Yandex
09 Nisan 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Var mısınız adil oyuna?

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

İskenderunspor 2. Lig’de grubunda altıncı, 2. Lig kuralları gereği kadrosunda yabancı bir futbolcu yok. Buna rağmen, TFF Türkiye Kupası’nda büyük bir başarı elde etti ve çeyrek finale kaldı. Şimdi; çeyrek finale kalan diğer takımlar, “Fair Play”den ne anladıklarını kanıtlayacaklar. Fair Play’in Türkçesi adil oyundur; başka bir anlamı da yoktur. Fair Play, sahada tarafların eşit koşullarda oynamasıdır. Kupada çeyrek finale kalan tüm kulüpler, Süper Lig’de oynuyor; kadrolarında 14 yabancı oyuncu bulundurabiliyorlar. İskenderunspor’un oynadığı ligin kuralları nedeniyle kadrosunda yabancı oyuncu yok. Sahadaki oyun adil olacaksa; kurallar iki tarafa da eşit uygulanmalı. İskenderunspor, hazırladığı Türkiye Kupası tanıtımında; diğer takımlara “Var mısınız, oyuna?” diye sormuş. Ben daha ayrıntılı sorayım. “Var mısınız, adil oyuna?” İskenderunspor ile 6 Mart’ta kim eşleşirse; İskederunspor karşısına Türk oyuncularla çıkabilecek mi? Oyunu adil yapabilecek mi? Yoksa adil oyundan korkacak mı?

Kahramanmaraş Depremi’nden en fazla etkilenen ilçelerimizden biri İskenderun’un takımının Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kalmasını ülke olarak fırsata çevirmeliyiz. Ailesini ve mallarını kaybeden İskenderunlular için, futbol ve spor belki hiç umurlarında değil. Kulüplerinin çeyrek finale yükselmesinden belki de haberleri yok. TFF ve diğer 7 çeyrek finalist; İskenderun’a futbolun güzelliğini hatırlatmalı. TFF Türkiye Kupası’nda; bundan sonra elde edilecek hasılat İskenderun’daki depremzedelere bırakılsın; hatta depremzede ailelerin çocuklarının eğitimine ve İskenderınspor’da spor yapmasına ayrılsın. Türk futbolu da, bu sayede; depremzedeleri unutmadığını kanıtlar.

BRİTANYALININ KOYDUĞU KURAL

IFAB; İngiliz, İskoç, Galler ve Kuzey İrlanda Futbol Federasyonları tarafından kurulmuş bir birliktir. Oyun kurallarının uygulamasını FIFA, ne yazık ki IFAB’a bıraktı. Bu birliğe, sonradan FIFA da üye oldu. Önceleri bu ülkelerin birer oy hakkı varken, FIFA’nın 2 oyu vardı. Şimdi FIFA’nın oy hakkı 4’e yükseldi. Sonuçta, Britanya ülkelerinden en az birinin kabul etmediği bir kuralın futbol oyun kuralı olması mümkün değil. Bu hafta sonu yapılan IFAB toplantısında; kalecinin topu elinde 8 saniye tutmasının korner ile cezalandırılacağı kararı alındı. Oyunun ruhuna bu kadar aykırı bir kural olmaz. Peki korneri sağdan mı kullanacaksınız, soldan mı? Yapılan bir hata çift vuruş ile cezalandırılır. Ceza alanı içerisinde kazanılan çift vuruşlar, ağır olurmuş. O zaman çift vuruşu ceza yayından kullandırın, ya da topu rakip takıma verin, santradan başlatın. Korner atışı, savunma oyuncusu tarafından oynanan top sahanın kısa kenarından çıkarsa kullanılır. Başka korner atışı olmaz. Çift vuruşta, en azından topa iki kez dokunma zorunluluğu var. Kornerden doğrudan gol da olur. Bu kural değişikliği, adil oyuna ve futbol oyun kurallarına uymamaktadır. Kornerden en fazla gol bulan ülke İngiltere. Hatta; İngiltere liglerinde kornerden doğrudan goller de oluyor. İngiltere’deki temsilcimiz Altay Bayındır, Tottenham karşılaşmasında, kornerden doğrudan gol yemişti. 2 karşılaşma sonra; Manchester United’ın diğer kalecisi Onana da, Wolverhampton karşısında yine kornerden gol yemişti. Bu kural değişikliği, kalecileri cezalandırırken; daha çok Britanyalıları ödüllendiriyor. FIFA, kendi kurallarını kendisi koymalı.

TERÖRİSTİ SAHADAN UZAK TUTUN

Biz de kendi kurallarımızı koymalıyız. İçişleri Bakanlığımız ve Emniyetin titiz çalışması ile ortaya çıkarılan Maydanoz Döner’deki terör yapısı ile FETÖ’nün kulüplere sızma gayreti tekrar gündeme geldi. Maddi sıkıntılar içinde hayatını sürdürmeye çalışan kulüplere kızamayız. Bugün, bir dönerci herhangi kulübe sponsor olmaya gelse; hiçbir yönetici bu dönerci terörist midir diye düşünmez. Maydanoz Döner’in kısa süre içerisinde Galatasaray, Beşiktaş, Göztepe, Konya, Kayseri, Kocaeli, Sakarya, Ankaragücü, Bursa ve Eskişehir ile sponsorluk anlaşmaları yaptığı yazıldı. Seçilen iller dikkat çekici. Türkiye’yi karıştırmak isteseniz; kışkırtacağınız 9 ilin kulüpleri tercih edilmiş. Demek, kulüplerimize kimlerin sponsor olduğunu ve kimlerin satın aldığını da takip etmeliyiz. Birçok turuncu devrimde; emperyalistler futbolu ve futbol kulüplerini kullandı. Kulüplerimizde ve taraftar derneklerinde; kimlerin sözünün geçtiği, ülkenin önemli bir güvenlik sorunudur. İstihbarat ve güvenlik teşkilatlarımız, kulüplerin ve taraftar derneklerinin denetimini ülkemizin güvenlik önlemi olarak değerlendirmeli.

PLAY OFF FİKSTÜRÜNÜ KİM YAPTI

2013’te Alanya’da düzenlenen TVF 1. Lig Playoff karşılaşmalarının son gününde, Karşıyaka Halkbank ile karşılaşıyordu. Karşılaşmanın sonuna doğru, polisler cop ve biber gazlarını alıp geldiler. Bir anda ne olduğunu anlamadığımız şekilde kadın, yaşlı ve çocukların da bulunduğu Karşıyaka tribününe saldırı olmuştu. FETÖ operasyonlarında; zamanın Alanya Emniyet Müdürü Erkan Dur da, zamanın Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir de FETÖ ile ilişkileri nedeniyle tutuklandılar. Zaman, her şeyi açıklıyor, ve hiçbir suç cezasız kalmıyor. Anneleri ve anneanneleri bile; biber gazından etkilenmiş genç voleybolcu kızların ağlaması ve fenalaşmasını unutamam. 12 yıl sonra; bu hafta, 1. lig playoff karşılaşmaları yine Alanya’da yapılıyor. Bu sefer; şehir adil ve temiz yöneticilere emanet. Muhtemelen salonun çatısından, 12 yıl önce olduğu gibi; tam da filenin üzerine oluk oluk yağmur suyu da akmıyordur. Ama, bir şeyler hala eksik. Kulüplerin bir yıllık emeklerinin sonucu neden hafta içi ve gündüz oynanan karşılaşmaların sonucuna bırakılır. Spor, seyirci ile güzeldir. Ligleri mart ayında bitirdiği yetmezmiş gibi; TVF, maçları da hafta içine sıkıştırıyor. Kimden neyi kaçırıyorsunuz? İlk açıklanan karşılaşma programı da adaletsizlik ve kasıt içeriyordu. Başta Bozüyük, sonra Karşıyaka’nın karşılaşmaları; takımların elenmesi için hazırlanmıştı. 2. gün son maçı oynayan Bozüyük, üçüncü ve son gün ilk maçı oynuyordu. Playofflarda uzayan karşılaşmalar nedeniyle son karşılaşma genelde 20.00 gibi başlar, 22 gibi biter. Takımın duş alması, otele gitmesi, yemek yemesi; derken yatması 01.00’i bulur. Sabah 12.00’deki karşılaşmaya gelmek için oteli 10.00’da terk etmesi gereken bir takım; en geç 08.00 gibi uyanmalı. İlk açıklanan programda; 2. gün 12.00’de oynayan Bolu ile son maçı yapan Bozüyük; son gün 12.00’de karşı karşıya getirilecekti. Keza ilk gün son maçı oynayan Karşıyaka, ikinci gün 14.00’te maça çıkarılıyordu. Bu fikstürü hazırlayanın tarafsız olduğu söylenemez. Neyse ki; TVF Yönetiminin değerli ve hassas yöneticileri; bir tetikçinin hazırladığı bu fikstürü düzelttiler. Peki; ya kulüplerin sesi çıkmasaydı; bu kötü niyetlinin yaptığı yanına kar mı kalacaktı? Başarılı TVF Yönetimi, utanmadan bu fikstürü hazırlayıp açıklayan kişi kimse, ondan hesap sormalı…

STAT VE SALONLARDA AKBAYRAM ŞARKILARI ÇALSIN

Beinsport’da Süper Lig karşılaşmasını izlerken; spikerin verdiği haber ile Edip Akbayram’ın vefatını öğrendim. Öncelikle karşılaşma spikerini, bu başsağlığı dileğinden dolayı kutlarım. Sporseverler de Akbayram’ı unutmadı. Karşılaşmanın devre arasında, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Edip Akbayram şarkıları da çaldı. Bir sanatçıyı anmanın en güzel yolu eserlerini yaşatmaktır. Türk müziğine değerli eserler kazandıran Akbayram’ın şarkıları bu hafta statlarda ve salonlarda çalınmalı. Umarım, federasyonlarımız bu anlamlı kararı alır. Özellikle Sabahattin Ali’nin Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz şiirini Akbayram’ın sesinden dinlemeye futbol dünyamızın gereksinimi var.

YÜZME DÜNYAMIZIN ERKEN KAYBI

Ne yazık ki, çok değerli sporcuların ölüm haberini de bu hafta aldık. Ülkemizi 2000 ve 2004 Olimpiyatları’nda temsil eden Derya Erke, 42 yaşında kansere yenildi. 3 kez Olimpiyat Şampiyonu olan Rus güreşçi Buvaisar Saitev ise 50 yaşında kalp krizine kaybetti. Hep başarılarını izlediğimiz değerli sporcuların ani kayıpları üzüyor. Ülkemizi defalarca temsil eden ve onlarca kez Türkiye rekoru kıran Derya Erke’nin vefatı ile ilgili Türkiye Yüzme Federasyonu’nun web sitesinde bir haber bile bulamayınca; TYF’nin haline üzüldüm. Neyse ki; TMOK Olimpiyatarda ülkemizi 2 kez temsil eden sporcumuzu unutmamış. Çocuk yaşlarından beri emek ve azim dolu geçmiş bu sporcu hayatlarınıı; saygı ile anıyorum.

Futbol FETÖ Edip Akbayram
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız