” olarak tanımlanıyor. PKK ile mücadele “iç barış” söylemi içinde sulandırılıyor! ABD-İsrail koridorunu sekteye uğratan ve terör devletçiğine hançer saplayan Fırat Kalkanı Harekâtı’na karşı çıkılıyor. PKK’nın da talebi olan “eşit vatandaşlık” ve “Avrupa özerklik koşulları” gibi kavramlar Kongre’sinde oy birliği ile kabul ediliyor. “Kanımızın son damlasına kadar” diyecek kadar keskin, fanatik bir Avrasya karşıtlığı dikkat çekiyor. Nerede durduğu kestirilemiyor! “Sosyal Demokrat” olarak kendini ifade eden Parti, Başkanı’na göre Liberal Demokrat!
ORTAK ÖZELLİKLER
İki siyasi akım, aynı ölçüde olmasa da Avrupa-Atlantik sisteme bağımlılıktan vaz geçemiyor! Küresel düzen içinde liberal ekonomiyi savunan iki grup yeni bir ekonomik model önermiyor. Sisteme bağlı oldukları için cari açığı yok edecek, işsizliği azaltacak, üretimi esas alan bir vites değişikliği yapamıyor! TSK’nın muharebe etkinliğini azaltan yeni düzenlemelerin Türkiye’nin güvenliğini nasıl olumsuz etkileyeceğini algılayamıyor...
DİĞERLERİ
Daha küçük ölçekli, kendini milliyetçi olarak tanımlayan bir yapılanma büyük ölçüde bir ana akımın siyasetlerini benimsiyor. Kurulacağı söylenen diğer merkezi yapılanma ise genellikle diğer ana akıma yakın eylem ve söylemleri ile öne çıkıyor. Her iki yapıda da yeni ya da özgün bir siyasi proje görünmüyor!
ÇIKIŞ YOLU
Türkiye’de tüm bunların dışında “Üçüncü Yol”u savunan Vatan Partisi hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük bir etki yaratıyor. Altı ok’a bütün gücüyle sahip çıkıyor. CHP’nin 1930’lu yıllarını efsanevi bir başarı öyküsü olarak değerlendiriyor. “Dersim değil, Tunceli!” diyor. Yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadeleyi ülke bütünlüğünün vazgeçilmez bir koşulu olarak görüyor. Bu mücadelenin başarısı için komşu ülkelerle işbirliğini zorunlu addediyor. Bu çerçevede bağımsızlığımızın teminatı olan gurur kaynağımız TSK’ya yönelik yeni düzenlemeleri şiddetle reddediyor.
Eşit vatandaşlık, özerklik, tarikatlara özgürlük gibi zırvalara cepheden karşı çıkıyor. Mezhepsel ve etnik her türlü düzenlemenin iç savaşı körükleyecek sinsi emeller taşıdığını beyan ederek, “Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı” ve “Türk Milleti” kavramlarına sıkı sıkıya sarılıyor. Vatan Savaşı’nın ancak üreten bir ekonomi ile sürdürülebileceğini görüyor. Batı’nın ekonomik tehdit ve şantajlarına ancak “Milli Direnme Ekonomisi” yoluyla cevap verilebileceğini biliyor.
Vatan Partisi başı dik, tam bağımsız ve Atatürk’te birleşen güçlü bir Türkiye sözü veriyor. Vatan Partisi, büyük Türk Milleti’ne kısa zamanda refah, güvenlik, adalet ve mutluluk vaat ediyor. Vatan Partisi cennete giden “Üçüncü Yol”un kaldırım taşlarını döşüyor.