Vatandaş tasarruf ediyor, ama kamu…

Ekonomik kriz alım gücünü zayıflattı.Vatandaş zorunlu tasarrufta. Dolapta çürüyen sebze, meyve…

Bozulan gıda maddesi…

Bayatlayan, çöpe atılan ekmek…

Bu dönemler geçti.

Herkes çok dikkatli davranıyor.

Gereksiz hiçbir şey almıyor.

İstese de alamıyor.

Harcamalar önemli ölçüde kısıldı.

Meyve sebzede tane ile…

Giyside yamama, daraltma, genişletme…

Ev eşyasında ikinci el dönemi var.

KAMUDA

Vatandaşın hali bu.

Ama kamu için aynı şeyi söylemek zor.

Lüks harcamalar devam ediyor.

İhaleler tartışma konusu.

İktidar muhalefet fark etmiyor.

Belediyelerde, bakanlıklarda hep aynı.

5’e yapılacak işler 6’ya, 7’ye yaptırılıyor.

Resmi binalarda kiralama dönemi.

Artık yeni bir sektör haline geldi.

İnşaatı yap, resmi kuruma kirala…

Birkaç yılda bedavaya getir.

Sistem bu.

Başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye’de geçerli.

Devlete ait binalar beğenilmiyor.

Tarihi binaların yüzüne bakan yok.

Oysa ki kıyas bile kabul etmez.

Beton politikası kafaları da etkiledi.

ARABA SALTANATI

Araba saltanatı…

Daha önce de yazdık ama dinleyen yok.

Bütün uyarılara rağmen devam ediyor.

Daha okullar tatile girmemişti.

Çankaya’da bir özel okulun önündeydim.

Siyah arabalar dizilmişti.

Arabaların önünde bekleyenler…

Anne baba olmadıkları belliydi.

Zil çaldı öğrenciler dağıldı.

Çocuklar araçları plakalarından tanıyordu.

Arka koltuklara binip gittiler.

Okulun güvenlik görevlisine sordum.

Konuşmak istemedi.

“Abi başım belaya girer” dedi.

Zorlamadım…

Sonra başkasından öğrendim.

Tahmin ettiğim gibi çıktı.

SİVİL PLAKA RAHATLIĞI

O anda telefonum çaldı.

Güneydoğu’dan bir dostum aradı.

Çocuğunu okuldan almaya gitmiş.

Gördüğü manzarayı aktardı.

Benim Ankara’da gördüğümün aynıydı.

Eskiden makam araçları resmi plakalıydı.

Özel işlere vatandaş tepki gösterirdi.

Yeri gelir şikayet edilirdi.

Gazetelerde fotoğrafları yayınlanırdı.

Şimdi çoğu kiralık.

Sivil plaka rahatlığı yaşanıyor.

Abartısız aktarıyorum.

Eşlerin kuaförü, gün ziyareti…

Çocukların okulu, kursu…

Çarşı, pazar alışverişleri…

Hatta tatile gidenler bile var.

Tepe tepe kullanıyorlar.

Benzin fiyatı 4’e katlanmış…

Umurlarında bile değil…

“Devlet malı deniz…” havasındalar.

İSRAF

Bu durumun devam etmesi zor.

Ülkeyi yönetenler önlem almak zorunda.

Aksi halde olacak belli.

Beyler saltanat sürüyor ama fatura iktidara kesilecek.

HALK TEPKİLİ

Vatandaş her şeyin farkında.

Kurumda çalışan arkadaşı…

Komşusu, çocuğunun sınıfındakiler…

Sokaktaki sıradan insanlar…

Herkes yaşananları görüyor.

Halkın sıkıntısı arttıkça öfkesi de büyüyor.

Kamu saltanatına tepki çığ gibi…

HALKA ÖRNEK

Zor günlerden geçiyoruz.

Herkesin tasarruf etmesi lazım.

Devlet vatandaşa tasarruf öneriyor.

Ama önce kendisi yapmalı.

Vatandaşa örnek olmalı.

Artık bu konu ertelenemez.

Küçük bir azınlığın rahatı için ülke feda edilemez.

Bu savurganlığa önce iktidar partileri itiraz etmeli.

Ecevit 2001 krizinde bir genelge çıkarmıştı.

Kamuda saltanata, israfa önlem almıştı.

Benzer önlemler hayata geçirilmeli…

Hem de acilen…