22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uzayda kolonileşmenin neresindeyiz?

Uğur Güven

Uğur Güven

Gazete Yazarı

A+ A-

İlk insanların şehirleşmeye başladığı 12 bin yıl önceki Göbeklitepe’den itibaren insanlar uzaya bakmışlar ve uzayı anlayıp bir gün oralara ulaşmanın hayalini kurmuşlardır. Göbeklitepe’de bulunan birçok arkeolojik bulgu buna işaret ettiği gibi Sümerler ve Antik Mısırlılar hatta Aztekler gibi eski uygarlıklara baktığımızda da uzaya ulaşmak ve uzayı anlamak için bir çok çaba sarf edildiğini görüyoruz. 5000 yıl önce eski Sümerliler özellikle uzay bilimleri ve matematik konusunda çok ciddi çalışmalar yapmışlardır ve hatta evreni anlatan teorilerden biri olan Sicim teorisinin temellerini bile Sümerlilerin çalışmalarında binlerce yıl önce görmek mümkündür. Özellikle yıldız haritaları çizmek ve astronomik olayları ve ölçümleri yapmak için uğraşmış olan bu kadim toplumların çabaları daha modern haliyle günümüzde de devam etmektedir.

‘İNSANIN EVRİMİNDEKİ BİR SONRAKİ ADIM’

Peki “Le rêvedesétoiles” diye adlandırılan bu yıldızları anlama ve erişme isteği günümüzde ne durumdadır? Özellikle ünlü astrofizikçi Stephen Hawking insanoğlunun uzaya çıkıp kolonileşmesi konusunda oldukça ilgili davranmış ve bu konuda demeçler vermiştir. Dünyanın kaynaklarının bir gün biteceğini veya dünyanın yok edici bir olay ile karşı karşıya kalacağını ve insanoğlunun devamı için muhakkak uzayda koloniler kurulması gerektiğini söylemiştir. Ayrıca kolonileşme çabalarının insanlara ekonomik gelişme ve bilimsel ilerleme olarak da geri dönüşü olacağını vurgulamıştır. Tabii ki birçok bilim adamı da benzer şeyler söylemektedirler. Mesela Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk da bu konuya katılmaktadır. Elon Musk, uzay kolonizasyonu hakkında kapsamlı bir şekilde demeçler vermiştir ve kendisi bunun en tutkulu savunucularından biri olmaya devam etmektedir. İnsan türünün uzun vadede hayatta kalması için bunun gerekli olduğuna inanan Musk, insanlığı "çok gezegenli bir tür" haline getirmek istediğini ve Mars'ı bir sonraki evimiz için en olası aday olarak gördüğünü söyledi.

Uzayda kolonileşmenin neresindeyiz? - Resim : 1

‘HAYATTA KALMANIN YOLU’

Musk, uzay kolonizasyonunun önemli olduğuna inanmasının bir dizi nedenini sıralarken öncelikle insan ırkının uzun vadede hayatta kalmasını sağlamanın gerekli olduğunu vurguladı."Yok olmaya bir asteroid darbesi uzakta" olduğumuzu ve kendimizi bu tür tehditlerden korumak için uzaya yayılmamız gerektiğini söyleyen Musk, ayrıca uzay kolonizasyonunun ekonomiye bir nimet olacağına inanıyor. Uzayın milyonlarca yeni iş ve trilyonlarca dolar yeni zenginlik yaratacağını vurgulayan Musk,ayrıca bunun birçok farklı alanda inovasyonu ve teknolojik ilerlemeyi de teşvik edeceğine inanıyor. Son olarak Musk, uzay kolonizasyonunun insanın evrimindeki bir sonraki adım olduğuna inanıyor. Bizim "uzay yolculuğu yapan bir tür" olduğumuzu ve evreni keşfetmenin kaderimiz olduğunu söyleyen Musk, bu konuda üstüne düşeni yapmaya kararlı gözüküyor.

AY’DAKİ KAYNAKLARLA ‘UZAY HABİTATI’ KURMAK

Peki dünyada bu konuda ne tür gelişmeler olmaktadır? Öncelikle elbette devlet uzay ajansları bu konuda çalışmalar ve planlamalar yapmaktadırlar. Mesela NASA özellikle Artemis Ay Programı ile 2025 yılında Ay’a inmeyi planlamakta ve daha sonra 2030 yılından itibaren ayda bir uzay habitatı kurmak üzere plan yapmaktadır. Elbette ayda kurulacak bir habitatın bir sonraki aşaması bir koloni kurmak olabilir ve bunu sağlamak için birçok bilim adamı “in-situ” dediğimiz yöntemle ayda mevcut kaynakları kullanarak (mesela ayda buzları çözerek yaşam için hem su hem oksijen oluşturmak hem de yakıt için H2Odaki hidrojeni kullanmayı planlamaktadır) bu habitatların dünyadan ek yakıt, su ve hatta yiyecek gelmese bile hayatta kalmalarını sağlayacak projeler geliştirmektedirler. Elbette şu an yolun başında sayılırız ancak her geçen gün meydana gelen baş döndürücü teknolojik gelişmeler bunu gittikçe daha olabilir hale getirmektedir.

CHANG-E UZAY ARAÇLARI HARİTALAR ÇIKARDI

Elbette NASA bu konuda tek başına hareket etmemektedir. Rus Uzay Ajansı Roscosmos, Çin Uzay Ajansı ile birlikte hareket ederek ayda bir habitat kurmak için planlama yapmaktadırlar. Çin Uzay Ajansının gönderdiği Chang-e uzay araçları ayın kapsamlı haritasını çıkarmışlardır ve ayrıca aydaki bütün doğal kaynakların yerini büyük ölçüde haritalamışlardır. Bu anlamda bir avantaja sahiptirler ama henüz Aya insanlı iniş projesi için çalışmaktadırlar. Bunlar dışında Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Japan Uzay Ajansı (JAXA) ve Hindistan Uzay Ajansı (ISRO) kendi planlarını yapmaktadırlar. Ama tahminen hepsi 2030 yılından itibaren ayda insan ve habitat bulundurmayı planlamaktadırlar.

ÖNCE UZAYA YAYILABİLECEK OLGUNLUĞA ERİŞİLMELİ

Elbette Elon Musk’un şirketi SpaceX gibi firmalar da bu yarışta kendi planlarını yapmaktadırlar ve hatta Ay değil direkt Mars ile başlamayı düşünmektedirler. Bir nevi bu hızda çalışmaların gittiğini düşünecek olursak, önümüzdeki 20 yıl içerisinde gerek ayda gerek Marsta koloniler olabileceğini düşünebiliriz. Ancak bir yandan da insanların küresel ısınmaya, çevre kirliliğine, savaşlara ve daha birçok kötü davranışa ve alışkanlığa sebep olduğunu düşünürsek, belki de uzayda kolonileşmek uzaya yapacağımız en büyük kötülük olacaktır. Bunun için öncelikle insanlığın kendine çeki düzen vermesi ve uzaya yayılabilecek olgunluğa erişmesi gerekmektedir. Umarım insanoğlu olarak bir gün hepimiz bu olgunluğa erişebiliriz.

Uzay NASA Göbeklitepe