USMER ekonomide çözümler üretiyor
USMER (Ulusal Ve Uluslararası Stratejik Araştırımalar Merkezi) Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu krizden nasıl çıkabileceği ve ekonomik kalkınmanın nasıl sağlanacağı hususlarında sürekli araştırmalar yapan ve çeşitli etkinlikler düzenleyen bir şirket.Bu şirket aynı zamanda Türkiye’nin tüm sorunları ve sorunların çözümünde de ciddi çalışmalar yapıyor.Her kesimden uzman, akademisyen, iş adamı, çiftçi, tüccar, esnaf bu çalışmaların içinde yer alıyor.
Geçen hafta Cumartesi Ulusal Kanal’da Büyüteç Programı'nda değerli konuklarımız Prof. Dr. Ahmet Gökçen, CHP Edirne Milletvekili Doç. Dr Okan Gaytancıoğlu, Yıldırım Koç, bankacı ve ekonomist Ersin Dedekoca ve tarımcı SüleymanYurddaşer ile Türkiye ekonomisi için tespit ve çözümleri konuştuk.Dört saatlik değerlendirmelerden çıkan özet sonuçlar şöyle:
TESPİTLER
* Türkiye’de özelleştirmeler stratejik anlamda yanlış olmuştur. Örnek: Tekel’in özelleştirilmesi vahim bir hatadır.
* Türk bankacılık sistemi tüm sıkıntılara rağmen sermaye yapısı bakımından sağlamdır.Ancak Moody’s’in son raporunda vurgulanan şu görüşe katılmamak mümkün değildir; ”Gelecek 12 ay içerisinde kredi koşullarında en fazla bozulma yaşayacak ülkeler: Güney Afrika ve Türkiye olacaktır”
* Türkiye Varlık Fonu(TVF) dünyadaki fonlar gibi kalkınmanın finansmanı için kaynak yaratan değil borçlanma aygıtı olarak işlev göreceği kaygısı taşınmaktadır.
* TVF, ülke varlıklarının yabancılara rehin edilerek borçlanılması yolunu açarak ülkemizin geleceği açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir yapıya sahiptir.
* Kredi Garanti Fonu kefaleti ile reel sektöre verilen kredilerin vadesi geldiğinde sorun yaşanabilir. KGF destekli krediler reel sektörün kısa vadeli sorunlarını ancak çözmüştür.
* Türkiye’de gelir dağılımı adil değildir.
* Türkiye 2002-2008 dönemine benzer yüksek faiz-düşük kur dönemine girmiştir.Sıcak paranın gelmesi için başka bir politika yoktur.Türkiye sıcak paraya mahkum edilmiş bir ülkedir.
ÇÖZÜMLER
1. Türkiye, kalkınmasında sanayiyi ihmal etmeden tarım ve turizme öncelik vermelidir.
2. Tarımsal sanayi ile kalkınma mümkündür. Dengeli kalkınmada tarım çok önemlidir.
3. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi Doğu ve Güneydoğu’nun kalkınması ve terörün önlenmesi için şarttır.
4. Kalkınmanın temeli “kamuculuğa” dayanmalıdır. Birçok yatırımda kamu öncü olmalı ve özel girişimciliğin önünü açmalıdır. Tütün tekeli gibi bazı ürünlerin tekeli devletin elinde olması şarttır.
5. Ekonomik krizi çözecek halkın kendisidir. Bıçak kemiğe dayandığında” halk hareketleri” çözüm seçeneklerini de yaratacaktır. Bu açıdan halkımıza güvenmeliyiz. Bu bir anlamda emperyalizm zincirlerini de kıracak en büyük güç olacaktır.
6. Türkiye, gelir dağılımında adaleti sağlamak için vergi sisteminde radikal değişikliğe gitmeli,dolaylı vergilerin payını toplam vergi gelirleri içinde azaltmalıdır.Bunun için “nereden buldun” yasası gibi birçok yasal değişikliklere gidilmeli ve istisna ve muafiyetler adil hale getirilmelidir.
7. Türkiye dış borçları çok yüksek olan bir ülkedir. Bu nedenle orta vadede dış kaynağa ihtiyaç duymaya devam edecektir. Bu itibarla dış borçların konsolidasyonu çözüm olarak gündeme gelmemelidir.
8. Yüksek faiz-düşük kur politikasından vazgeçilmeli yurt içi tasarrufları teşvik edici faiz oranları üstünde yüksek faiz verilmemelidir.
9. İşsizlik Fonu ihya edilerek ve geliştirilerek devam ettirilmelidir.
10. TVF kalkınmanın finansmanına katkı sunan bir fon olarak kullanılmalıdır.
11. Kalkınmanın sağlanabilmesi için gerekli olan adil bir yargılama sistemi ve sağlam bir hukuki düzen kurulmalıdır.
12. Sağlıksız kentleşmeye son verilerek kırsal gelişmeye geçilmelidir. Bu kaynakların savurganca kullanılmasını önleyecektir.
13. Türkiye’de artık siyasi, askeri ve dış politika yanında ekonomi de herkesin gündemine oturmalıdır. Her gün ekonomi ile ilgili çözümler tartışılmalıdır.