22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yara onarımında yeni ufuklar

Şehime G.Temel

Şehime G.Temel

Gazete Yazarı

A+ A-
Yara onarımında yeni ufuklar - Resim : 1
Kan damarındakı kırmızı kan hücreleri ve trombositler. Yara iyileşme sürecinin
temel adımları, 3d illüstrasyon. [Alioui Muhammed Elamine/Getty Images]

RCSI Tıp ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından yapılan araştırma sonucunda, yara iyileşmesi sırasında kan pıhtılarının nasıl oluştuğuna dair yeni bilgiler ortaya çıktı. Science Advances dergisinde "Trombositler (kan pulcukları), integrin αIIbβ3 kullanarak fibronektin fibrillogenezi yönlendirir" başlığıyla yayımlandı. Araştırma trombositlerin bir yara bölgesindeki davranışını, özellikle de bir kan pıhtısı içinde nerede olduklarını algılama ve çevrelerini buna göre yeniden şekillendirme yeteneklerini inceliyor.

Bu yeni çalışma, trombositlerin, yara iyileşmesinin sonraki aşamalarında fibroblastların yaptıklarına benzer şekilde, çevrelerinde geçici bir fibronektin matrisi oluşturabileceğini göstermekte. Bunun, vasküler onarım sırasında kan pıhtılarının bütünlüğünün nasıl korunabileceği konusunda potansiyel etkileri olabilir.

YARA NASIL İYİLEŞİYOR?

Trombositler, yara iyileşmesini ve trombüs (damar içindeki pıhtı gelişimi) oluşumunu başlatmanın anahtarıdır. Fibroblastlar, yara iyileşmesinin sonraki aşamalar için gerekli olan bağ dokusu hücreleridir. Fibroblastlar, oluşan pıhtıyı işgal eder ve fibronektin de dahil olmak üzere hayati proteinler üretir. Daha sonra iyileşmek için gereken yeni dokuyu oluşturmak amacıyla yapısal bir çerçeve oluşturur.

Trombositler, trombogenez sırasında çoklu adhezyon proteinleri ile etkileşime girer, ancak fibronektin matrisini bir araya getirme yetenekleri hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu çalışma biyofiziksel ve biyokimyasal yöntemlerle tamamlanan in vitro üç boyutlu süper çözünürlüklü mikroskopi ile, trombosit kontraktilitesinin fibronektin fibrillogenezini nasıl yönlendirdiğine dair temel bilgileri ortaya çıkardı.

Trombüs proteinlerine  karşı bazal membran bileşenlerine yapışan trombositler, fibronektin fibrillerini  apikal membranları boyunca çekerler. Diğer hücre tiplerinin aksine, trombositler, α5β1 integrinleri yerine αIIbβ3 kullanarak fibronektin nanofibrillerini birleştirir. Apikal fibrillogenez, integrine bağlı kinazın daha güçlü aktivasyonu, daha yüksek trombosit çekiş kuvvetleri ve bazal fibrillogenez ile karşılaştırıldığında fibril benzeri yapışmalarda daha büyük bir gerilim ile ilişkilidir.Araştırmacıların bulguları, yeniden şekillenme ve vasküler onarım sırasında mekanik trombüs bütünlüğünün nasıl korunabileceği hakkında  potansiyel etkileri olduğunu belirtiyor.

TROMBOSİTLERİN ROLÜ

RCSI Eczacılık ve Biyomoleküler Bilimler Okulu bilim insanı Ingmar Schoen, “En belirgin trombosit yapışma reseptörü için beklenmedik bir ek rol belirlediklerine” dikkat çekti. Ayrıca Dr. Schoen, sonuçlarının, trombositlerin yalnızca pıhtıyı oluşturmadığını, aynı zamanda fibröz bir iskele kurarak yeniden şekillenmesini de başlatabildiğini gösterdiğini sözlerine ekledi. Bu bulgu, fibroblastlar üzerine araştırmaların hakim olduğu yara iyileşmesi alanındaki bazı mevcut paradigmalara meydan okumakta. Araştırma, ETH Zürih, Julius-Maximilians-Üniversitesi Würzburg, Freiburg Üniversitesi ve Zürih Üniversite Hastanesi araştırmacıların işbirliği ile gerçekleştirildi.

SÜPER ÇÖZÜNÜRLÜKLÜ MİKROSKOPİ

Hücrelerin içindeki veya çevresindeki yapıların daha keskin görüntülerinin bir laboratuvarda in vitro olarak yakalanmasını ve gözlemlenmesini sağlayan süper çözünürlüklü mikroskopi, bu araştırmada önemli bir rol oynadı. Bu bulguyu daha da geliştirmek için bu trombosit davranışının in vivo olarak gözlemlenmesi gerekmekte. Dr. Schoen, süper çözünürlüklü mikroskopi olmadan bu keşifin mümkün olmayacağinı vurguladı.

Özgün içerik: https://www.science.org/doi/epdf/10.1126/sciadv.abj8331