21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan emek, namus!

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-


Yaklaşık 20’ye yakın ulusal gazetenin yer aldığı necip medyamız dün bu fotoğrafı atladı. Hem de önlerindeyken! Kabak kadar ortadayken...
Fotoğrafın hakkını bir tek Yeniçağ gazetesindeki meslektaşlarımız vermiş: Birinci sayfanın göbeğine mıh gibi çakmışlar!
Söylemesi ayıp ama hem şehitlerimize, hem de emeğe saygılı benim gazetem bile bu fotoğrafı atlamış... Haberi yedinci sayfanın manşetinde kullanmış bizim arkadaşlar ama başka bir fotoğrafla!
***
Fotoğraftaki çaresiz, yıkılmış gencin adı Ömür, soyadı Karaman...
Yaşı 36! Tam 20 yıl önce askerliğini yaparken sınır ötesi bir operasyona katılmış. Mayına basarak ağır yaralanmış. Aylarca tedavi görmüş... Devlet de ona “gazi” unvanını layık görmüş, ayrıca “Sağlık Bakanlığı”nda bir memurluk vermiş... Ancak Ömür Karaman, bu yasal hakkını kardeşine devretmiş... Onun kadrosunda, kardeşi çalışmış... Fakat kardeşi bir süre sonra ölünce hakkını bizzat kullanmak için Sağlık Bakanlığı’na başvurmuş...
Aldığı yanıt inanılmazmış:
“Kardeşin öldü, dolayısıyla iş hakkın da öldü!”
O da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın katıldığı bir toplantıya giderek, bakana derdini anlatmaya çalışmış...
İşte; o sırada çekilmiş bu fotoğraf...
***
Lütfen gözlerinizi kaçırmayın, iyi bakın yukarıdaki fotoğrafa...
Çünkü bu tek kare, bugünkü Türkiye’nin fotoğrafıdır.
Bu delikanlının çaresizliği, milyonların çaresizliğidir...
Bu acı, sadece bugün “devleti yönetenlerin” değil, hepimizin eseridir!
***
“İş hakkı ölmez”, kendini bilmez devlet yetkilileri!
Ama...
İnsanlık ölür... Hatta öldürülür!
Tıpkı sizin öldürdüğünüz gibi...
Bilirsiniz, beddua etmek gibi bir alışkanlığım yok... Gelin görün ki bu kuralı bozacağım bugün...
Çünkü başlığının yanında “Vatan, Emek, Namus” yazan bir gazetenin yazarıyım ben...
Bu değerlere ihanet edenlere göz yumamam!
Vatan için bedeninin yarısını veren bir emekçinin hakkını gasp etmek ve buna seyirci kalmak, namussuzlukların en büyüğüdür:
Sözüm bu alçaklığı yapanlara:
Allah hepinizin belasını versin!
ÖTV!
AKP iktidarı son Torba Yasa’yla zümrüt, elmas, inci ve pırlanta gibi değerli taşlardan alınan yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi’ni kaldırmış...
“Neden kaldırmış?” diyorsanız; onu da söyleyeyim:
Görünürdeki neden, “AB ile uyum” ama... Tahmin edebileceğiniz gibi bu, işin kılıfı! Asıl neden, bugün bu taşları ithal edenlerin de satanların da önemli bir bölümünün AKP’ye yakın olmaları...
Hatta devletin en tepesindeki zatın oğulları ve kızları bile bu işin içinde...
Peki; değerli taşlardaki ÖTV kaldırılırken asla “lüks” sayılmaması gereken tıraş sabunundan, güneş kreminden, makyaj malzemelerinden, beyaz eşyadan, telefondan alınan ÖTV ne olmuş?
Olduğu gibi kalmış...
Sonuçta gelinen nokta şu:
Bir kadının çamaşırı, bulaşığı makinede yıkaması lüks... Ama bunları yaparken parmağına binlerce liralık bir taş takması lüks değil!
Uzatmaya gerek yok:
Bu saçma düzenlemeleri yapan “taş” kafalıların “beyinleri” için kesinlikle ÖTV’ye gerek yok!
GÜNÜN SORUSU
Bir ülkede, uçaklarının iki saat rötar yapmasına neden olan eski bir bakanla bir senatöre öfkelenen yolcular, ikiliyi uçaktan dışarı atmış... Sorum size:
Bu ülke aşağıdakilerden hangisi?
a- İngiltere, b-Fransa, c-Türkiye, d-Pakistan
HADİ, HEP BERABER ŞÜKÜR NAMAZI KILALIM!
İstanbul Valiliği görevinden alınarak kızağa çekilen Hüseyin Avni Mutlu, haberi alınca “iki rekat şükür namazı kıldığını” söylemiş...
Vali Bey’in bu sözleri üzerine “şükür namazı”nın hangi durumlarda kılındığını araştırdım.
Bir: “Ummadığımız bazı nimetlere kavuştuğumuzda...”
İki: “Bizi üzüp yıpratan bir sıkıntıyı Allah’ın yardımıyla defettiğimizde...”
Merkez valisi olmak, kızağa çekilmek; hiçbir vali için “nimet” sayılamayacağına göre, demek ki Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Valisi olmayı bir “dert” olarak görmekteymiş... Kurtulur kurtulmaz da iki rekat namazını kılıp, şükretmiş!
***
Yazıyı bitirince ben de abdestimi alıp iki rekat şükür namazımı kılacağım:
Bizi Hüseyin Avni Mutlu gibi “değer bilmez” bir yöneticiden kurtardığı için...
GÜNÜN İSYANI
Dik duruşunu asla bozmayan onurlu sanatçı Volkan Konak, Akyazı Stadyumu’na “Recep Tayyip Erdoğan” ismini veren kulüp yöneticilerine isyan ederek Trabzonspor’un onur ve kulüp üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Benim isyanım da Trabzonspor camiasındaki diğer yurtseverlere:
Siz neden tepki göstermiyorsunuz beyler, neden korkuyorsunuz?