18 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ukrayna provokasyonunun perde arkası

Hüseyin Vodinalı

Hüseyin Vodinalı

Eski Yazar

A+ A-

Ukrayna 2014’ten beri tam bir saatli bomba.

ABD yanlısı neo faşistler iktidarı kanlı bir Maydan komplosuyla ele geçirdikten sonra, 2008 Gürcistan rolüne soyundular.

Ülkedeki Rus yanlılarını katlettiler, ülkeyi böldüler, Malezya yolcu uçağını düşürdüler, Kırım Yarımadası’nı Rusya’ya hediye ettiler.

Son numaraları ise Azak Denizi’nde çıkan askeri kriz oldu.

Rusya daha ilk noktada bunun kasıtlı bir tahrik olduğunu söyledi.

Savaş konumuna geçen Ukrayna hemen NATO’yu çağırdı.

NATO da destek sözü verdi.

Ukrayna provokasyonunun perde arkası - Resim : 1

Şimdi her aklı başında insan soracaktır; “İyi de neden Gürcistan’da ağzının payını alan ABD ve NATO, şimdi umutsuzca Ukrayna üzerinden yürümeye çalışıyor ki?”

Şundan dolayı; ABD, Ukrayna ve Kuzey Avrupa’da yarattığı NATO’sal gerginlikle, Rusya’yı çevirmeye çalışıyor.

Bunun sebebi de Almanya ile Rusya arasındaki denizaltı doğalgaz boru hattı Kuzey Akım ve Türkiye ile Rusya arasındaki denizaltı TürkAkım.

ABD, Avrupa ve Türkiye’nin enerji alanında Rusya’ya bağımlı olmasından fena halde rahatsız.

Bunu ilk açıklayan Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek oldu.

Kanıt olarak da 27 Kasım’da açıklanan Ukrayna-ABD mutabakat metnini gösterdi.

Perinçek, daha da önemlisi Ukrayna ve ABD Dışişleri Bakanları’nın 16 Kasım’da Waşington’da bu mutabakat metni üzerinde anlaştıklarını, fakat metnin açıklanmasının 27 Kasım’a bırakıldığını, yani 25 Kasım’daki Kerç Boğazı provokasyonu sonrasına saklandığına işaret etti.

Perinçek, bu provokasyonun da 16 Kasım’daki Waşington buluşmasında planlandığını iddia etti.

Hedefin sadece Kuzey Akım ve TürkAkım değil, Türkiye ve bütün Avrasya olduğunu vurguladı.

PROVOKASYONUN HEDEFİ: RUSYA İLE KUŞAK VE YOL

Kanadalı siyasal bilimci profesör Michele Chossudovsky, Azak Denizi’nin Karadeniz’e açıldığı nokta olan Kerç Boğazı’nın aynı zamanda Çin’in Kuşak ve Yol girişiminde önemli rol oynayacak bir geçiş olduğunu yazdı.

Kerç Boğazı sadece askeri açıdan önemli değil, Moskova ile Don Nehri üzerinden büyük tonajlı gemilerin Karadeniz’e ulaşmasını sağlayan bir çıkış.

Bu yılın Mayıs ayında açılan 19 kilometre uzunluğundaki Kerç Köprüsü ise Kuşak ve Yol Girişimi’nde önemli bir geçit.

Prof. Chossudovsky, bu köprüdeki tren yolunun Batı ile Hazar Denizi ve Orta Asya’yı birbirine bağlayan bir Avrasya hattı oluşturduğunu ve bunun da Kazakistan’dan İran ve Rusya’ya ayrılan orta koridordan, Rusya yani kuzey kolunu oluşturduğunu yazdı.

Ukrayna provokasyonu sadece Türk ve Kuzey Akım ile Kerç Köprüsü’nü hedef almıyor, Perinçek’in dediği gibi bütün bir Avrasya’ya kast ediyor.

Büyük resmi güzel anlatan, bağımsız jeopolitik uzmanlarından William Engdahl, Globalresearch.com sitesinde önemli bir yazı kaleme aldı.

Yazının başlığı: Russia Is Key to Asia’s Future Development. Putin’s Asia Pivot. China’s Belt and Road. Towards A “Greater Eurasian Partnership”

Türkçesi; “Rusya, Asya’nın gelecekteki kalkınmasında anahtar ülke. Putin Asya’nın kilidi. Çin’in Kuşak ve Yol’u. Gelişen Avrasya Ortaklığı.”

Engdahl, burada Ukrayna provokasyonun bir bakıma perde arkasını yazmış.

Çin’in ekonomik, askeri, siyasi her yönden saldırıya geçen ABD karşısında zor durumda olduğu bir dönemde, Putin’in akılcı ve kurtarıcı hamlelerini sıralamış.

Çin merkezli Kuşak ve Yol Girişimi’nin ABD tarafından karalanıp, Malezya gibi potansiyel ülkelerin caydırıldığı bir dönemde, Rusya’nın farklı noktalardan devreye girdiğini anlatmış.

APEC’TEKİ PUTİN

Mesela son APEC (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği) Zirvesi’ne Başbakanı Medvedev’i gönderen Putin, 14 Kasım’da Singapur’da düzenlenen ASEAN (Güney Doğu Asya Milletleri Topluluğu) Zirvesi’ne katıldı.

Buraya Avrasya Ekonomik Birliği adına gelen Putin, ASEAN ile AEB arasında bir işbirliği memorandumuna imza attı.

Bu anlaşmaya göre iki birlik üyeleri arasında yatırım ve ticaret artırılacaktı.

Putin, Singapur’da aynı zamanda Şanghay İşbirliği Örgütü’nü de temsil ediyordu ve bu örgütte Çin, Hindistan, Pakistan gibi devler de vardı.

Ukrayna provokasyonunun perde arkası - Resim : 2

ASEAN üyelerinin geleneksel Çin korkusu yerine gerekli mesafeyi koruyan bir Avrasya lideri olarak Putin zirvede, “Kuşak ve Yol İşbirliği’nden sözüm ona borç batağı gerekçesiyle uzaklaşan Malezya’nın 90’lık Başbakanı Mahatir Muhammed ile özel ve önemli bir görüşme yaptı.

Malezya Başbakanı Mahatir’den başka, Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Endonezya Cumhurbaşkanı Widodo, G. Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae ile Çin ve Tayland Başbakanları ile görüştü.

ASEAN ile AEB arasındaki memorandumda, gümrükler, e-ticaret, hizmet sektöründe ticaret, enformasyon teknolojileri, iş geliştirme ve teknik mevzuatlar üzerinde anlaşmalar yapıldı.

Rusya, burada Çin’e rakip değil, fakat Çin’in ezici ekonomik gücünden korkan Asya ülkeleri için alternatif bir tamamlayıcı ülke rolüne soyunuyordu.

Rusya, Çin ile stratejik işbirliğini geçen zaman içinde sağlamlaştırdı.

ABD’nin "böl ve güçsüzleştir" politikalarına karşı soğuk savaş dönemi düşman olan Rusya ve Çin, güçlü bir Avrasya işbirliğine imza attı ve Trump’ın saldırgan hamleleri, iki Asya devini daha da yakınlaştırdı.

O yüzden Putin’in adımları, Şi Jinping’i kızdırmaktan ziyade, onun projesi olan Kuşak ve Yol’un gelişen şartlara göre yeniden kalibrasyonunu kolaylaştıracak hamleler yaptı.

Mesela Çin’e soğuk duran Vietnam ile Rusya’nın başını çektiği AEB arasında serbest ticaret anlaşması mevcut. Vietnam, Rusya/AEB için ASEAN ülkelerine bir giriş noktası oluşturuyor.

RUSYA AVRASYA’DA KİLİT VE PİVOT ÜLKE

Ama daha da önemlisi Rusya’nın, Çin’in rakibi sayılacak ülkeler olan Japonya ve Hindistan ile ilişkileri...

Çin’in geleneksel müttefiki Pakistan ise Hindistan’ınki de Rusya’dır.

Hindistan ve Pakistan’a her daim yakın olmak ve onları kullanmak isteyen ABD’ye karşı gözle görünür bir işbirliği yapıyor Putin ile Şi.

Çin, Kuşak ve Yol girişiminde Gwadar Limanı'na uzanarak pek çok tehlikeli deniz noktasını baypas edeceği “Çin Pakistan Ekonomik Koridor” (CPEC) projesiyle Pakistan’a yatırım yaparken, Rusya da Hindistan ile bir demiryolu anlaşması yaptı. Anlaşma ekim ayında, Yeni Delhi’deki Rusya-Hindistan Ekonomik forumu sırasında imzalandı.

Çok büyük bir proje bu.

Hindistan’ın güneyinden kuzeyine bir hat önce İran’a ulaşacak daha sonra Rusya’yı geçecek ve İran’a ve Orta Asya ülkelerine uzatılabilecek.

Japonya ile de 9 bin 289 kilometrelik Trans Sibirya demiryolunu devreye sokacak bir anlaşmanın peşinde Putin.

Kuril Adaları sorunu çözülürse, G. Kore ve Japonya malları Sibirya üzerinden Rusya’nın batısına ve Avrupa’ya, denizyolundan daha kısa bir zamanda ve yüzde 40 daha az maliyetle ulaşacak.

ABD’nin Çin’e açtığı ticaret savaşı öyle bir noktaya geldi ki, Yeni Zelanda’da Huawei telefonları güvenlik gerekçesiyle yasaklanabiliyor.

İşte Rusya, bu noktada Çin’in de elini rahatlatabilecek alternatif Asya açılımlarıyla, ABD’nin müttefiki sayılan Japonya, Hindistan, Güney Kore, Malezya, Vietnam gibi ülkeleri yanına çekebiliyor.

Putin, Çin ile arayı koparmadan Kuşak ve Yol girişiminde üçüncü bir yol oluşturuyor.

Rakip değil tamamlayıcı, kolaylaştırıcı bir rol oynuyor.

Siyaset satrancını bir dönem karşısına Batı tarafından rakip olarak çıkarılan satranç şampiyonu Gari Kasparov’dan daha iyi oynayan bir devlet adamı Vladimir Putin.

Yeni milenyumun da en kalıcı iz bırakan ve dünya mimarısını değiştiren Devlet Başkanı olarak adını tarihe yazdıracak.

Ukrayna krizinde ABD’nin hedefi, işte bu Rusya’yı ayrıştırıp yalnızlaştırmak, Türkiye ve Almanya gibi Avrasya partnerleriyle arasını açmak.

TÜM AVRASYA GÜÇLERİ RUSYA’YA DESTEK VERMELİ

Doğu Akdeniz ve Suriye’nin kuzeyinden Amerikan tehdidi altındaki Türkiye’nin, yahut da AB’yi içeriden parçalayarak dize getirilmeye çalışılan Almanya’nın Rusya’nın yanında olması yetmez.

Asya’daki izolasyondan kendisini kurtaran Rusya için Çin’in de Avrupa ve Batı Asya’da devreye girip ABD saldırganlığına karşı gereken desteği vermesi beklenir.

Rusya ve Çin olmadan ne Avrasya/Kuşak ve Yol olur, ne de ABD hegemonyası kırılır.

Putin, geçen yılki APEC toplantılarında Büyük Avrasya Ortaklığı projesini açıklamıştı.

Buna göre Rusya, Çin, Japonya ve Güney Kore’yi birleştirecek bir “Süper Enerji Kuşağı” oluşturulmalıydı.

Hindistan ile Rusya’nın kuzey-güney eksenli demiryolu projesi de Korybko gibi bazı uzmanların iddiasının aksine, Kuşak ve Yol’a rakip değil, tamamlayıcı ögelerdir.

Rusya aslında Çin’in sürekli tekrarladığı tezine destek veriyor.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin, “Made in China” olmadığı, tüm Asya, Afro Avrasya ve nihayetinde dünyayı yeni ve eşit bir işbirliği temelinde birleştirme projesi olduğu tezidir bu.

Aksi tutum ve gelişmeler ABD’nin “Kuşak ve Yol” düşmanı propagandasına yarar.

ABD, KvY girişiminin, IMF borç tuzağına batırarak, Batılı finans merkezlerince sömürünün sistematik hale getirildiği, kaybetme garantili bir dolar kumarhanesinin Çin versiyonu olduğu tezini empoze ediyor.

İşte Rusya’ya olan bu son Ukrayna hamlesi, Putin’in APEC’teki girişimlerine, yani ABD ile Çin arasına girerek, Kuşak ve Yol’u bir bakıma revize ederek kurtarma adımlarına yönelik provokasyondur.

Provokasyonlar bitecek gibi de görünmüyor.

Rus Vesti kanalı, Ukrayna’daki İngiliz özel kuvvetlerinin, Rusya yanlısı Donbass bölgesinde bir kimyasal silah saldırısı tezgahladığını yazıyor.

Donbass Bölgesi Komutan Yardımcısı Edvard Basurin, İngilizlerin Suriye’dekine benzer bir kimyasal terör saldırısı düzenlemek üzere olduklarını söyledi.

Rusya’nın da Kırım’a S-400 füzeleri yerleştirmeyi planladığı gelen haberler arasında.

Yani o bölge, tam da yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı yeniden büyük bir gerginliğe yol alıyor.

Bunun için Avrupa dahil tüm Avrasya güçlerinin işbirliği yapması ve Atlantik ötesinden savaş ve çatışma çıkarma peşindeki ABD’ye karşı koyması gerekiyor.

Gürcistan provokasyonunda Karadeniz’e ABD savaş gemilerini sokmayan Türkiye’nin de en başta, Avrasya cephesinde kararlı yerini alması şart.