29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni öncü: Gençlik ve kadın sınıfı -(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Değerli okurlar! 77 yaşındaki bana “Özdemir Ağabey” diye hitap eden bir Taksim Komüncüsü’nün gönderdiği iletiyi, (hak etmediğim övgülerine dokunmadan) yayınlıyorum. Ardından, Serkan’ın bana anımsattığı yazımı okuyacaksınız. Yer kalırsa birkaç cümle eklerim.

“Özdemir Ağabey;

Bu iletiyi size yazma fikri olan biteni düşünürken ve aynı zamanda yatağımda uykuya dalmak üzereyken aniden geldi. Unutmadan kalkıp yazmak istedim. Konu şu: Hürriyet Gazetesi’nde 19.04.2009 tarihli “İnsanda gençlik ne işe yarar?” isimli makalenizde bir fikriniz vardı: “Gençlik yatakta ve idmanda işe yarar” (bu yazının içeriği bugün için bile çok güncel ve her satırı için ayrı makaleler yazılabilir. Sen eşsiz bir fikir adamısın Özdemir Ağabey). Biz Mustafa Kemal’in gençleri olarak yazınıza bir katkı yapmak istedik. Gençlik; yatakta, idmanda ve meydanlarda işe yarar! Tüm dünya görsün ve bilsin!

Vicdanım sayesinde gönül gözümle izlediğim Tayyip Erdoğan’ın tavırları/sözleri ise başka bir yazının konusu. Sadece şu kadarını söyleyeyim: Yiyeceği diktatör damgasını zerre umursamayarak çok tehlikeli girişimlerde bulunacağını gözlerinde gördüm. İç savaş da dahil!

Selam ve sevgi ile,

Serkan”

İnsanda gençlik ne işe yarar?

[ “Yazdıklarıma bozulan, yazdıklarımı hazmedemeyen ham okurlar bana “Moruk” derler, “Yaşını başını almışsın torunlarına bak !” derler. İyi de, torun yok ki bakayım. Atama yoluyla dedesi olduğum, Orhan Alkaya’nın kızı Asûde de taa Anadolu yakasında oturmakta !

İslâmcılar “Eski şair”, “Beşinci Sınıf Şair” derler. “Senin kuşağının hepsi döndü sen hâlâ marksizm otlağında otluyorsun!” derler. “Ben gencim benim adam olma ihtimalim var ama sen ihtiyarsın, böyle bir şansın yok !” da derler.

Bunlara zaman zaman cevap veririm : “Gençlik sadece yatakta ve idmanda işe yarar! Ama ikisi de yetenek ve teknik ister !” derim.

***

22 Mart 2009 günü İstanbul’dan sonra Edirne’de miting konuşması yapan ve CHP lideri Baykal’a saldıran Başbakan Erdoğan, 70-80 yaşındaki insanların siyaset yapmaması gerektiğini belirterek, şunları söylemiş : “Kalk akıl ver, danışmanlık yap, vakıfların başında ol. Yaşın 70 oldu 70. Hâlâ meydanlarda hakaret ediyorsun !” (Milliyet, 23.03.09)

Baykal’ın verdiği aklı başında akılları elinin tersiyle iten Başbakan, (yandaşlarına göre) Sultan ve Halife (!) Recep Tayyip Erdoğan’a da aynı cevabı vereceğim:

“Gençlik sadece yatakta ve idmanda işe yarar ! Ama ikisi de yetenek ve teknik ister !”

Gençlerin büyük bir çoğunluğu cinsel gücü cinsel ilişki sayısına ve kadını hamile bırakma şansına bağlar.

Cinsel gücün bunun ikisiyle de ilişkisi yoktur ! Cinsel güç kadını karada, denizde, havada mutlu etme ve mutlu olma sanatıyla doğru orantılıdır ! Cinsel güç, horozun tavuğa binip inmesi benzeri bir idman anlayışıyla ölçülmez.

***

23 Mart 2009 tarihli Milliyet Gazetesi’nin ikinci sayfasında, 90 yaşında son romanını yayımlayan Vedat Türkali ile yapılan bir söyleşi yer alıyor. Vedat Türkali bu yeni romanı “Yalancı Tanıklar Kahvesi”nde 12 Eylül’e giden günleri anlatıyor. Mücadele gücünü yitirmediğini söyleyen Türkali “Devrimci yolun bıkkınlığı olmaz. Yolumda mutlulukla yürüyorum ben!” diyor.

Kasımpaşa delikanlısı Erdoğan bey biraderimize gelince : Gerçekten demokratik bir ülkede politikada bozguna uğrayacak bu zat, Türkiye gibi demokrasisi engelli bir ülkede demokrasi eksikli bir yığışımın oyuyla iktidara gelebiliyor.

Halkın değerlerini(!) şerbetleyerek, halkın inanç ve hurafelerine rüşvet vererek kazanılan iktidar demokratik olma şerefine hiçbir zaman erişemez.

Demokrasinin ölçüsü ne genel seçimlerdir, ne parlamentodur; demokrasinin ölçüsü basın özgürlüğü ile düşünceyi açıklama özgürlüğüdür.

Anayasa’ya karşı sabıkası tescilli Başbakan Erdoğan ve AKP’nın bazı Arap ülkeleri dışında bir dirhem saygınlığı bulunmuyor. Hamasçı bir genç olan Başbakan’ın “Palestinian National Authorty” (yani Filistin Ulusal Yönetimi) nezninde de herhangi bir itibarı yok !

***

Siyaset âleminde, entelektüel dünyada gençlikten söz etmek çok ayıptır, görgüsüzlüğün belirtisidir. “Gençlik bilseydi, yaşlılık yapabilseydi” diye yağlı bir laf da vardır. İyi de, gençliğin bilmediği kesin ama yapabileceği de şüpheli. Tıpkı AKP’nin Genç (!) ve kibirli Vezir-i Kebir’i gibi.”]

Gençlik çok işe yarar

Ülker İnce yüreklendirmeseydi, Taksim Komünü hakkında o birkaç yazıyı yazmaya cesaret edemezdim. Harbi konuşalım: Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin çoğuna türlü nedenlerle güven(e)mem. Ama Taksim Platformu’nun direnişini biliyordum. Ondan aldığım ilhamla, ihya edilmek istenen Topçu Kışlası ile mürteci 31 Mart Ayaklanması arasındaki ilişkiyi ifşa eden “Taksim Kışlası ve 31 Mart” (Aydınlık, 28.11.2012) adlı bir yazı yayımladım. Bu yazı, ilgilenen herkesin gözünü açtı.

Barbarlar Gezi Parkı’ndaki “mektepliler”e saldırdığı zaman İstanbul’dan uzaklardaydım. Aklıma “Hareket Ordusu” geldi. İçime doğmuş gibi, İstanbul’un dört bir tarafından Hareket Ordusu Taksim’e koştu ve Komün başladı. Türkiye’nin dört bir yanında sivil hareket orduları oluştu.

Taksim Komünü, Paris Komünü (1871) kadar önemlidir. Bizim komüncülerin Paris Komünü’nü örnek aldıklarını düşünmüyorum. Ama 1923’te kurulan Büyük Millet Meclisi ve Hükümeti, Paris Komünü’nden ve hükümetinden ilham almıştı.

Özgür olmadan genç olunmaz! Özgürlük için, eşitlik ve kardeşlik için var olmadan, genç olunmaz! Amma, asıl önemlisi özgür düşünceli olmadan ne genç ne de özgür olunur! Özgür düşünceli olmak, yazımda sözünü ettiğim “Yetenek ve teknik”in ta kendisidir.

Öncüleşen gençlerin ve kadınların yarattığı “sınıf” hepimizi özgürleştirdi.

Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”nden nefret eden AKP ilk kez haklı çıktı!