08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Viyana İşçi Odası ve Avusturya Sendikalar Birliği 60 yıl sonra teşekkür etti

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Türkiye-Avusturya ile 15 Mayıs 1964 tarihinde işçi göçü anlaşması yapmıştı. Avusturya’ya resmi yoldan ilk defa bu anlaşma çerçevesinde Türk işçileri gelmiş ve çalışmaya başlamışlardı. 2024 bu işçi göçü anlaşmasının 60. yılıdır. 60. yıl daha önce Yurtdışı Türk ve Akraba Toplulukları Daire Başkanlığı ve T.C. Viyana Başkonsolosluğu ve Büyükelçiliği öncülüğünde kutlanmıştı.

TÜRK İŞÇİLERE 39 YILDIR DANIŞMANLIK YAPIYORUM

Viyana İşçi Odası ise 26 Kasım günü 60. yılı kutladı. Kutlamalara 60 yıl içinde göçmen işçilere danışmanlık yapan çeşitli danışma merkezleri temsilcileri, Avusturya Sendikalar Birliği başkan yardımcısı, Viyana İşçi Odası Başkanı ve ben konuşmacı olarak katıldım. Benim katılmamın iki nedeni vardı. Birincisi: Bu 60 yıllık süre içinde 39 yıldır Türk işçilerine Viyana İşçi Odası’nın danışmanı olarak çalışıyor olmamdı. Diğeri ise, etkinliği düzenleyen meslektaşlarımın konuyla ilgili bir kitap çalışmamdan haberdar olmalarıydı.

GÖÇEN İŞGÜCÜ AVUSTURYA EKONOMİSİNDE BELİRLEYİCİ OLDU

Etkinliğin açılış konuşmasını Viyana İşçi Odası Başkanı Bayan Renate Anderl yaptı ve 60 yıl sonra en yetkili ağızdan ilk defa Avusturya’nın kalkınmasına emekleriyle, çabalarıyla omuz veren Türk ve Yugoslav kökenli işçilere teşekkür etti. Başkan Anderl konuşmasının devamında 60 yıl önce ‘sosyal partnerliğin’ (işçi ve işveren örgütlerinin oluşturmuş olduğu uzlaşma kurumu) da onayladığı iş gücü anlaşması çerçevesinde Avusturya’ya gelen misafir işçiler Avusturya’nın ekonomisi ve sosyal hayatını daha önce hiçbir göçün etkilemediği kadar etkilemiş olduğunu ifade etti.

Avusturya’nın en büyük işçi örgütü olan İşçi Odası’nın en yetkili şahsiyeti olan Başkan Renate Anderl, “Emek güçleri, çabalarıyla ve bilgi birikimleriyle Avusturya’nın ekonomik başarısına ciddi katkıda bulunmuşlardır. Göçmen iş gücü Avusturya toplumunda, ekonomide ve iş dünyasında belirleyici olmuşlardır. Avusturya’nın önemli bir parçası olmuşlardır, kendilerine teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

Viyana İşçi Odası ve Avusturya Sendikalar Birliği 60 yıl sonra teşekkür etti - Resim : 1

GÖÇMENLER TOPLUMSAL ZENGİNLİĞİMİZ

Konuşmasının son bölümünde ise günümüzde İşçi Odası’nın görevinin sadece teşekkür olmadığını belirttikten sonra şu ifadeleri kullandı, “Ancak İşçi Odası Başkanı olarak bugün benim için sadece teşekkür etmek değil, aynı zamanda net bir misyon belirlemek de önemlidir: Göçmen kökene sahip kişilerin ve ailelerinin başarılarının tanınmasını sağlamak için çalışmaya devam etmeliyiz. Onlara iyi davranılmasına dikkat etmeliyiz. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için çaba sarf etmeliyiz ve gelirlerinin de toplum içinde adil olmasını sağlamak için çalışmalıyız. Kökenlerinden dolayı dezavantajlı duruma düşmelerini önlemek için elimizden geleni yapmalıyız. Göçmenler toplumsal zenginlik ve çeşitlilik de güçlülüğü ifade etmektedir. Bundan dolayı da sendikalar ve İşçi Odası nereden gelirlerse gelsinler emekçilerin yanındadır.”

GÖÇMENLER AYNI ZAMANDA GELECEĞİMİZ

Başkan Anderl’den sonra ise Avusturya Sendikalar Birliği (ÖGB) Başkan Yardımcısı Bayan Korinna Schuhmann bir konuşma yaptı. Avusturya’ya iş gücü göçünün 60. yılında da onurlandırıldığı toplantıda konuşmaktan mutlu olduğunu ifade eden Schuhmann konuşmasına şöyle devam etti, "Bu anlaşma kapsamında ülkemize gelen ve ülkemizi birlikte inşa eden insanları bugün onurlandırmak gerekir. Onlar, çocukları ve torunları bu ülkenin artık ayrılmayacak bir parçası olmuştur. Artık onlar hem geçmişimizde hem de geleciğimizdedirler. Onlarsız sevdiğimiz kent Viyana böyle bir şehir olmazdı.”

AVUSTURYAMIZ İÇİN DAHA İYİSİNİ YAPALIM

Bayan Schuhmann konuşmasında yabancı kökenli işçilerin ekonomi ve toplumsal yaşama yaptıkları katkıyı anlattıktan sonra, sözlerine şu ifadelerle son verdi, “Özellikle de nitelikli iş gücü ihtiyacı yeniden gündemde bu kadar yüksek sesle dile getirilirken, yapılacak daha çok şey vardır. Geride bıraktığımız 60 yıldan dersler çıkarmalıyız. Daha iyisini nasıl yapacağımızı düşünerek, yarının çalışma dünyasını şekillendirelim. Çünkü ülkemize gelenler sadece iş gücü değil, insandırlar. Onlar insan olarak komşularımız, meslektaşlarımız, arkadaşlarımız ve ailemizin bir parçası oldular.

Bundan dolayı da Avusturya’ya gelip burada emekleriyle ülkenin kalkınmasındaki katkıları için herkese teşekkür ederim. Gelin geçmişten ders alarak ortak Avusturyamız için daha iyisini yapalım.”

AVUSTURYA İŞ DÜNYASI GÖÇMENLERSİZ İŞLEMEZ

ÖGB Genel Başkan Yardımcısının konuşmasından sonra da Avusturya İş Piyasası Dairesi (İş ve İşçi Bulma Kurumu) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Johannes Kopf, İş Gücü Anlaşması kapsamında gelen işçilerin vermiş oldukları emeğin değeri üzerinde durduktan sonra, onlarsız Avusturya’da iş dünyası işlemeyeceğini belirtti. Daha sonra ise danışma merkezi temsilcileri yaşamlarına ait zorlukları ve bu merkezin başarılarını dile getirdi.

TEŞEKKÜRLERİNİZİ BABAMA İLETECEĞİM

Sıra bana gelince sözlerimin başında her iki başkana da altmış yıl sonra yabancı kökenli, bir zamanlar ‘misafir işçi’ diye adlandırılan işçilerin emeklerinin onurlandırılmasına teşekkür ettim. Sözlerimin devamında bir sonraki tatilimde babamın mezarını ziyaret ettiğimde 60 yıl sonra gelen bu teşekkürü babama ileteceğimi ifade ettim. Başkanlara teşekkürümden sonra, babam ve amcamın da aralarında bulunduğu ilk bir kuşak gurbetçi işçilere minnet ve teşekkürümü dile getirdim.

BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞANDI

Konuşmamın tamamını okurlarımızın bilgisine sunuyorum: İşçi Odası’na çalışmaya başladığım 1987’den itibaren ilk kuşak işçilere danışmanlık hizmeti vermekten gurur ve onur duydum. Onlar, saygılı, dürüst, çalışkan ve fedakâr insanlardı. Dilini bilmedikleri ve tanımadıkları bir ülkeye gelip çalışmaya başlamışlardı. Hayatın her alanında zorluklarla karşılaştılar. En büyük sorunları varlık sorunuydu. Onların varlıklarını belirleyen sorunların başında, konut, ikamet ve çalışma izni sorunları gelmekteydi.

Sürekli yenilenmesi gereken oturum, yine sürekli yenilenmesi gereken çalışma iznine bağlıydı. Bunların da olabilmesi için uygun evin bir ikamet ortamının bulunması gerekmekteydi.

İlk yıllarda şanslı olanlar firmaların işçi hayımlarında kalıyorlardı. Diğerleri ise oda mutfak, suyu ve tuvaleti dışarıda olan küçük dairelere etek dolusu para veriyorlardı. Bu ev arayışı içinde şanslı olanlar aldatılmıyordu. Paralarını kaptırıp da ev alamayanlar da vardı. Paralarını kaptıranlar soluklarını kiracılar danışma merkezlerinde alıyorlardı. Yasak olan hava parası ödeyenlerin yaşadıkları sorunları o zamanlar ‘yarı zamanlı’ olarak çalıştığım bir kiracılar koruma derneği nedeniyle bilmekteyim. Kooperatif evleri ve belediyeye ait sosyal konutlar Avusturya vatandaşı olmayanlara kapalıydı. Kafalarını sokmak için doğru dürüst evleri olmayanlar eş ve çocukların yanlarına getiremiyorlardı. Dahası bir plan bile yapamıyorlardı.

OTURUM VE ÇALIŞMA-ÇALIŞTIRMA İZİN BELGELERİ SORUNU

Ev sorununun dışında varlığı belirleyen iki sorun daha vardı: Bunlardan biri çalışma/çalıştırma izin belgesi ve ikincisi ise ikamet izni idi. İnşaat, lokanta ve otelcilik gibi sezon işçinde çalışanlar sezon sonunda ya kapı önüne bırakıyorlar ya da onlara memleketlerine tatile git deniliyordu. Sezon açılmasıyla geri gelen işçiler sil baştan çalışma izni için İş Piyasası Dairesine, ikamet izni için polise başvuruyorlardı. Burada polis çalışma iznini, İş Piyasası Dairesi ise çalışma izni ve ikamet belgesi talep ediyorlardı. Birinin olması diğerinin varlığına bağlıydı. Birisinin eksik olması halinde, diğeri de yoktu. Bu sorunlar da geleceğe dair plan yapmayı engelliyordu.

Bu en hayati sorunların dışında yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, mobbing gibi konuların üzerinde durmak bile istemiyorum. Son genel seçimler hariç bütün seçimlerde seçim propagandasının merkezine Türkler konuluyordu. Türkler her seçimde taciz yaşıyordu.

Viyana İşçi Odası ve Avusturya Sendikalar Birliği 60 yıl sonra teşekkür etti - Resim : 2

İLK KUŞAK TORUNLARININ ÖNLERİNİ BÜYÜK ZORLUKLARA KATLANARAK AÇTI

İlk kuşak işçiler, varlıklarını belirleyen bu üç sorunla adeta mücadele ettiler. Bu mücadelede başarılı olamayanların bir kısmı Türkiye’ye geri döndü. Geride kalanlar, önlerindeki sorunları teker teker aşarak, çocuklarının ve torunlarının önlerini daha iyi bir yaşam için açtılar. İlk kuşak çok rahat etmedi, çocuklarına daha iyi bir yaşam sağlamak için kendi yaşamlarını feda ettiler.

İşte o ilk kuşağın bu sorunlarla mücadele ederken, İşçi Odası’nda (AK) çalışma hukuku alanında yapmış olduğum danışmanlık sürecinde onların sorunlarını yaşayarak tanıma şansım oldu. O ilk kuşağı tanımaktan, onların sorunlarına çözümde yanlarında olma onurunu yaşadım.

AVUSTURYA GÖÇMENLERE YURT OLDU

İşgücü anlaşması ile gelen işçilerinin çocukları, torunları, baba ve dedelerinin sağladığı olanaklarla günümüzde artık Avusturya’da vazgeçilmez iş gücü oldular. Onlar, Avusturya’da hayatın her alanında varlıklarını sürdürürken toplumsal yaşamın vazgeçilmezi oldular.

Bu senenin başında ilk kuşaktan bir arkadaşım İstanbul’da hayatını kaybetmişti. O arkadaşım da diğerleri gibi kısa süre çalışıp, bir miktar para kazandıktan sonra geri dönmek isteyenlerdendi. Arkadaşımın çocukları ve torunları yaşamlarını Avusturya’da sürdürmektedir. Burayı yurt edindiler. Arkadaşımın çocukları onun cenazesini İstanbul’dan Viyana’ya getirdiler ve onu burada toprağa verdiler. ‘Biz buradayız, burada çalışıyoruz” ve bu davranışlarıyla da “burası bize yurt oldu artık’ mesajını verdiler.

Viyana İşçi Odası ve Avusturya Sendikalar Birliği 60 yıl sonra teşekkür etti - Resim : 3

GÖÇMEN KÖKENLİLERE DANIŞMANLIK YAPANLARA DA TEŞEKKÜR

Benim konuşmamdan sonra Avusturya Sendikalar Birliği (ÖGB) örgütlenme sekreteri Willi Merni de bir konuşma yaptı. Konuşmasının merkezine beni alan Merni, hararetli bir şekilde “İşçi Odası ve ÖGB içinde göçmen kökenli işçilere 60 yıllık süre içinde danışmanlık yapan meslektaşlarım da çok özel teşekkürü hak etmektir. Onlara buradan teşekkür ediyorum.” dedi.

60. Yıl kutlamaları müzikler ve açık büfe ikramlar eşliğinde devam etti.

Avusturya Viyana işçi Türkiye