09 Ocak 2025 Perşembe
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni hastalık ALEXMANİA-(TAMAMI)

Onur Belge

Onur Belge

Eski Yazar

A+ A-

Bu sene her şey yavaş yavaş düzelme yoluna girerken, takım normalleşme sürecine girmişken, (geçen seneki) travma acayip bir şekilde ortaya çıktı. Efendim neymiş, Aykut iyi hoca değilmiş, Alex nasıl oynatılmazmış ! Bunun üzerine fırtınalar kopuyor. Koca koca insanlar takımına küsüyor, söyleniyor, her türlü tepkiyi veriyor. Bir kısmı çok önemli Şampiyonlar Ligi maçı öncesi inşallah yeniliriz de Aykut gider diyecek kadar kendini kaybediyor.

Spartak maçında takımı desteklemesi gereken insanlar sürekli antrenörüne küfür ediyor, bitmiş ve futbol hayatının sonuna gelmiş bir Alex için (geçmişti yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağımız), sahadaki gencecik futbolcuları, yeni oturmaya başlayan takımı, demoralize ediyor ve sürekli küfrediyorlar. Utanılacak bir şekilde, son 3 haftadır takımın beyni ve yıldızı olan, son 3 maçtaki tur atlatan, kazandıran gollerin pasını veren, kaptan olan Selçuk, daha yaptığı ilk hatada kafaya çıkıp vuramayınca nefretle bağırılıyor, küfrediliyor, sahadan çıkarken yuhalanıyor. O an yuhalayanlar için utanç anıdır. Böyle taraftarlık olur mu?

Vefa iyi bir şeydir, ama hiç koşmayan, 36 yaşına gelmiş bir futbolcuya takım daha ne kadar dayanacak? .................

Bunlar benim sözlerim değil. Ama her kelimesine katılıyor ve altına imzamı atıyorum. Kimin mi Prof.Dr. Osman Güven’in. Blogunda yazmış, bize de göndermiş. İşte gerçek Fenerbahçeli böyle olunur. Yazının tamamını okumak istiyorsanız drosmanguven.blogspot.com adresini bir tıklayın.

Milli takım ‘Portakalı’ yer

Kusura bakmayın sevgili okurlar. Biliyorsunuz, yarın Hollanda ile çok önemli bir Milli maç oynayacağız. Brezilya’da iki yıl sonra yapılacak Dünya Kupası finallerine katılmak için başlayacağımız grup eleme maçlarının ilki. Birkaç gündür gazeteleri, televizyonları tarayıp duruyorum. Allah rızası için şöyle dişe dokunur bir Milli Takım haberi ve röportajı var mı diye? Ne gezer... İç sayfalara sıkıştırılmış. Televizyon spor programlarının sonunda yasak savma açısından üç-beş dakika konuşma.

Biliyorsunuz, Hollanda takımının lakabı Portakallar. Hiç üslubum değildir, ama dikkatinizi çekmek için onları yeriz diye başlık attım. Ne yapayım, uyandırmaya çalışıyorum. Kolay mı Hollanda takımını kendi evinde öyle hap diye yutmak. Bunun kolay olmayacağını ben de biliyorum. Üstelik sadece Kuyt’un bile ne kadar formda olduğunu bildiğimize göre gerisini hesap edin.

Ancak biz ne yapıyoruz? Böylesine bir takımın üstesinden gelme yollarını aramak yerine Abdullah Avcı yeterli mi, değil mi onu tartışıp duruyoruz. Bırakın bu işleri. Kadro seçimine müdahale etmeye çalışanlara söylüyorum. Avcı’nın kafasını rahat bırakın. Vatan, bayrak, namus, emek umurunuzda değil, bari gölge etmeyin. Futbolcularımızın moral olarak ne durumda olduğu ortada. Ve de bu durumu sadece futbolcularımız değiştirebilir. Birbirlerine sarılarak, inanarak ve yardımlaşarak. Haydi çocuklar, siz boş işlerle uğraşanlara aldırmayın.

Cris’in yaşı ve bizim teknik adamlar

Galatasaray’ın yeni transfer ettiği savunma Cris, kriz yarattı. Sayfalarda yaşı ile ilgili yorumdan geçilmiyor. Bakıyorum da kimsenin futbolu ile ilgili yorum yaptığı yok. Vay efendim Türkiye’de futbolcu kalmamış mıymış, yazıklar olsunmuş falan filan. Hepsini anladım da, bir gazetede Yılmaz Vural ile Hikmet Karaman’ın eleştirilerini okuyunca dayanamadım.

Sevgili dostlarım arkadaşlarım, Karaman ile Vural. Türkiye’de teknik adam olarak belli bir başarınız var ve hala sürüyor. Ama Allah aşkına, iki haneli rakamlardan beri teknik adamlık yapıyorsunuz. Siz uluslar arası olacak kaç futbolcu yetiştirdiniz. Hangi büyük Avrupa takımında oynuyor da biz bilmiyoruz. Eğer sizler gerçekten gençlere güvenerek takımlarınızda yer verseniz, onları yüksek standartlarda oynatabilseydiniz böyle mi olurdu. Hele gurbetçi kanalı Türk futboluna böyle mi açılırdı?

Kusura bakmayın dost acı söyler. Haa, bizim de üstesinden gelemediğimiz bir kısır döngü ver, eğer karşı gelirsek çark bizi yok eder, işsiz kalırız diyorsanız o başka.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları