Ya doğru dürüst oynanır... Ya da buraya kadar...

Ben milli takımımızın maçlarını yazmaya hazırlanırken, her defasında bir önceki maç gibi olmamasını umuyorum. Yazımın başına sevinçle ve umutla geçmeyi istiyorum. Tahmin ediyorum ki ülkemizde futbolla az ya da çok ilgilenen 7'den 70'e herkesin temennisi de benim gibi. Bir sonraki maçın daha güzel olacağı ümidiyle kendimi tutuyor ve ağır eleştirilerde bulunmaktan kaçınıyorum.

BU İŞİN ŞAKASI YOK ARTIK...

Sayın futbolsever kardeşlerim... Bildiğiniz üzere 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılsak da grup aşamasında sonuncu olduk ve puan alamadan elendik. 2022 FIFA Dünya Kupası'na ise katılmayı başaramadık. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkı elde etmek için 5 takımlı grupta ilk 2'ye girmemiz yeterli olacakken yine iyi bir başlangıç yapamadık. Artık yeni başarısızlıklara tahammül gösteremeyiz.

Kırılgan ve dağınık bir futbol yerine sağlam bir yapıyla güçlü yönlerinin farkında olan, farkında değilse öğrenecek bir takım hüviyeti kazanmamız gerek. İkili mücadeleleri kazanmaya motive, ne istediğini bilen, sabırlı ve kararlı bir takım haline gelmeliyiz. Bizim milli takımımız sahada efektif futbol oynamayı bilmeli. Sahada seksek oynanmıyor, hem fiziksel hem de teknik açıdan seviye atlamalıyız.

EN YAKIN ÖRNEK...

Henüz birkaç gün önce sahamızda 2-0 mağlup olduğumuz Hırvatistan Milli Futbol Takımı'nı ele alabiliriz. Yön fark etmeksizin, atağa kalkarken kompakt bir oyunları var ve ikili mücadelelerde aşırı derecede sağlam bir yapıya sahipler. Nerede olmaları gerekiyorsa oradalar. Kadro istikrarını da sağlamış vaziyetteler.

İster yurt içinde ister yurt dışında oynuyor olsun, milli futbolcularımız için ay-yıldızlı formayı giymek büyük bir gurur kaynağı olmalı. Milli takıma davet edilen oyuncularımız, bu formanın ağırlığının bilincinde hareket etmeli. Topla fazla oynayıp, topukla bir pas verip üstünden atlayarak şov yapmaksa niyetimiz, kumu bol bir plaja gidip orada oynayabiliriz.

ŞAYET MİLLİ TAKIM ANGARYA OLARAK GÖRÜLÜYORSA...

Futbolcularımız, forma giydikleri kulüplerde de bu şekilde davranıyorsa, diyebilirim ki aldığınız parayı hak etmiyorsunuz. Belki de milli takımda oynamak angarya oluyor sizler için. Durum böyleyse, hiç milli formayı meşgul etmeyin. En azından, teknik kapasitesi sınırlı olsa da milli takımda layıkıyla mücadele edecek futbolcuları çağıralım Süper Ligimizden. Eminim ki, Hırvatistan maçında olduğu gibi savunmada 4-5 oyuncu iken akıllara zarar iki gole izin vermezler.

Kalın sağlıcakla sayın futbolsever kardeşlerim...