19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ünal İnanç’ın kemiklerini sızlatan Vakıf

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Polis/Adliye muhabirliğinin duayeniydi Ünal İnanç. Bizim kuşak ondan çok şey öğrendi. Onu 6 Mart 2015 günü yitirdik.40 yılı aşan meslek hayatı boyunca çalışmadığı gazete, ajans kalmadı. 1978 yılının Aydınlık’ında unutulmaz “Kontrgerilla” dizisinde emeği büyüktür. Ergenekon sanığı oldu, 19 yıl hapse mahkum edildi. Ünal İnanç, 2002 yılında Türkiye Gaziler Vakfı’nın başkanlığını üstlendi. İnanç’ın girişimiyle “Gaziler Günü” kutlamaları ilk defa 2003 yılında yapıldı. O yıl, kutlamaların yurt çapında organizasyonunu da yine Türkiye Gaziler Vakfı yaptı. Kendisi de gazi olan Koray Gürbüz, Vakfın ikinci başkanıydı. Ünal İnanç, sağlık durumu bozulunca Vakfın başkanlığından ayrıldı. Ne olduysa ondan sonra oldu.

VAKIF”TI “İŞLETME” OLDU!

Lokman Aylar ve ekibi yönetime geldi. 2016 yılında değişikliğe gidildi, vakfın kurucular kurulu değiştirildi. Adı da “Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri İktisadi İşletmesi” oldu!

Bir Gazi şöyle anlatıyor:

“Bir gün Lokman Aylar’ın adamları, bir gazimizle görüşme yapmak için buluşma talep eder. Buluşma esnasında genel bir konu ile görüşme başlar. İlerleyen dakikalarda gazimize ne kadar borcu olduğu sorulur. Önce bir anlam veremez ama sonra ‘150 bin TL borcum var’ der. ‘Fazla değilmiş’ derler. Ve yeni bir yapılanmaya gidileceği, yeni kurulacak bu yapılanmanın kamu yararına çalışan dernekler statüsüne alınacağı söylenir. ‘Ankara’da istediğin bir ilçede bizim için bir şube açıp, şube başkanlığı yapmak, bizimle hareket etmek ister misin?’ diye sorulur. ‘Kabul edersen borcunu çözeriz’ derler. Gazimiz küfreder ve teklifi kabul etmez. Bir gazimize parayı teklif edenler ne kadar büyük paralara sahipler ve neyi amaçlamaktalar?”

VAKIF ŞİMDİ NE YAPIYOR?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e, 15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı gösterdiği “milli duruş, tereddütsüz dirayet ve cesaretinden” dolayı Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı tarafından, 26 Ekim 2016 günü “Üstün Feragat ve Cesaret Beratı” verildi.

Cesaret beratı alan Gökçek “Allah hepinizden razı olsun. İnşallah dediğiniz gibi bu cesareti gösterebilmişizdir. Sizlere teşekkür ediyorum. Beni çok mutlu ettiniz” dedi. Gökçek CNNTürk’te katıldığı bir programda 15 Temmuz gecesinde belediyede olduğunu belirterek “Saat 10 civarında ben de belediyeden ayrıldım.

Yolda jetleri gördük. Ben de evime yakın mesafede bir gecekonduya gittim” demişti. Saklanmamış, bir gecekonduya gitmiş!

Suçlu yine Kemalizm oldu
Hasan Cemal, şöyle diyor: Sevgili Ahmet Türk... Bir zamanlar seni apoletli Kemalizm hapse atardı.

Şimdi de cüppeli Kemalizm hapse atıyor. Gördünüz mü olayı! Sonuçta kabak, yine Kemalizmin başına patladı. (Ahmet Hakan, 23 Kasım 2016)

Bir başka suçlu Putin ve Esad!
Putin ve Esad birlikte zaten yerle bir edilmiş Suriye’yi bir kez daha katliam ülkesine çevirdiler. Öldürmeyi, yok etmeyi, yakmayı, yıkmayı umursamıyorlar... Kimse Rusya’ya “Ne yapıyorsun?” diyemiyor. “Uluslararası hukuk” ve “uluslararası toplum” Suriye’de tamamen çökmüş durumda. (Mustafa Karaalioğlu, 23 Kasım 2016)

AB ve Şanghay Beşlisi gerçekleri...
Tam bugün Çin başta olmak üzere, Asya’ya baktığımızda, yeni bir Asya kalkınmasının hızla gelmekte olduğunu görürüz. Bu, yeni Asya kalkınması, Batı’nın 2008’de başlayan ancak kapitalizmin en derin krizi ve dönüşümü olarak niteleyeceğimiz şimdiki sürecin de sonucudur. (Cemil Ertem, 23 Kasım 2016)

Bin yıl sonra Doğu’ya dönme vakti mi geldi?
Kim bilir, belki de bin yıldır Batı’ya akan suyun yönünü çevirme, ilk kez yüzümüzü Doğu’ya döndürme vakti geldi. Eğer biz bunu yapmak zorunda kalırsak, dünya tarihinde köklü değişiklikler olacak, büyük kırılmalar yaşanacak demektir. (İbrahim Karagül, 23 Kasım 2016)

Şanghay Beşlisi
Türkiye’nin “demokratik olmayan, hepsi totaliter rejimle yönetilen ülkeler birliği” arasına girmekle neden rahatlayacağını bilmiyoruz... bu karar öyle bir anda verilecek bir karar olmamalıdır. (Güngör Mengi, 23 Kasım 2016)

Gidilecek yer değil!
Şanghay İşbirliği Örgütü’nü anlamayı da, yerli yerine oturtmayı da zorlaştıracak söylemler zerk ediliyor... ŞİÖ çok karmaşık dengelerin göbeğinde. Ama burası “Bizi alın ve AB’ye veda edelim” denilecek bir yer hiç değil. (Ceyda Karan, 23 Kasım 2016)

Şanghay Türkiye için bir tuzak!
Şanghay İşbirliği Örgütü’ne yönelmek 200 yıllık hedefimizin rafa kaldırıp, yönümüzü doğuya çevirmek olacaktır. Türkiye bu örgüt içinde, batının otokrasi frenini kaybedecek ve kolayca dikta rejimlere kayabilecektir. Türkiye’nin 200 yıllık demokrasi mücadelesinin rafa kaldırılma riski var. (Esfender Korkmaz, 23 Kasım 2016)