Washington`un şaşkın ördekleri

Suriye`yle ilgili alın size saçma bi laf daha: Obama 2011`de Irak`tan çekilince IŞİD felaketi patlak vermiş! Boşluğu terörist islam doldurmuş. Eğer Trump Suriye`den çekilirse durum Irak`takinden çok daha büyük bir terörist islam dalgasına yol açarmış!

Kim dedi bunu dün? Trump`ın kendi Cumhuriyetçi partisinden azgın savaş çılgını senatör Lindsey Graham. Bush`cu-Hillary`ci savaş zengini neoconların liderlerinden olan Graham, Hulusi Akar`la daha yeni görüşmüştü.

Bir: Yalancı Graham gibiler Suriye`de kalabilmek için bahaneler arıyorlar.

İki: `Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" hikayesi gibi, kendi başkanı Trump`ı tehdid ediyor! "Çekilme Suriye`den, devrilirsin" diyor.

Zaten son 2-3 haftadır Türkiye ve Orta Doğu, Amerikan neocon akımına uğradı: Graham, Pompeo, Jeffrey gibileri ardı ardına panik içinde koşturup geldiler. Amaç: Ankara`nın ağzına bir kaşık bal çalmak, Türkiye`yi Suriye ordusuyla karşı karşıya getirmek... Ama Astana`dan koparamıyorlar bir türlü.

ABD`nin New York Times, CNN vs gibi neocon medyası ` Suriye`den çekilirsek Türkler sadık müttefikimiz Kürtleri ezecek, ihanet etmiş olacağız" propagandası yaymakta. Buna karşılık Beyaz Saray`daki Trump`ın adamları ve sözcüleri " Ankara böyle bir şey yaparsa, geri döner Ankara`yı ezeriz" diye kendilerini savunuyor, tabanlarına mesajlar veriyor bu arada büyük gaflar yapıyor, Merkel`i bile ağzı açık hayretler içinde bırakıyorlar!

ŞAŞKINLAR!

Gerçek şu ki: ABD`nin iki başlı yönetimi Suriye`de ne yapacağını şaşırmış durumdadır, birbirine düşmüşlerdir. ABD`de iç mücadele dış mücadele birbirine karıştı, ortalık toz duman. Bu bile başlı başına yenilgi ve gerileme belirtisidir. Tepede çatlak ve bölünmeler hep gerileyen devletlerde yaşanır.

Daha geçen yılın baharında Trump, Mattis ve Pompeo kafakafaya vermişler İran anlaşmasını dinamitledikten sonra ne yapalım diye tartışıyorlardı. Trump, ekonomik ambargoyla yetinme yanlısıydı, "Ne kadar para koparırsak iyidir" diyordu. Orta yolcu bakan Mattis İran`ı kendi içinden kuşatalım, iç muhaliflerini silahlandıralım demişti. Azgın Pompeo ise hiçbiri yetmez bombalayalım görüşünü savunuyordu!

Aradan 10 ay bile geçmeden sonuç su oldu : Orta Doğu`da yalnız kaldılar. İsrail ve Suudiler dişında kimseleri kalmadı, ki Kaşıkçı cinayeti bile Neoconlarla Trump`çıları birbirine düşürdü.

Şimdi Doğu Akdeniz`deki enerji kaynakları uğruna yeni bir kavgayı tutuşturma peşindeler. Trump`ın Suriye`den çekilme kararına ( ki 2 yıldır bekleniyordu, ben de 2 yıl önce bunu yazmıştım, yazmak için kahin olmak gerekmiyordu) Putin`in ilk tepkisi şu oldu: " Karadeniz ve Ukrayna`ya yoğunlaşacaklar." Pekin, Suriye kararında Trump-neocon çatışmasına dikkat çekti. Neoconları tecrid edip Trump`la uzlaşmalar yoluyla barışı ne kadar koruyabilirlerse bunun Çin`in ekonomik ve askeri gelişmesi için o kadar zaman kazanadıracağını vurguladı.

Pentagoncular geçen yıl başında açıkladıkları plana göre Avrupa`yı yeniden kazanacaklar, Rusya ve Çin`i tecrid edeceklerdi.

Sonuç tersi oldu? Avrupa`nın yarısından koptular ve aksine Rusya ile Çin ABD`yi tecrid etti. Küresel saflaşma geçen yıl daha da belirgin hale geldi, sokaktaki adam bile bunu görüyor.

KÜRESEL GERİLİM TEHLİKELİ ŞEKİLDE ARTIYOR!

Washington tüm gerileme, iç ve dış çatışma sinyallerini veriyor ama hayale kapılmamak lazım: bu gelişmeler dünyamızın güllük gülüstanlık hale geldiği anlamına gelmiyor. Aksine KÜRESEL GERİLİM HİZLA ARTIYOR!.

Açın bakın son haftanın Amerikan, Rus, Çin ve AB gazetelerine, ana konu şu: Silahlanlanma ve yeni modern silah gösterileri! Trump 1,2 trilyonluk yeni modernizasyon programını onayladı. Çin nükleer denizaltı ve füze sistemine müthiş bütçe ayırdı. Putin, silahlanma yanlısı değiliz ama Batı sınırımızda savunmamızı arttıracağız derken Rus medyası en son icat füzelerin resimlerini yayınlamaya başladı. Avrupa ise şaşkın, silahsız, Brexit`le mi uğraşsın, Trump`ın ticaret savaşıyla mı, değer kaybeden Euro`yla mı, artan hayat pahalılığı ile mi, yoksa ayağına dolanan göçmen sorunuyla mı, sarı yeleklilerle mi? Avrupa pasta!

Evet, dünyada saflaşmalar ve mevziler belirginleşirken, gerilim de hızla artıyor.

Artan gerilimin arkasinda para kavgası var.. Geçen yıl şubat ayında burada yazmış, grafik ve belgelerini sunmuştum: 2015 yılında dünya nüfusunun en yoksul yarısının ( 3,5 milyar insan) toplam geliri, 62 tane Bilderberg zengininin toplam gelirine eşitlenmiş! Yani 2003 yılında yaklaşık 700 milyar dolar olan bu 62 zenginin toplam geliri sadece geçtiğimiz son 11 yıl içerisinde olağanüstü bir hızla artarak, 3,5 milyar insanın toplam gelirine eşit hale gelmiş! O 3,5 milyar yoksulun toplam geliri ise 2010 yılında 2,6 trilyon dolar civarında iken sadece 5 yıl içerisinde yaklaşık 1 trilyon dolar azalmış! Yani yoksulun cebinden çıkıp bu 62 zenginin cebine girmiş. BATIDA KORKUNÇ BİR TEKELLEŞME YAŞANDI.

İkincisi batıda kar oranlarında azalma hızlanmıştır. 1998 yılından itibaren kar oranları yeniden inişe geçmiştir: 7 yılda yüzde 16 düşüş! . Bu aslında stratejik tarihsel bir eğilimdir. Sermayenin Marjinal Etkinliği ( ki randımanı gösterir) 1960`tan beri stratejik bir düşme eğilimi içine girmiştir. Bu yüzden de, 2008 krizinin son iki yıldır toparlanmış olması yanıltıcıdır ve yeni küresel kriz yoldadır.

En önemli küresel gelişme ise Batının, özellikle ABD`nin pazarlarını kaybetmesi oldu! Çin, Batı 2008 krizindeyken, 8-9 yıl içerisinde 4 misli büyüdü. Rakip Çin, Rusya ve Hindistan faktörü ve ekonomik gücün Asya`ya kayması! İste bu son faktör, yukarıda saydığım diğer iki faktöre, yani muazzam tekelleşme ve kar oranlarının azalması faktörüne eklenince ortaya ABD açısından VAHİM bir tablo çıkıyor: YENİ PAZARLAR IÇİN CAN HAVLİYLE SALDIRMAK! Ya da muazzam bir yeni ekonomik kriz!

Bu vahim tablonun ilk sonuçlarını Trump`ın korumacı ticaret savaşı politikalarında açıkça görebiliyoruz.

Dünyada geçimsizlik ve kavga aldı yürüdü, `köşeyi dönme` zihniyetiyle yeni nesiller yaratıldi.

Küresel silahlanmanın hızlanması, artan küresel ekonomik kavga ve gerilimle birlikte yürümektedir.

Bu süreç 2019`da daha da hızlanaaktır.

Beyaz Saray`a gelince? Orası artık `Siyah Saray` oldu! Hani o Amerikalı Walt Disney`in çizgi roman ve filmlerinde bir `Donald Duck` figürü vardır ya, meşhur, zengin ama şaşkın.

İşte Amerika`yı artık bu şaşkın ördekler, `Donald Duck`ler yönetiyor.