Uyanmanın zamanı gelmedi mi-(TAMAMI)

Silivri’de hukuk ve adalet şirazesinden çıkmış.

Doğu Perinçek bir parti lideridir ve bırakın adil yargılanmayı, tutuklu bir sanık savunma hakkını kullandığı için üç kişilik Mahkeme tarafından hukuku temellerinden sarsan bir tavır sergileniyor. Perinçek savunması sırasında mahkemeye takındığı tutum nedeniyle 16 yıl hapis cezasına çarptırılıyor.

Ana muhalefetten ses yok. İki milletvekiline yemin ettiremediği için, tükürdüğünü yalayıp, kuzu, kuzu gelip o sıralara oturmaktan başka AKP’nin istediği Anayasayı hazırlamak için kolları sıvayan muhalefetten ne bekliyordunuz ki?

Aslında o ana muhalefet, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına sanki seviniyor, demokratik bir dik tavır alamadı. “Hala yargı işini bilir iddiasını sürdürmekte.“ Hadi Kılıçdaroğlu TSK’dan tarihi bir hıncını çıkarıyor diyelim; ya parti içinde Kılıçdaroğlu’na karşı çıkan ve tüzük değişikliği için imza toplayan CHP’lilere, onların liderlerine ne diyeceğiz? Kayıkçı kavgası zoru bozdu, herkes bir tarafa çekiyor deseniz olmaz, tutku galip geldi, belki de yeni ittifaklar kurulacak diye düşünseniz o daha vahim. CHP’li iki Akil Adam aralarındaki fikir uyuşmazlığından birbirlerine küsmüşler! Yani vatan bölünmek üzereyken, hukuk ve adalet paspas edilirken, sizler 12. Madde adlı kayıkçı kavgasıyla meşgulsünüz! Anayasa Mahkemesi’nde yargılanması gereken İP liderine yüklenen suçların kanıtları bir bir çöktü ve çaresizlikten ille de onun demir parmaklıklar arkasında yatması gerekiyor. Şimdi bu gerekçeyi kullandınız. O halde eski bir Genelkurmay Başkanı’nı yaka paça götürüp Silivri’ye bir terörist başı olarak sokuyorsunuz? Arkasından da onunla iki yıl birlikte çalışmış zaman zaman Cumhurbaşkanı’nın huzurunda dosyalarını birlikte incelediğiniz Başbuğ -olamayacak iş ya!- Size göre “Terörün 1 numarası olarak liderlik ediyordu.

İrtica başını almış gidiyor. İmamlar artık arabulucu olacaklar ve devlet memuru sayılacaklar. Bir yandan satanın içine tükürecek, heykellerin başını keseceksiniz aydınları kitaplı kitapsız gazetecileri içeri atacak ve ülkede “Dikensiz bir gül bahçesi yaratacaksınız.” Öte yandan ana muhalefet partisinin lideri hakkında Silivri Savcılığı’na fezleke hazırlatacaksınız. O halde şu malum Deniz Feneri davasının sanıklarının serbest dolaşmasına “İleri Demokrasinin hukuku budur” mu diyeceksiniz.