Ülkemizde tarım ilacı kullanımı
Sözü yetkilisine bırakalım. “Türkiye Avrupa'nın en büyük ve dünyanın yedinci sırada gelen büyük tarımsal ekonomisidir. Tarım ilacı kullanımı bakımından 19'uncu sırada gelmektedir. Türkiye'nin kullanımı dekara 130 gram iken, Kosta Rika'nın 5000 gr, Hollanda'nın 1000 gr, ABD'nin 500 gram, Fransa'nın 460 gram, Yunanistan'ın 280 gram, Almanyanın 250 gram ve Ürdün'ün 140 gramdır. Tarımsal hasıla ve arazi varlığına göre oranla Türkiye daha az kimyasal kullanılan bir ülkedir.” (Birişik: s.39)
Türkiye büyük bir ülke ve çoğu alanlarda tarım ilacı kullanılmazken, yoğun tarım yapılan bölgelerinde belki de aşırı şekilde ilaç kullanılmaktadır. Van'da yaptığımız kapsamlı bir araştırmada tarımsal mücadele ve ilaç giderlerinin işletme giderleri içindeki payı binde 2 bulunmuştur. (Çakır, Yıldırım ve Şahin -2004: s.91).
Yazı TÜİK'in “Tarım İlacı Kullanımı 2006-2022” başlıklı verilerine dayanmaktadır. Yıllara göre ve toplam olarak basit indeks, oransal dağılım, ortalamalar, değişim (varyasyon) katsayısı, kişi başına düşen ilaç sarfiyatı hesaplanmıştır. Miktar olarak en büyük pay, mantar ilaçlarına ait olup bunlar toplam ilaç miktarının %40'nı oluşturmaktadır. Bu doğaldır çünkü mantar ilacı daha çok bitkinin yeşil kısımlarını kaplayıp bulaşmayı önlemek amacıyla kullanılır. Üretim dönemleri, yağışlı ve nemli ise mantar ilacı kullanımı artmaktadır. 2009 yılında mantar ilaçlarının toplam içindeki payı % 47 gibi yüksek bir değere ulaşmıştır.
Kurak ve sıcak geçen mevsimlerde böcek yoğunluğu ve faaliyeti artar. Böylesi dönemlerde böcek ilacı kullanımının artması doğaldır. 2007 yılında böcek ilacı kullanımı bir önceki yılın neredeyse üç katına çıkmıştır. Böcek ilaçları miktar olarak en fazla değişim gösteren kümeyi oluşturmaktadır.
Böcek ilaçları ve ot ilaçlarının toplam içindeki payı birbirine yakındır. Bu üç küme toplam ilaç miktarının %82'sini oluşturmaktadır. Ot öldürücü ilaç kullanımı ele alınan dönemde bir kat artış göstermiştir. El emeği, çapa, bel ve orakla çözülebilecek yabancı ot sorunu ithal malı ot ilacı ile çözülmeye çalışılmaktadır. Tarım işçisi bulma güçlüğü ot ilacı kullanımını tetiklemektedir. Tarım ilaçlarının çevresel etkilerini göz önünde tutmaksızın yapılan uygulamalar çok sakıncalıdır.
Az buçuk aklı başında gözüken bir üretici, ot ilacı atarak kuruttuğu otları koyunlara yedirdiğini söyleyince çok şaşırdım. Koyunlara bir şey olmadı diye ekledi. Ani (akut) zehirlenme olmayınca ilacın zararsız olduğu sonucunu çıkaran bir düz mantık yürütülüyor.
Ani zehirlenme canlının kısa sürede yoğun şekilde ilaca maruz kalması halinde olur. İlacın deriye temas etmesi en yaygın bulaşma şeklidir. Solunum yoluyla akciğerlerden alınan ilacın etkisi ikinci sıradadır. Yutulması halinde sindirim yoluyla etkilemesi de mümkündür ama daha az rastlanan bir durumdur. Koyuna verilen ottaki ilaç kalıntısı onu öldürecek dozda olmayınca ilacı zararsız saymak büyük hatadır.
“Süreğen (kronik) zehirlenme, ilaca uzun süreli, düşük düzeyde maruz kalmanın neden olduğu zararlı etkileri ifade eder. Kişiler, bulaşık gıdaları tüketirken, ilaçları karıştırırken, taşırken ve uygularken veya ilaç uygulanmış olan yerlerde çalışırken küçük miktarlarda ilaca maruz kalabilirler.” (Tosun, Karabay ve Sayım, 2001)
Her yıl kullanılan toplam tarım ilacı miktarı Türkiye'nin o yıldaki nüfusuna bölünerek kişi başına düşen ilaç miktarı hesaplanmıştır. Kişi başına yılda en az 498 gram ile en çok 732 gram arasında tarım ilacı düşmektedir.
Hastalık ve zararlılarla Kültürel Mücadele, Biyolojik Mücadele, Biyoteknik Mücadele ve Kimyasal Mücadele yöntemleri mevcuttur. Kimyasal mücadele diğer yöntemlerin başarısız olması halinde en son başvurulması gereken yöntemdir. Oysa bizde ilk akla gelen yöntem olmaktadır. Uygulama hataları da cabası...
Birişik N. (Editör); Teoriden Pratiğe Kimyasal Mücadele, Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Gn.Md., 1.Baskı, Ankara, 2018.
Çakır C., Yıldırım İ. ve Şahin A.; “Van Kent Çevresi...” TÜBİTAK PROJE NO: 101Y 095(VAP05) 2004.
Tosun N., Karabay N.Ü. ve Sayım F.; “Pesticide Usage And Their Potential Adverse Impacts On Living Organisms”, Anadolu, J. of AARI 11 (1) 2001, 113 - 125.