Yalnız ve güzel ülkemi seviyorum

Önemli bir Türk Sanatçısının, Nuri Bilge Ceylan’ın “Benim yalnız ve güzel ülkem” sözü gelip bilincime oturdu bu yazıya başlarken… “Soykırım” sözcüğünü, bir Türk sanat adamı/yazarı olarak ben de kabul etmiyorum; devletimizin, devlet büyüklerimizin, siyaset insanlarımızın, bilim adamlarının, sanatçıların dile getirdiği tepkiyi ben de destekliyorum. “Soykırım” ifadesini ben de kınıyorum.

Bu dünyanın sevgiye, barışa, içtenliğe ihtiyacı var. Böyle mesnetsiz iddialar hiçbir topluma yarar sağlamaz. Ermeni toplumuna da bir yarar sağlamaz. Ülkemin devlet büyüklerinin/bilim adamlarının/sanatçıların önerdiği gibi bu konuyu tarihçiler değerlendirsin, bilim adamları değerlendirsin karar versin ve bir sonuca varsın.

Türkiye arşivlerini bütün tarihçiler için açmış. İsteyen bilim adamları araştırma yapabiliyor. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın birçok ülkesinin arşivlerinde bilgiler var Türkiye’nin İlber Ortaylı, Yusuf Halaçoğlu (eski tarih vakfı başkanı) gibi önemli bilim adamları var. Yusuf Halaçoğlu, bu konu için ömür tüketmiş milyonlarca belgeyi bir araya getirmiş. Tarihçilere bırakılmalıdır bu konu.

DOĞU PERİNÇEK’İN MEKTUBU

Vatan Partisi Genel Başkanı, Doğu Perinçek “Ermeni soykırımı tarihi bir yalandır” dediği için yargılanmış ve davayı kazanmıştır. Bu çok önemli bir örnek ve kazanımdır. Bir mahkeme kararıdır. Bir kanıttır. Bu karar çok iyi değerlendirilmeli ve devletimiz tarafından kullanılmalıdır.

Doğu Perinçek, Amerika Cumhurbaşkanı Biden’e bir mektup gönderdi. AIHM kararını hatırlatan Dr. Doğu Perinçek, başlıklar halinde özetle şöyle yazdı;

Soykırım bir hukuk kavramıdır.

Soykırım suçunun varlığına mahkeme karar verir.

Soykırım suçunu hükümetler veya kurumlar başka bir deyişle tüzel kişiler ve topluluklar işlemez.

1915 olaylarında soykırım işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yoktur.

Herhangi bir parlamento, cumhurbaşkanı, hükümet, belediye üniversite, akademik kurum, “1915 olaylarında soykırım yapıldı” yargısında bulunmaya yetkili değildir.

1915 olayları “Holocaust” diye anılan Yahudi soykırımdan farklıdır.

1948 yılı öncesindeki eylemlerle ilgili soykırım suçu işlendiği hükmü verilemez.

Doğu Perinçek’in New York Time gazetesinin soruları üzerine yazdığı mektubu birçok yayın organında yer aldı.

SADECE TARİHÇİLER DEĞİL

“Soykırım meselesi” üzerine eylemler, söyleşiler ve konuşmalar sürecek gibi. Ülkemin tarihçileri, hukukçuları, bilim adamları, araştırmacıları bu konuda çalışmalarına devam etmelidir. Sadece tarihçiler değil, sanatçılar ve yazarlar da bu konuda çalışmalar yapmalıdır. İnsanların toplumların yüreğine bazen sanatla daha etkin biçimde ulaşılır. Barış teması bir yazarın kitabında bir şarkıda bir ezgide daha etkili biçimde yer alır. Toplumları düşmanlaştırmaktan kaçınmalıdır. Barış teması, sevgi teması her zaman insanları da, toplumu da yüceltir. Düşmanca tavırlar Ermenilere hiçbir şey kazandırmaz. Tarihsel süreç içinde birlikte yaşamış iki toplum arasında sevgi temasının var olduğu temalar sanatçılarla işlenmelidir.

YALNIZ VE GÜZEL ÜLKEM

Bu toprakları, bayrağımı seviyorum. Bazen bize yapılan haksızlıklara isyan ederken bile sevgiden yana döndürüyorum yüzümü. Bu ülkede acı olaylar yaşanmış ama hiçbir zaman “soykırım” yapılmamıştır. Amerikan Cumhurbaşkanı Biden’in bu mesnetsiz hükmü kabul edilemez. Devletimiz ve ülkemizin tüm kurumları bu karara şiddetle karşı çıkıyor/çıkmalıdır. Üst üste parlamentoların aldığı kararlar aynı çizgidedir. Türkiye dimdik ayaktadır, bu kararı tanımayacaktır. Yalnız ve güzel ülkem seni yürekten seviyorum.