22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yapay zeka milli güvenlik meselesi

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Eski Yazar

A+ A-

Her teknolojik gelişme gibi yapay zeka da riskleri ile beraber geliyor. Yapay zeka, bilginin yönetimi, yeniden üretilmesi ve mülkiyeti ile doğrudan ilgili bir teknoloji. Bunun için ulus devletlerin güvenliğini ve geleceğini yakından ilgilendiriyor. Çünkü tarihin hiçbir döneminde güç, bilgiye bu kadar bağlı olmamıştı. Çağımızda bilgiyi elinde tutan, gücü de tutuyor.

Aydınlık’tan Gözen Esmer, gerçekten zekice bir habere imza atmış. Google’ın yapay zekası Chat GPT’ye PKK ve FETÖ’yü sormuş.

Yapay zeka, ne PKK’ya ne de FETÖ’ye terör örgütü demiş! FETÖ elebaşından “İslam alimi, düşünür ve yazar” diye söz etmiş, PKK’yı ise “Kürt özgürlük hareketi” diye tanımlamış. Bu bilgileri hangi kaynaklardan alıyorsun denildiğinde de “güvenilir kaynaklar” diye yanıt vermiş!

Şu anda gözünüze basit bir konu gibi görünebilir ama çok yakın bir gelecekte bilginin iktidarı büyük oranda bu yapay zeka sistemlerinin eline geçecek. Daha doğrusu, o yapay zeka sistemine sahip olanların eline….

“Yapay zeka dünyayı ele mi geçirecek, insanlığa mı hükmedecek” gibi fantastik tartışmaların gölgede bıraktığı temel gerçek şu: Yapay zeka dediğiniz şeyin de bir mülkiyeti, yani sahipleri var. Ve her meta gibi, her üretim aracı gibi yapay zeka da kendisine sahip olanlara hizmet ediyor/edecek. Şu an dünyada bilginin iktidarı kimde ise yapay zeka ile gelişen sürecin hakimleri de onlar olacak.

Şöyle diyelim, bugün yapay zeka diye tabir ettiğimiz sistemler, aslında insan zekasını ve insanın bilişsel özelliklerini taklit eden makineler. İnsanın zekası büyük oranda yetiştiği çevre ve aldığı eğitim ile şekilleniyor. Onu taklit eden yapay zeka için de durum aynı. Kendisine ne tür bir dünya, ne tür bir gerçeklik algısı sunulursa yapay zeka da onu öğreniyor.

Şu erken aşamada yapay zekanın öğrenme süreci iki şekilde gerçekleşiyor: Birincisi yapay zekanın internetteki bilgileri taraması, ikincisi ise kendisine sorulan soruları veya verilen talimatları biriktirerek analitik yetenekler edinmesi. Dananın kuyruğu da işte burada kopuyor. Çünkü her iki yöntem de manipülasyona gayet açık.

İnternetteki bilgiler, büyük arama motorları tarafından tasnif ediliyor. Yani hangi bilginin daha muteber olduğuna o arama motoru karar veriyor. Dolayısı ile herhangi bir konuda, örneğin PKK’ya ilişkin fikirler arasında, Google’ın muteber buldukları öne çıkıyor. Yapay zeka da gidip bunları buluyor, onları kesin doğrularmış gibi sunuyor.

Dijital bilginin üretilmesi, taranması, tasnif edilmesi ve depolanması ile ilgili devrim bundan yirmi yıl önce oldu. Ruslar Yandex, Çinliler ise Baidu gibi girişimler sayesine kendilerini Google’dan koruyabildiler. Türkiye ise o treni maalesef kaçırdı. Şimdi bunun üzerine yapay zeka devrimi geliyor ve biz, elimizde milli bir arama motorumuz olmadığı için maça üç sıfır mağlup başlıyoruz.

Ancak bu yenileceğimiz anlamına gelmiyor. Yapay zeka alanında güçlü bir milli strateji geliştirebilirsek bir önceki savaşta kaybettiğimiz mevzileri de geri kazanma şansımız var. Çünkü yapay zeka dünyadaki tüm bilginin eleştirel şekilde sorgulanması ve yeniden üretilmesi fırsatını da sunuyor. Yeter ki bu alanda ne istediğimizi bilelim ve doğru adımlar atalım.

İlginç bir veriyi paylaşarak bitirelim: ABD Savunma Bakanlığı bilimsel araştırma ajansı Darpa’nın 2018’den beri yapay zeka alanına yatırdığı para 2 milyar doların üzerinde. Düşünün… sadece bir bakanlığın bir kurumu ve sadece bilimsel araştırmalar için harcanan rakam… Konunun ciddiyetini varın siz hesap edin.

Yapay zeka PKK FETÖ