22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni Kaledonya isyanı! Fransız sömürgeciliğine karşı bağımsızlık mücadelesi

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Yeni Kaledonya adını ilk kez Fransa’da yaşadığın 80’li yılların ortasında duymuştum. 1984-1988 yılları arasında bugün yaşananlardan daha büyük boyutta kanlı isyanlar yaşanmıştı. Cumhurbaşkanı Sosyal Demokrat François Mitterrand’dı. 1981 yılında Mitterrand’ın seçilmesi adada bir umut havası estirmişti. Ne de olsa “solcuydu”. 1950’li, 60’lı yıllarda başlayan dekolonizasyon sürecinde de bağımsızlığını elde edemeyen Yeni Kaledonya’nın 125 yıldır süren sömürgeliğine son verebilirdi. Ama öyle olmadı. Olamazdı! Çünkü İkinci Dünya Savaşı’ından sonra, 1954-1957 yılları arasında Sosyalist Parti iktidardaydı ve sömürgelerdeki bağımsızlık savaşlarını kanla bastırma görevini yerine getirmişlerdi. Dönemin Sosyal Demokrat hükümetinde Mitterrand hem İçişleri hem de Adalet Bakanlığı yapmıştı. (Mitterrand’ın Cezayir’de işlediği insanlık dışı suçlarına konumuz dışında olduğu için girmiyorum).

Çünkü Sosyalist ve Sosyal Demokrat partiler (II. Enternasyonal partileri) Birinci Dünya Savaşı’nda kendi burjuvazisinin peşine takılmış ve sosyal şoven partiler durumuna gelmişti. 1905 yılında “İşçi Enternasyonali Fransız Seksiyonu” (SFİO) adıyla kurulan Sosyalist Parti 1905-1914 yılları arasında yaşanan iki çizgi mücadelesi sonunda emperyalizmin sol ayağı olan bir partiye dönüşmüş, Fransa’nın savaş hükümetinde (Kutsal İttifak) bakanlık düzeyinde görevler üslenmişlerdi. Gerçekler ortadaydı. Sosyal Demokrat iktidar bir umut olmayacak aksine Yeni Kaledonya halkının kâbusu olacaktı. Yeni Sömürgecilik yöntemleriyle konuyu ele alıyor ve adanın bağımsızlığına karşı çıkıyordu.

İLK BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİN ORTAYA ÇIKMASI

Kanak halkı 100 yıldır sömürgecilerin zulmüne karşı mücadele ediyorlardı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyada sömürgeciliğe karşı yükselen mücadele Fransız sömürgelerini de etkilemiştir. 7 Mart 1944’de “Yerli kanunu” kaldırıldı, Kanak halkı 1946 yılında teorik olarak oy kullanma hakkını elde ettiler. Savaş sonrası Fransa’da Fransız Komünist Partisi birinci parti durumuna gelmişti. Buna paralel olarak 1946 yılında Kaledonya Komünist Partisi kuruldu. Bu süreçte sömürge karşıtı birçok dernek kuruldu. 1956 yılında “Kaledonyalıların Birliği Partisi” (Union calédonienne) oluşturuldu.

Ama Fransa sömürgelerini bırakma niyetinde değildi. Yeni sömürgeci dönem başlamıştı. Yeni Kaledonya, Fransa’da Sosyal Demokratların iktidarda olduğu 1957 yılında “Defferre çerçeve yasası” ile Fransa’nın denizaşırı bölgesi durumuna getirildi. Nikel madeninin yarattığı zenginlik ve bu kaynakların metropole taşınması ve pazarlanması adanın alt yapı sorunlarını gündeme getirdi. Yollar asfaltlanmaya, barajlar inşa etmeye başlandı. 1970’de Noumea limanı geliştirildi. Bununla birlikte 1969 ve 1976 yılları arasında adanın nüfusu yaklaşık 20 bin yeni göçmenle birlikte yüzde 20'den fazla arttı.

Fransa’da başlayan 1968 olayları Kanak halkı açısından da yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Dekolonizasyon döneminde bazı haklardan yararlanarak Fransa’ya gelen Kanak öğrenciler Marksizm ve Üçüncü Dünyacılıkla tanıştılar. Kendilerini daha bilinci bir dille ifade eden Kanaklı öğrenciler, Yeni Kaledonya’ya döndükten sonra 1970’lerde ilk bağımsızlık hareketlerini oluşturdular.

Öğrencilikleri döneminde Paris’te 68 eylemlerine katılan devrimci gençler Yeni Kaledonya’ya döndüklerinde örgütlenmeye başladılar. Hukuk ve sosyoloji okuyan Nidoïsh Naisseline 1969 yılında “Foulards Rouges-Kızıl Eşarp” hareketinin kurulmasına önderlik etti. Aynı dönemde Paris’te bulunan öğrencilerden Elie Poigoune önderliğinde de 1971 yılında “Groupe 1878” adında bir örgüt kuruldu. Bu iki grup, Temmuz 1975'te Yeni Kaledonya'nın Fransa'dan ayrılması için açıkça Marksist bir duruş sergileyen ilk siyasi parti olan “Palika”nın (Kanak Kurtuluş Partisi) kurulmasına temel teşkil edecekti.

Yeni Kaledonya isyanı! Fransız sömürgeciliğine karşı bağımsızlık mücadelesi - Resim : 1

Front Indépendantiste (FI), Yeni Kaledonya'daki çeşitli bağımsızlık yanlısı hareketler tarafından 1 Temmuz 1979'da yapılacak Bölgesel Meclis seçimleri ve mevcut kurumları kullanarak egemenlik elde edecek bir çoğunluk oluşturmak amacıyla 4 Haziran 1979'da kurulan ilk koalisyondu.

4 Haziran 1979'da Yeni Kaledonya'daki bütün bağımsızlık yanlısı hareketler, 1 Temmuz 1979'da yapılacak Bölgesel Meclis seçimleri ve mevcut kurumları kullanarak egemenlik elde edecek bir çoğunluk oluşturmak amacıyla bir araya gelerek 4 Haziran 1979'da “Front indépendantistes-Bağımsızlıkçı Cephe”yi kurdu. İki yıl sonra, 1981 yılında Palika, Jean-Marie Tjibaou'nun ılımlı ve reformist tutumuna ve François Mitterrand'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Fransa anakarasındaki Sosyalist Parti ile yakınlaşmasına karşı çıkarak Cephe’den ayrılarak “Libération Kanak Socialiste (LKS)-Sosyalist Kanak Kurtuluş” hareketini kurdu. Cephe dağılmıştı.1984 yılında, Jean-Marie Tjibaou başkanlığında da “Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS)” kuruldu.

1984-1988 BÜYÜK İSYANI

Jean-Marie Tjibaou Mitterrand solculuğunun hayal kırıklığıyla radikal mücadeleyi seçti. Sosyal Demokrat Mitterrand’ın Denizaşırı Bölgelerden Sorumlu Devlet Bakanı Georges Lemoine yasasına karşı bir isyan başlattı. “Kanak Sosyalist Bağımsızlığı" (KSI) için hazırlık yapmak amacıyla Tjibaou başkanlığında bir "Kanak Geçici Hükümeti" kuruldu.

İsyan eden Kanaklar, Fransa’dan getirilip yerleştirdikleri ve “Caldoches-Kaldoş” dedikleri beyaz çiftçileri çiftliklerinden sürmeye başladılar. Bu isyan, 1984-1988 olayları olarak bilinen ve dört yıl süren siyasi ve etnik çatışmanın başlangıcı oldu. 12 Ocak 1985'te “Kaledonyalılar Birliği” Genel Sekreteri Éloi Machoro'nun iki Fransız Ulusal Jandarma Müdahale Grubu (GIGN) subayı tarafından öldürülmesi durumu daha da tırmandırmış, bağımsızlık karşıtları ve destekçileri arasındaki çatışmalar kısa sürede tam anlamıyla bir iç savaşa dönüşmüştü. Fransız merkezi hükümeti Ocak-Haziran 1985 arasında aynı bugün Emmanuel Macron’un yaptığı gibi olağanüstü hâl ve sokağa çıkma yasağı uygulamaya karar vermişti.

Sıkışan Fransa, 13 Eylül 1987 tarihinde bir bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. Nüfus olarak azınlıkta olan Kanak halkının kendi lehine bir sonuç çıkmayacağı biliniyordu ve Kanaklar tarafından boykot edildi. Sandığa giden “Kaldoşların” oylarıyla adanın Fransa’nın bir parçası olarak kalması sonucu çıktı. Bu gerilimi daha da artırdı.

1988 yılında Bağımsızlık yanlıları Ouvéa jandarma karakolunu bastı ve dört Fransız jandarmasını öldürerek 27 jandarmayı da rehin aldı. Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın emriyle. Fransız komandoları “Victor Operasyonu” adı verilen ve jandarmaların rehin tutulduğu Gossanah mağarasına baskın düzenleyerek, 19 bağımsızlık yanlısı savaşçısını öldürdü.

Olay, 1988 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turundan iki gün önce yaşanmıştı. Mitterrand, Jacque Chirac karşısında ikinci kez adaydı. 2000’e Doğru dergisi için seçimleri yakından takip ediyordum. Lyon’da 10 bin kişilik kapalı bir alanda Mitterrand’ın mitingini izlemiştim. Yeni Kaledonya’dan gelen suikast haberini üzüntüyle öğrenmiştik.

REFORM ALDATMACASIYLA YENİ SÖMÜRGECİLİK DEVAM ETTİ

Mitterrand yeniden seçilmişti. Başbakanlığa Michel Rocard getirilmişti. 26 Haziran 1988'de Rocard'ın arabuluculuğunda yapılan müzakerelerle Kaledonyalıların bağımsızlık lehinde veya aleyhinde karar verecekleri yeni bir referandumu içeren ve 10 yıllık bir geçiş statüsünün kurulmasını öngören “Matignon Anlaşmaları” imzalandı.

Sosyal Demokrat hükümet oyalama taktiğine devam ederken Kanaklar da mücadelesini sürdürüyordu. Bir yıl sonra Yeni Kaledonya’yı sarsan bir suikast yaşandı. 4 Mayıs 1989'da Ouvéa adasında, Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi Başkanı Jean-Marie Tjibaou ve Genel Sekreteri Yeiwéné bir suikast sonucu öldürüldü. Bağımsızlıkçı hareket büyük bir darbe almış ve mücadele kanla bastırılmıştı.

5 Mayıs 1998’de Fransa ile Yeni Kaledonya arasında “Noumea Antlaşması” anlaşması imzalandı. Bu kez Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’tı. Genel seçimleri ise Sosyalist Parti kazanmıştı. Böylece hükümet Lionel Jospin'in başbakanlığında Sosyal Demokratlar tarafından kuruldu. Bu antlaşma kapsamında belirli siyasi görevler Yeni Kaledonya'ya devredilmiş ve savunma, güvenlik, adalet ve ekonomi alanındaki siyasi görevler kapsam dışı bırakılmıştı. Yeni sömürgeci anlayışı devam ettirmekte ısrar ediyorlardı. Anlaşma, ilk ikisinde olumsuz oy çıkması halinde Yeni Kaledonya'nın bağımsızlığı için üç referandum yapılmasını öngörüyordu. Oy kullanma hakkı, Yeni Kaledonya'da uzun süreli ve sürekli ikamet eden vatandaşlarla sınırlı olacak ve özellikle 1994'ten sonra buraya yerleşen kişileri oy kulanamayacaktı. İste son yaşanan isyanın nedeni Macron iktidarının anlaşmanın seçmen kitlesini belirleyen bu maddesini değiştirme kararı almış olmasıydı.

Referandumların sorusu: "Yeni Kaledonya'nın tamamen egemen ve bağımsız olmasını istiyor musunuz?” şeklindeydi. Bu referandumların ilki 4 Kasım 2018'de, ikincisi 4 Ekim 2020'de ve üçüncüsü 12 Aralık 2021'de yapıldı. Son iki referandum Kovid-19 döneminde yapılmıştı. Üçünde de Fransa’dan yana sonuç çıktı. Bağımsızlık yanlıları sorunun referandumla çözüleceğine inanmadıkları için seçimleri boykot etmişlerdi. Çünkü seçmen çoğunluğu Fransa’dan yana olanların lehineydi.

Adanın 1853’de sömürgeleştirilmesinden sonra Fransız metropolünden taşınan ve toprak verilen Fransızlar ile yine Fransa’daki ve diğer sömürgelerdeki mahkumların hem tarımda hem de madende çalışmaları için adaya getirilmeleriyle bozulan demografik yapı, yerli Kanak halkını azınlığa düşürmüştü. İlk başta bu yerleşimciler erkeklerden oluşuyordu. Bu erkekler arasında bir kadın varlığı sağlamak için Fransa anakarasından yetim kızlar adaya taşındı. Aynı zamanda Kanakların kadınlarıyla çiftler de oluştu. Bu çiftlerden doğan çocuklar ancak babalarının tanımasıyla Fransız olabiliyordu. Tanınmazlarsa çocuklar anneleriyle yerliler için oluşturulan Rezervlerde yaşıyor ve birer Kanak oluyorlardı. Yeni Kaledonya'da, İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, bu iki dünya arasında radikal bir bölünme vardı.

Nikel madeni ve Pasifiklerde stratejik bir üs

Yeni Kaledonya Fransa için stratejik önemde bir yerdi. 1864’de keşfedilen nikel yatakları daha sonra adayı nikel üretiminde dünya üçüncüsü durumuna getirmişti. Yeni Kaledonya, esas olarak paslanmaz çeliklerde ve giderek artan bir şekilde elektrikli araç bataryalarında kullanılan bu gümüşi beyaz metalin Fransız otomotiv endüstrisinin egemenliği için stratejik bir kaynak olarak görüldü. Ada ile Nikelin kaderi birleşmiş, adeta Yeni Kaledonya’nın tarihi bu kaynağın sömürülmesi üzerine inşa edilmişti.

Yeni Kaledonya, aynı zamanda önceki iktidarlar gibi Emmanuel Macron'un da Pasifik'teki Fransız etkisini arttırma planının merkezinde yer alıyordu. Bölgede Çin ile ABD arasında gerginleşen rekabette bir alternatif olmak istiyordu. Küresel dengenin yeniden şekillendiği bu bölgede bulunan Yeni Kaledonya önemli bir üs görevi görüyordu.

Sömürge şefi Macron’a karşı direniş sürüyor

Macron, önceki sosyal demokrat iktidarlar gibi siyasi uzlaşma yerine güç kullanımını tercih etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanının Yeni Kaledonya'ya yaptığı hızlı ziyaret sırasında söylediklerini bugün Denizaşırı Ülkeler Bakanı Marie Guévenoux tekrar etti: “Fransız devleti tüm bölgeleri geri alacaktır. Bu ne kadar sürerse o kadar sürecektir. İsyancılarla bir yıpratma savaşı yaşanıyor, [ancak] polis ve jandarma yeniden mevzi kazanmayı başarıyor ve bu yıpratma savaşını kazanma sürecinde.”

Kanaklar ise direnmeye devam ediyor. Fransa olayları yatıştırmak için bir çare arayışında. Olağanüstü hâl 28 Mayıs Salı günü kaldırıldı. Ancak Yüksek Komisyon pazartesi günü öğleden sonra yaptığı açıklamada, Yeni Kaledonya'nın tamamında sokağa çıkma yasağının devam ettiğini duyurdu. Silah taşıma ve nakletme, bir araya gelme ve alkol satışı yasağı da yürürlükte kalmaya devam ediyor. Fransa adaya 480 özel jandarma birliği daha gönderiyor.

Fransa