Yenibütün 30. yılında
Birkaç gündür Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nin (CSKSD) tartışmalı geçeceğini düşündüğümüz 10. Olağan Genel Kurulu’nun hazırlıklarına yoğunlaşmış bulunuyoruz. Bugünkü yazımı, “sosyalizmin Çin’de kurtarıcı olması ve gelişmesininancak Çin’e özgü sosyalizmle gerçekleşebileceğini” öngören Çin lideri Şi Cinping’in düşüncesiyle Kemal Tahir’in savlarının uygunluğuna kafa yoran Nihal Yılmaz’ın soruları üstüne kurmayı tasarlıyordum; ama böyle ciddi bir konuyu günlük sorunlarla boğuşurken çalakalem yazma sıkıntısı içinde bocalıyordum ki, Nevzat Yılmaz’ın Üvercinka’ya gönderdiği bir haber yazısı beni kurtardı ve bu zor yazıyı erteleme şansı yarattı. Haberden kesitler:
YENİBÜTÜN BİLDİRİSİ 30. YILINDA
Cem TV’de Düşünce Akademisi programını hazırlayan şair Ünal Karahasan’ın 15 Aralık 2017 Mesaisi’nin konuğu Seyyit Nezir, “Edebiyatın Uçbeyi Dergiler” başlığı altında, modern edebiyatımızı değerlendirdi. Saat 22:00-24:00 arasında 4 bölümden oluşan programın son bölümünde, Broy Şiir Dergisi’nde yayımlanışının 30. yılı dolayısıyla Yenibütün Bildirisi ele alındı.
Programda, bilindiği üzere 2013’ten beri CSKSD başkanlığı görevini yürüten Nezir’in Şili Duyarlığı (1976) kitabının yayımlanışıyla açılan edebiyat serüveni, ABD güdümlü faşist darbe (12 Eylül 1980) sonrasında YAZKO Edebiyat’ın Memet Fuat yönetiminde işleyen yazı kurulu üyeliği, ardından Düşün, Broy, Şairin Atölyesi, Eski, Üvercinka Dergilerinin yayın yönetmenliği, Kaynak Yayınları’nın çıkardığı Papirüs Dergisi’nin hazırlık toplantıları ve yayın kurulu üyeliğinden Aydınlık Kültür Sanat yönetmenliğine uzanan 40 yıllık süre boyunca dergiciliği konuşuldu; edebiyat dostlukları ve kavgaları anımsandı. [...]
NÂZıM’IN YAŞAM VE TÜRKÇE DENEYİ
Servet-i Fünun ve Fecr-i Âti’den başlayarak gerek Osmanlı gerek Cumhuriyet döneminde edebiyat dergilerinin politik işlevinin de irdelendiği söyleşide, Nâzım Hikmet’in Resimli Ay’daki “Putları Yıkıyoruz” kampanyasına değinilirken, Nâzım’ın şiiri üstüne daha önce yazılarında da yer alan bir değerlendirmeyi Nezir yeniden vurguladı: “Nâzım, Türk ve Sovyet devrimlerinin parantezinde, yerelden evrensele uzanmanın en güçlü örneğini yarattı. Ama Nâzım’ın Türkçeyi büyük bir tarih ve coğrafya gezgini olarak sözcük sözcük keşfedip işledikten sonra yetkin bir düzeyde modern ufuklara açabilmesinin sırrı, 15 yıl yattığı cezaevlerinde, dağarcığı Türkçenin sözlü olanaklarıyla yüklü dil ve memleket erbabının içinde yıllarca 365 gün çarpı 24 saat yaşamasında gizlidir. Böyle kapsamlı ve derin bir Türkçe ortamı hiçbir şaire nasip olmamıştır.”
RUHİ SU’NUN BROY’UNDAN YENİBÜTÜN’E
Karahasan’ın sorularını yanıtlayarak Broy adını Ruhi Su’nun Köroğlu türküsü Kocabey’den adlıklarını, “folkloru şiire düşman” gören Cemal Süreya’nın da bu adı olumlu bulduğunu, derginin ilk sayısında “yerelden evrensele açılımın ilkesini” verdiğini belirten Nezir, Yenibütün Bildirisi’nin gerekçesini de şöyle açıkladı: “12 Eylül sonrasında ülkemizde uç veren çözülme ve dağılma, Sovyetlerde sosyalizmin çöküşü sonrasında tüm dünyada postmodernizmin yükselen değerler adı altında saldırıya geçişiyle hızlandı. Hegel’de doruk noktasına varan aydınlanma değerlerini Marksizm’in ufuklarında sürdürme serüvenine ivme katmak üzere bir direnç noktası oluşturmayı ve atılım gücünü üstlenmek gerekiyordu. Sennur Sezer’den Asım Bezirci’ye soldaki birçok aydın bu öngörüye uzak bir tutum sergileyerek Yenibütün’e karşı eleştiriye geçtiğinde, Cemal Süreya, ‘Yenibütün, Türk şiirinin haklı çıkışıdır. Hepimiz Yenibütüncüyüz’demişti.”
Söyleşinin sonlarında, Karahasan, 26 Ocak’ta başka tartışmacıların da katılımıyla Yenibütün’ün daha geniş ele alınacağını açıkladı. [...]