Yandex
28 Nisan 2025 Pazartesi
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu!

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Fransa, Ulusal Birlik Partisi (RN) Lideri Marine Le Pen’e verilen ceza ile çalkalanıyor. Paris Ceza Mahkemesi Milliyetçi lidere, 2 yılı elektronik kelepçe ile ev hapsi olmak üzere 4 yıl hapis, derhal uygulanmak üzere (temyiz hakkı beklenmeden) 5 yıl boyunca kamu haklarından yararlanmama cezası verdi. Kararın amacı; bu yıl yapılması muhtemel olan erken genel seçimlerinde milletvekili ve 2027 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerde aday olmasının engellenmesi.Yapılan suçlama Marine Le Pen’in Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili olduğu 2004-2016 yılları arasında, AP’de görev yapmak üzere “hayali” asistanlar almak ve bunlara ödenen kamu fonlarını amacı dışında kullanmak.

SENDİKA YARGIÇLARI MİLLİYETÇİ PARTİYE KARŞI GÖREVE ÇAĞIRMIŞTI

20 yıl önce işlendiği iddia edilen “suç” dosyası kenarda tutularak, AP seçimleri ve genel seçimlerdeki başarılarıyla birlikte, Le Pen’in küreselci sistem tarafından tehlikeli olmaya başladığı korkusuyla Kasım 2024’de iddianamesi hazırlanmıştır. Sistem yükselen milliyetçi dalgaya karşı yargısıyla da harekete geçmiştir. Öyle ki; Ulusal Birlik Partisinin 2024’deki çifte başarısından hemen sonra Yargıçlar Sendikası Haziran 2024’te bir bildiri yayımlayarak “aşırı sağ partilerin Avrupa seçimlerinde kullanılan oyların neredeyse %40'ını almasını” kınamış ve “Tüm yargıçları aşırı sağın iktidara gelmesine karşı harekete geçmeye” davet etmişti.

LE PEN: MAHKEME BAŞKANI BİR EMRE İTAAT ETTİ

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 1

Aynı yıl, Kasım 2024’te, on yıldır süren soruşturma dosyası nasıl olduysa Paris savcısı tarafından raflardan indirilmiş ve iddianame mahkemeye sunulmuştur. Hazırlanan iddianame, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorisi ve partisinin adayı Marine Le Pen hakkında ikisi kesinleşmiş hapis cezasına çevrilebilecek beş yıl hapis cezası ve derhal uygulanmak üzere beş yıl süreyle hak mahrumiyeti (seçimlerde aday olamama) kararı verilmesini talep etmişti. Le Pen “bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için” mahkemeyi bu iddianameyi reddetmeye” çağırmıştı. Fakat mahkeme savcının iddianamesini kabul ederek üç aydır süren mahkeme sonucunda 31 Mart 2025 tarihinde verdiği karar ile Marine Le Pen’in kafasına giyotini indirmiştir. Le Pen, “Mahkeme başkanını bir talimata, bir emre, bir iklime itaat ettiğini” söyledi.

‘SUÇLAMA AP İLE İDARİ BİR ANLAŞMAZLIKLA İLGİLİDİR’

Milliyetçi lider parlamenter asistanlarla ilgi suçlamanın “Avrupa Parlamentosu ile idari bir anlaşmazlığa” dayandığını ve “Kişisel zenginleşme yok, yolsuzluk yok, bunların hiçbiri yok” diyerek kendisinin “masum” olduğunu söyledi. Le Pen Temyiz Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduklarını açıkladı. Le Pen verilen mahkumiyetinin “hiçbir şekilde, hiçbir biçimde” siyasi hayattan çekildiği anlamına gelmediğini belirtti. Ve “sonuna kadar mücadele edeceklerini” söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Le Pen, Le Parisien gazetesine yaptığı açıklamada “Kamu fonlarının kötüye kullanılması, hukuki bir bakış açısından anlamsız hale geldiği bir noktaya evrilmiştir. Kamu fonlarının zimmete geçirilmesi, kişinin kişisel çıkarı için kamu parasını almasıydı. Yani, bir belediye ajanını bahçıvan olarak veya sekreteri çocukları için dadı olarak kullanmaktır. Bu affedilmez” ifadelerini kullandı.

Marine Le Pen ve partisinin kararlı duruşu ve ülkede yaşanan “şoku” dikkate alan Temyiz Mahkemesi 2026 yılı yazından önce dosyayı ele alacaklarını açıkladı. Le Pen’in aday olup olamayacağı Temyiz Mahkemesinin vereceği karar bağlı. O güne kadar yapılacak seçimlere katılamayacak.

LE PEN: SİSTEM KAZANACAĞIMI ANLAYINCA NÜKLEER BOMBAYI ÇIKARDI’

Marine Le Pen TF1 televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Aday olmamı ve seçilmemi engellemeyi amaçlayan, mahkeme başkanının kararı siyasidir” dedi. Kararın açıklanmasından sonra “Az önce yaşananlar tam bir demokrasi skandalı, tam bir yüz karası, ülkemiz için tam bir leke. Yarın dünyada kime en ufak bir demokrasi dersi verebileceğiz?” diye sordu. “Sistem nükleer bombayı ortaya çıkardı," değerlendirmesinde bulunan Marine Le Pen, “ve eğer bize karşı bu kadar güçlü bir silah kullanıyorsa, bunun nedeni belli ki seçimi kazanmak üzere olmamızdır. (...) Ülke ilkelerinden, değerlerinden sapıyor ve ağzından sadece hukukun üstünlüğü lafını düşürmeyenler, genellikle hukukun üstünlüğünü ilk çiğneyenler oluyor" dedi.

BARDELLA: ARTIK YARGIÇLARIN TİRANLIĞI VAR

Ulusal Birlik Genel Başkanı ve Avrupa Parlamentosu “Vatanseverler için Birlik” Grubu Başkanı Jordan Bardella “Marine Le Pen'i bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi yarışından elemek için alınan karara” tepki gösterdi. “Bu sabah ve dünden beri öfkeli olan ve yargıçların orantısız, siyasi ve partizan bir şekilde bir sonraki seçim için başlangıç tablosunu engellemeye karar verdiğini hisseden milyonlarca Fransız var” diyerek son genel seçimlerde kendilerine oy veren 11 milyon seçmenin hiçe sayıldığını hatırlattı. Bardella, “Bugün artık yargıçların hükümeti değil, yargıçların tiranlığı var” dedi.

Fransız basını şimdiden Marine Le Pen’in defterini dürdü. Basın Le Pen’in cumhurbaşkanlığına aday olamayacağı senaryoları üzerinde durarak RN Başkanı Bardella’nın aday olacağı konusunda parti liderlerini sorularıyla sıkıştırıyor. Bardella ise net cevaplar veriyor: “Marine Le Pen ile yürütülmekte olan yasal savaşa karşı kendimi başka bir alternatifte konumlandırdığımı söylemeyeceğim” diyor.

Üç dönem cumhurbaşkanı adayı olan (2012, 2017 ve 2022) Marine Le Pen son iki dönemde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un karşısında ikinci tura kalmış ve oylarını sürekli artırmıştır. 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Fransa’da Macron’un partisinden iki kat daha fazla milletvekili çıkarmış, tüm küreselci liberal ve sosyal demokratları geride bırakarak birinci parti durumuna gelmiştir. Aynı şekilde 2024’te Macron’un Meclis’i feshetmesi sonrası yapılan erken genel seçimlerde yine Meclis’te en çok milletvekiline sahip parti durumuna gelmiştir.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 2
'Buna izin vermeyeceğim'

FRANSA’DAKİ PARTİLERDEN TEPKİ

Mahkeme kararına Fransa’nın diğer milliyetçi ve sağ partilerinden de tepkiler geldi. Ulusal Meclis'te RN'in önemli bir müttefiki olan Cumhuriyet için Sağ Birliği Başkanı Eric Ciotti “İktidarı ele geçirmek için sistematik olarak çok sağda olan ve kazanabilecek herhangi bir adayı dışlayan bir sistemden” bahsederken Yeniden Fetih Partisi Başkanı Eric Zemmour “Halkın kime oy vermesi gerektiğine karar vermek yargıçların işi değildir” dedi. İktidarı destekleyen Cumhuriyetçilerin Meclis Grup Başkanı Laurent Wauquiez “Seçilmiş bir temsilcinin seçime girmesinin yasaklanması demokrasilerde sağlıklı değildir. Siyasi tartışmalar sandıkta çözülmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Aynı ithamla karşı karşıya olan Boyun Eğmeyen Fransa Lideri Jean Luc Melenchon mahkemenin temyize müracaat etmesini beklemeden verilen siyasi yasağın derhal uygulanması kararına tepki göstererek “Prensip olarak, yasaya tabi olan herhangi birinin temyize gitmesinin imkânsız olmasını kabul etmeyi reddediyoruz” dedi. Melenchon, “Seçilmiş bir temsilciyi görevden alma kararı halkın meselesi olmalıdır” diye ekledi.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 3
'Demokrasiyi kurtaralım Marine'e destek olalım'

MACRON VE SOSYAL DEMOKRAT CEPHEDE BAYRAM HAVASI

Macron ve Sosyal Demokrat cephede bayram havası var. Hepsi “Hukuk Devletinden” ve “Mahkeme kararına uyulmasından” bahsetmekte. Yeşillerin Grup Başkanı Cyrielle Chatelain “Fransız halkının parasını çalmanın hiçbir mazereti olamaz, cezalandırılırsınız” derken Sosyalist Parti “Herkesi yargının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye” çağırarak kararı destekledi. Fransız Komünist Partisi Genel Başkanı Fabien Roussel “yasalara saygı gösterilmesini” istedi.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 4
Marine Le Pen'in adaylığını kurtarma mücadelesi

AVRUPALI MİLLİYETÇİ LİDERLERDEN DESTEK MESAJLARI

Avrupa’nın milliyetçi liderlerinden Marine Le Pen’e destek açıklamaları geldi. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, X sosyal ağında “Ben Marine'im” paylaşımında bulundu. İtalya Lig lideri ve Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini’ye göre bu karar “Brüksel'in savaş ilanı”ydı. Salvini bunun “Romanya gibi diğer ülkelerde de gördüğümüz kötü bir film” olduğunu söyleyerek Romanya'da iptal edilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda birinci gelen NATO karşıtı ve Rusya dostu Calin Georgescu 'ya gönderme yaptı. Hollanda'da Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, Marine Le Pen’nin “Temyiz başvurusunu kazanacağına ve Fransa Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Marine Le Pen'in mahkumiyetinin “milyonlarca vatandaşı temsilden” mahrum bıraktığı söyledi. Meloni “Ancak demokrasiyi önemseyen hiç kimsenin büyük bir partinin liderini vuran ve milyonlarca vatandaşı temsilden mahrum bırakan bir cezadan mutlu olabileceğini sanmıyorum” dedi.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 5

LE PEN: RUSYA’YA DEMOKRASİ DERSİ VERENLER BUMERANGLA KARŞILAŞTI

Rusya’dan da açıklamalar geldi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov günlük basın brifinginde Marine Le Pen'in mahkumiyetiyle ilgili bir soruya yanıt verirken “Avrupa başkentleri giderek daha fazla demokratik normları ihlal etme yoluna gidiyor” diye tepki gösterdi. Bu durum Moskova ile bağlarınızı sağlamlaştırmıyor mu? sorusuna Le Pen’in yanıtı şöyle: “Kendinizi aynı şekilde sabah, öğlen ve akşam demokrasi dersleri verilen Kremlin'in yerine koyun. Sonra kendi kendilerine şöyle derler: ahlaki derslerinin bumerangını onlara geri atmanın bir yolunu buluyoruz. Kremlin için bu, Macron'u zora sokmanın bir yolu.”

MİLLİYETÇİ PARTİLER KÜRESELCİ YÖNETİMLERİN HEDEFİNDE

Eski kıtada yükselen milliyetçilik, küreselci hükümetlerin ve savaş kışkırtıcısı Atlantikçi liderlerin korkulu rüyası oldu. Sistem her türlü ayak oyunlarıyla, seçim hileleriyle, istihbarat elemanlarıyla ve yargısıyla bu milliyetçi dalganın önüne geçmek istemektedir.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 6
'Yargıçlar halka karşı'

Almanya’da sürekli yükseliş içinde olan Milliyetçi AfD 2021’den itibaren mahkeme kararı ile izlenmiş, içlerine ajan provokatörler yerleştirilmiş, militanlar devşirilmiş ve telefonları dinlenmişti. AfD, Köln İdare Mahkemesi'nde açtığı ilk davayı 2021 yılında kazandı. Parti o dönemde “aşırı sağcı parti” olarak etiketlenmeyi protesto etmişti. Mahkeme, basında kullanılan bu terimin “Anayasa tarafından güvence altına alınan siyasi partilerin fırsat eşitliğini haksız yere zedelediğini” savunarak parti lehine karar vermişti. Ama buna benzer davalar bazı eyaletlerde devam ediyor. Bunlar yetmemiş AP seçimleri öncesi Rus ve Çin kaynaklarından yasadışı yollarla para aldığından şüphelenilen partinin liste başı Milletvekili Maximilian Krah hakkında iki soruşturma açılmış. CDU Milletvekili Marco Wanderwitz'in inisiyatifiyle 124 milletvekilinden oluşan bir grup Karlsruhe'deki Anayasa Mahkemesi'nin AfD'nin anayasaya aykırılığını yasaklama amacıyla inceleyip incelememesi gerektiğini tartışmayı amaçlayan bir gerişimde bulunmuştu.

Yargı darbesi yükselen milliyetçiliği durdurabilir mi? Sistem Le Pen'den korktu! - Resim : 7
Liberation 1 Nisan 2025

FRANSIZ YARGISININ SEÇİMLERE MÜDAHALESİ

İlk değil son da olmayacak

1977 yılında, Nicolas Sarkozy’nin babası Pal Sarkozy ikinci eşi Christine de Ganay ile ayrılır. Sarkozy’nin cici annesi Ganay, ABD Dışişleri Bakanlığının 2 numaralı ismi Frank Wisner Jr. ile evlenerek ABD’ye yerleşir. Frank Wisner Jr., 1950’li yıllarda Fransa’daki Gladyo örgütlemesinin başında olan Şef Frank Wisner Sr.’in oğludur. Wisner Jr., daha sonra ABD Savunma Bakanlığında görevli Paul Wolfowitz’in yerine geçecektir. Sarkozy, sık sık ABD’ye giderek cici annesinin evinde kalır ve ABD Dışişlerinin eğitim programlarına katılır.

Irak krizinden önce, Frank Wisner Jr. CIA ile birlikte De Gaulle’cü partiyi etkisizleştirme ve Sarkozy’nin partide yükselmesinin önünü açma planını hayata geçirdiler. Önce partinin yönetimi bertaraf edilerek Sarkozy’nin partinin başına geçmesi sağlandı. Sonra bugün olduğu gibi yargı harekete geçirildi. 2003’de Irak’ın işgaline karşı çıkan dönemin de Gaulle’cü Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a yönelik yolsuzluk davası açıldı; Chirac’ı korumak için sorumluluğu Başbakan Juppe aldı. Böylece Juppe ekarte edildi ve Nicolas Sarkozy partinin başına geçerek 2007’de cumhurbaşkanı adayı oldu. Parti içinde de Gaulle’cülerin adayı Dominique de Villepin’di.

CIA ve İngiliz M16’nın hazırladığı sahte bir belgeyle Villepin’e dava açıldı. Belgede Sarkozy’nin Lüksemburg’da Clearstream bankasında gizli hesabı olduğu belirtilmekteydi. Belgeyi Villepin’in sızdırdığı iddiasıyla dava açıldı ve ceza aldı. Böylece Villepin de ekarte edildi ve 2007 seçimlerinde Sarkozy Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.

2012 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sarkozy’nin karşısında ABD ile çelişki içinde olan Dominique Strauss-Kahn’ın (DSK) vardı. DSK, cumhurbaşkanı aday adaylarının belirlenmesine iki ay kala New York’da yaşadığı “seks skandalı komplosu” ile bertarafedilerek, yerine François Hollande sağlı sollu Fransız basınının imal ettiği bir aday olarak yarışa katılması sağlanmıştı.

2017 seçimlerinde Sarkozy daha önce Villepin’e yaptığını kendi partisinin cumhurbaşkanı adayı François Fillon’a yaptı. Fillon’a eşine “haksız kazanç” sağladığı iddiasıyla dava açılarak itibarsızlaştırıldı ve Macron desteklenerek kazanması sağlandı. Rusya dostu olan Fillon da aynı Marine Le Pen gibi “yargının siyasallaştığını”, kendisine karşı kurulan “komplonun” “siyasi bir cinayet” olduğunu açıklamıştı.

İşte demokrasinin beşiği olarak görülen Avrupa’da yargı işleri böyle işliyor.

Marine Le Pen Fransa
Yorumlar (2 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...