'Yeni Anayasa' Irak'ta ne getirdi? Suriye'de ne götürür?
Ankara’da dün Iraklı yetkililerle ‘Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması’ toplantısı yapıldı. Türkiye, Irak’la teröre karşı işbirliğini ilerletmek ve sınır güvenliğini sağlamak istiyor. En önemli hedef Irak – Suriye sınırındaki PKK’nın lojistik hattı. ABD, PKK’ya silahları bu güzergahtan taşıyor. ABD’nin PKK’ya silah taşıdığı o yol Irak’ta 2003’teki işgal sonrasında, ‘Yeni Anayasa’yla oluştu.
ABD’nin dayattığı ‘Yeni Anayasa’, Irak’ı fiilen üçe böldü. Etnik ve mezhep bölünmesi Irak’ta ‘yasallaştı.’ Kürtler, Sünniler, Şiiler birbirlerine silah doğrulturken ABD petrolün üstüne çöktü. Emperyalist devletler kendi merkezlerini güçlü tutmaya çalışırken mazlum ulusların merkezi-güçlü ulus devletler kurmasını engelliyor. Merkezi – güçlü ulus devletler ABD ve AB için en büyük engeldir. Cumhuriyet Devrimi, Türkiye’de merkezi – güçlü devletini ölümüne savunan kuvvetli bir millet bilinci oluşturdu. Türkiye’de etnik ve mezhep bölücülüğüne karşı yüksek duyarlılık, Türk milleti aidiyetinin yerleşmesi, en büyük kazanımlarımızdan birisidir.
YENİ ANAYASA IRAK’IN ZİNCİRİ
Türkiye, şu sıralar Irak’ı sınır güvenliğine odaklamaya ve Süleymaniye, Sincar, Mahmur gibi PKK’nın etkin olduğu bölgelerde örgüte karşı adım atmaya zorluyor. Irak İçişleri Bakanlığına bağlı Sınır Güçleri Komutanı Muhammed el- Sıedi iki ay önce Türkiye sınırında yaklaşık 27 sınır karakolu inşa edilmesi için talimatın verildiğini duyurmuştu. Buna benzer açıklamalar daha önce defalarca yapıldı ama gerekli adımlar bir türlü atılamadı. Bunda ‘Yeni Anayasa’nın engelleyici yönünü görmek gerekir. Iraklıların, ‘Yeni Anayasa’ sebebiyle seçimlerden sonra aylarca Hükümet kuramadıkları bile olmuştu. ‘Yeni Anayasa’ Iraklıların ülkelerini bağımsız ve birlik içinde yönetmelerine engel olunması için dayatıldı. ‘Yeni Anayasa’yla iradesi ve bilinci bölünmüş Irak bir istikrarsızlık sarmalı içine sürüklendi. Çünkü Anayasa’nın kendisi zaten iç cephenin zaaf içinde kalmasına yönelik hazırlanmıştı. Irak’ta ‘Yeni Anayasa’nın’ yarattığı zafiyet bugün Suriye’de tekrarlanmak isteniyor.
Ak Parti Hükümeti bir yandan Irak’ta teröre karşı mücadeleyi ilerletmek istiyor diğer yandan ise Suriye’ye ‘Yeni Anayasa’ dayatıyor. Suriye’ye ‘Yeni Anayasa’ Suriye’nin Iraklaşmasıdır. Suriye’yi Iraklaştırma planlarına dahil olunması en çok terör örgütünü sevindirir.
Suriye devletinin kararlı mücadelesi, İran’ın desteği ve 2013’ten sonra Rusya’nın da ağırlığını koymasıyla birlikte Suriye’de iktidarın değiştirilemeyeceği kesinleşti. Yeni strateji devreye girdi: ‘Madem iktidar silahla değiştirilemiyor, o zaman ‘Yeni Anayasa’ dayatalım, gedik açalım.’
TÜRKİYE’NİN MECBURİ İSTİKAMETİ
Ak Parti arkada bıraktığımız dönemde ‘Astana sürecine’ adeta sürüklendi. Bir yandan bölge ülkeleriyle birlikte ABD’nin ‘yerel otonom girişimlerine tavır’ metinlerine imza attı, askeri operasyonlarla terör koridoruna önlemler aldı, diğer yandan ABD ve İsrail’in ‘Suriye’ye yeni Anayasa dayatmasının’ sözcülüğüne soyundu. Gaziantep’te ‘Suriye Başbakanlığı’ sıfatını kullanan bir yönetim merkezi bile kuruldu.
Irak, ABD işgali ve sonrasında ‘Yeni Anayasa’ dayatmasıyla fiilen bölündü. Suriye de ‘Yeni Anayasa’ dayatmasıyla bölünmek isteniyor. PKK’ya Fırat’ın doğusu ancak böyle verilir. Bu yüzden Suriye’de ‘Yeni Anayasa’ peşinde koşanlar ‘Yüksek Düzeyde’ tehlike yaratır. ABD’nin desteklediği teröre karşı Suriye’yle işbirliğiyle, ‘ABD destekli Suriye’ye Yeni Anayasa’ birbirine zıt iki ayrı stratejiyi ifade eder. Biri varsa diğeri olmaz. Biri Türkiye’nin, diğeri ABD’nin çıkarınadır.
Ülkemizin menfaati, Vatan Partisi’nin yıllardır kararlılıkla savunduğu, ABD destekli teröre karşı, Suriye başta olmak üzere bölge ülkeleriyle işbirliğinden geçer.
Türkiye için yüksek güvenlikli mecburi istikamet budur!