Yabancı sermayenin kuluçka dönemi
Sn. Mehmet Şimşek’in bakanlığı döneminde tekrar uygulamaya sokulan neoliberal sıcak para politikaları sonucunda, özellikle 2024 Mart yerel seçimleri sonrası Türkiye’ye giren sıcak para şimdilik kuluçka dönemini yaşamaktadır.
Kuluçka dönemi ile kastım, aynıyla vücuda giren mikropların hemen saldırıya geçmeyip bir süre vücutta çoğalmak ve güçlenmek için bekledikleri gibidir.
Daha yeni girmişlerdir. Kendilerine vaat edilen yüksek geliri yeni almaya başlamışlardır. Daha sonraki aylarda kendilerinden beklenen hizmeti bu gelirleri de sağladıkları zaman yapacaklardır.
Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye ve Suriye’nin tekrar görüşmelere başlayacağı söylentisi çıktı. Sn. Erdoğan bunu teyit eder açıklamalar yaptı. Suriye tarafından da görüşmeye sıcak bakan açıklamalar geldi.
Bu gelişmeler aslında doğal. Her iki ülkenin toprak bütünlüğü tehlikede. Her iki ülke ortak düşman tarafından tehdit ediliyor. Eğer birlikte hareket ederlerse düşmanın iki ülke karşısında dayanma şansı yok.
Birlikte hareket edildiğinde bu dayanışmaya bölge ülkeleri de destek veriyor. Rusya, İran ve Irak bu birliğe sonuna kadar destek. Bu birliktelik aynı zamanda öyle bir özgül ağırlığa sahip ki dünya dengelerini değiştirecek özelliği var.
Bu ilişkiye doğal olarak Batı destekçileri tepkilerini gösterdi ve Kayseri ilimizden başlamak üzere özellikle Suriyeli göçmenlerin yoğun olarak bulundukları illerimizde bir taciz olayı bahane edilerek büyük kışkırtmalar düzenlendi.
Bunun karşılığında Suriye tarafında da Türk ordusu ve Türk bayrağı aleyhine gösteri ve kışkırtmalar yapıldı.
Bu gerilim Türk devleti tarafından soğukkanlılıkla bastırıldı, genişlemesi ve başka boyutlara sıçraması önlendi.
Şimdi sıcak para ile bu olayın arasındaki ilişkiye gelelim.
Türk devletinin her ne kadar Atlantik’e yüzünü döndüğünü tespit etsek de dünyada yaşanan gelişmeler ve Türkiye’nin gereksinimleri nedeniyle milli reflekslerin harekete geçmesine engel olunamıyor.
Son örnek olarak yukarıda verdiğim Türkiye-Suriye arasında kaçınılmaz olarak başlayacak görüşmeler, tamamen milli reflekstir. Buna benzer örnekleri önümüzdeki dönem fazlası ile izleyeceğiz. Örneğin, BRICS’e olan ilgi ve ilişki talebi.
Londra ve New York merkezli sıcak para Türkiye’nin kara kaşı ve kara gözü için gelmedi. Bu fonlar aslında dünyanın en vahşi karakterli para kazanma mekanizmalarıdır. Girdikleri yerlerde tozu dumana katıp, oraları kurutana kadar kalırlar. İşleri bitince de arkada kaç kişi ölmüş, yaralanmış yetim-öksüz kalmış bakmazlar.
Bunlar kravatlı canilerdir. İlk bakışta çok uygar, insancıl vs. görünürler. Kitap okuyup, opera falan gibi yerlere giderler. Ama emperyalist sistemin bunlara verdiği görev budur. Bu görev ölümcüldür. Eğer kendileri yapmazsa, yapan bulunur ve bunların gözünün yaşına da kimse bakmaz. Onlar için insanlık diye bir şey yoktur. Her şey yeşil dolardır.
Onun için verilen görevi kusursuz yaparlar. Şimdilik bahsettiğim gibi görevlerini yerine getirecek cesamete ulaşmak için kuluçkadalar.
Yeterli cesarete eriştiklerinde harekete geçeceklerdir. Bilirsiniz mikrop kuluçka süresinden sonra vücutta ateşi yükselterek hastalığı başlatır. Bunlar da görevleri gereği ani sermaye hareketleri ile ekonomimizi felce uğratmaya çalışacaklardır.
Ama ateşi yükseltecekler. Yükselen ateşin bir üst aşaması havale geçirmektir. Havaleyi biz geçirmeyeceğiz. Onlara havale geçirteceğiz. Kuyruklarını kıstırıp, kaçabilirlerse Türkiye’den kaçacaklar.
Benim önerim, bunların kaçacakları gün önleri kesilerek Türkiye’den o güne kadar kazandıklarının Türkiye’de kalması sağlanarak (vergi alınarak) sadece getirdiklerini götürmelerine izin verilmesidir.
Türkiye’ye verdikleri zarar yanlarına kâr kalmamalıdır.
Bu önerim rüya gibi gelebilir. Rüya olmadığını da göreceğiz.