Üreteni yok sayan ‘üretim planı’
Süzülen şahinin eşliğinde, kuzuların sesleri arasında, zeytin ve kiraz ağaçlarının gölgesinde tarımın geleceğini konuştuk.
İznik Tacirler Köyü’ndeyiz.
Sağımda Vatan Partisi’nin çiftçi lideri Hamdi Tekdemir, solumda Ulusal Strateji Merkezi’nden Ziraat Mühendisi Süleyman Yurddaşer. Etrafımızdaki köylülerin “Üreten biziz, çile çeken biziz, rezil olan biziz” haykırışlarını dinliyoruz.
Sadece tepki yok: Çiftçiler, Türkiye’nin her yerinde, tarımda atılması gereken adımları ayrıntılarıyla belirliyor.
Topraklarımızda yetiştirebildiğimiz birçok ürün ithal edildi, yüksek girdi maliyetleri altında ezilen üretici desteklenmedi, milyarlarca dolarlık kaynak ithalat yoluyla başka ülkelere aktarıldı.
Köylü milletin efendisiydi, şehrin yoksulu oldu. Üreticisine sahip çıkmayan bir ülke aç kalır. Bu süreçte çay kaşığıyla verilen teşviklerin neredeyse tamamı buharlaştı. Hükümetin çevresinde, her alanda, teşvikleri buharlaştırma, yağmalama ekipleri kurulmuş durumda. Üretim hamlesi için herşeyden önce bu yapının değiştirilmesi gerekiyor.
Köylüyü dinlemeden hazırlanan metinler vurguncu şirketlerin kısa vadeli çıkarlarına ve tuzaklarına hizmet eder. Hükümet “Tarımda Dönüşüm Planı”nı birkaç şirketin “CEO”suyla masa başında değil, köy kahvesinde köylülerle birlikte belirleseydi geri çekmek zorunda kalmazdı. Üretim programı var, siyasi irade yok.
Siyasi irade için Milli Hükümet=Türkiye İttifakı.