11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yabancı gözüyle Türkiye-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

29 Mart günü dünyaca ünlü Financial Times Gazetesi’nde Türkiye’deki AKP iktidarının başı hakkında bir makale yayınlandı. İki yazarın-Daniel Dombey ve David Gardner- imzasıyla yayınlanan makalenin başlığı hayli ilginç: “Gaddar bir yönetim!” Aslında yazarlardehşetengiz gelişmelere tanı koyarken, belki de Anayasa değişikliklerinden sonra yazacakları makale için de başlık düşünseler iyi olacağa benzer. Dünyanın neresinde “Özel Yetkili Mahkemeler” tarafından Genelkurmay Başkanı yargılanmıştır ki? Sayın İlker Başbuğ’u bana rahmetli devlet adamı, diplomat ve düşünür Coşkun Kırca tanıtmıştı. Başbuğ’un “Çok değerli, Laik ve Atatürkçü bir General olduğunu” söylemişti. İlker Başbuğ keşke Silivri’de gösterdiği kararlı ve net duruşunu silah arkadaşları birer, birer tutuklanırken, keşke Devletin ve Genelkurmayın en gizli odalarına birilerine girme izni verirken de düşünseydi. Tersine O’ da artık modası geçmiş sözleri söylemişti: “Yargıya güvenin. Yargı haksız iş yapmaz!” Şimdi o Genelkurmay Başkanı yargının karşısında. Nedeni ne olursa olsun sorgulanmayı reddediyor. Bilir misiniz, TC’nin 26. Genelkurmay Başkanı hangi suçla oradadır? “Gizli Örgüt kurmak ve Yönetmek suçuyla!” Demek ki; 2008 yılında tutuklanan, 5 yıldır Silivri’de tutuklu bulunan Perinçek ve çoğu aydının, bilim adamının, gazetecinin itham edildiği suçla... Gerçekten: “Yargı bir gün herkese lazım olacaktır.” Peki ya özgürlüklerden koparılıp alınan o yıllar? Ama elin yabancı gazetecisi bakıyor ki, Türk gazetecileri sus pus! Fena korkmuşlar, ya da dümenlerine bakıyorlar.. Başlığı patlatıyor: “Erdoğan’ın Türkiye’si: “Daha gaddar bir yönetim olmakta!” Makaleye, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan afişinin önünde kalkanları ile duran çevik kuvvet polislerinin olduğu bir fotoğraf eşlik ediyor.

David Gardner ve Daniel Dombey imzalı yazıda, Erdoğan’ın portrelerinin ülke çapında neredeyse Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ünkiler kadar yaygın olduğu ifade ediliyor.

Yazarlara göre Erdoğan, iktidardaki 10. yılında, siyasi kudretini muhafaza ediyor. Medya üzerindeki baskıların, siyasi rakiplerin yargılandığı davalardaki usulsüzlüklerin ve sorunlu bir mevzuatın, yönetiminin giderek daha da otoriterleştiğine işaret olduğuna dair işaretler bekleniyor.

Yazıda bir başka nokta daha irdeleniyor: Yeni Anayasanın, bireysel hakların korunmasında kritik öneme sahip olabileceği. Financial Times, kudretli generalleri bastıran hükümetin, rakipleri azaldıkça, hoşgörüsünün de azaldığını vurgulamakta. (BBC )

Siyasete de baskı

Yazarlara göre, “Gülen müttefiki olduğu düşünülen savcıların Başbakan’ın istihbaratın başına getirdiği Hakan Fidan hakkında soruşturma başlatmaya çalışması”, AKP’ye hukukun siyasi amaçlar için kullanılmasının iki tarafı keskin bir kılıç olduğunu savı da yer almakta. Ancak yazıda, Ergenekon ve 1980 darbesinin yargılanması gibi davaları, geçmişin hatalarını düzeltmek için yapılan doğru adımlar olarak görenler olduğu da ifade ediliyor. Batı tüm aksaklıklara bir izah tarzı bulmakta beceriklidir. Yazarların değinmediği önemli bir nokta var. İktidarı “Gaddarlıkla” suçlarken, nedense Ana muhalefetten hiç söz etmemişler. Ya muhalefeti yok sayıyor ya da ülkede “Tek Parti Tek Adam” iktidarını varsayıyorlar, meşru kabul ediyorlar! Oysa Ana muhalefet geçen Salı günü öyle kızdı ki, tüm yabancı yazarların anlattıklarının dışında Meclis’in İçtüzüğe göre uzantısı sayılan Grup Toplantısını Tandoğan’a yani Meclis dışına bile taşıdı! Bakın 4+4+4’e öğretimi dinselleştirmekle suçladığı iktidar duysun diye Tandoğan kürsüsünde neler söylendi? Cumhuriyet Ankara Temsilcisi de yazarak mesleğini işlevini yerine getirdi:

*İktidar partisini din üzerinden eleştirmekten kaçınırken herkesi şaşırtan bir de sürpriz yaptı CHP lideri. Eğitim sisteminin değiştirilmesine karşı mücadelelerinde ne kadar kararlı olduklarını, her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını anlatmak için geçmişte neredeyse tüm sağcı liderlerin kullandığı bir dini motifi kullandı ve “Kefeni giyip yola çıktık” deyiverdi. Bu sözler bizim kadar kurmaylarını da şaşırttı.( Cumhuriyet Gazetesi- 29 mart-2012-Ankara)

Cumhuriyet Gazetesi şaşırmamalı. Doğal görmeli. Bunca parti içi rezaletleri, eksen kayışlarını hoşgörüyle karşıladığına göre...