Yeniden doğmak!
Dün Deniz Zaferi’nin 100’üncü yıldönümünde 7’den 70’e her yaştan gençle birlikte Çanakkale’deydik...
Mustafa Kemal’in savaş boyunca konakladığı evin de bulunduğu, 19’uncu Tümen’in karargah kurduğu Bigalı Köyü’nde yaklaşık 15 bin kişi; hem geçmişin, hem de bugünün işgalcileriyle onların yerli işbirlikçilerine isyan ettik.
***
Hatırlarsınız; Çanakkale Valiliği, Cumhurbaşkanı’nın etkinliklerini gerekçe göstererek şehitliklere yapılacak ziyaretleri yasaklamaya kalkmış, ancak TGB’nin, “Biz sana vali olamazsın demedik, mani olamazsın dedik!” diye diretmesiyle, geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Türkiye’nin 64 ilinden 8 bini aşkın TGB’li ve TLB’li “Mustafa Kemal’in askeri”, “Çanakkale Ruhu”nu yeniden yaşattı ve bölgeye koşan tüm yurtseverlere de yaşattırdı.
Marşlar söylendi, şiirler okundu... Tam 15 bin kişi 3 kilometre boyunca 57’nci Alay’ın savaşa giderken kullandığı yolda yürüdü.
***
Gelelim notlarımıza:
- Gençlerin tamamı liseli ya da üniversiteliydi.
- Hepsi sağduyulu, yurtsever ve devrimciydi.
- Arı gibiydiler.
- Disiplinliydiler.
- En küçük bir düzensizliğe ya da taşkınlığa izin vermediler.
- Hatta Bigalı Köyü’ndeki tören sırasında aralarına karışan ve sabahın o saatinde leş gibi alkol kokan bir “provokatör”ün oyununa bile gelmediler... Sağa sola koşturup, “Ya Allah, Bismillah, Allahü Ekber” diye bağıran ve “Niye bağırmıyorsunuz ulan, siz de bağırsanıza” diye olay çıkarmaya çalışan bu meczubu, en küçük bir şiddet kullanmadan etkisiz hale getirip jandarmaya teslim ettiler.
- “Yaş almış” gençler ise ADD, Cumhuriyet Kadınları Derneği, CHP ve Vatan Partisi üyelerinden oluşuyordu.
- Onlar da Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelmişti.
- Sohbetlerdeki ortak konu, önümüzdeki seçimlerde muhalif güçlerin işbirliği yapıp AKP iktidarını devirmesiydi.
- Tıpkı Cumhuriyet Mitingleri’nde olduğu gibi herkes birbirine olağanüstü saygılıydı.
- Buluşmanın gerçekleştiği Bigalı Köyü, yeşillikler içindeki çay bahçeleriyle, yeniden yapılmış tarihi evleriyle ve oldukça büyük meydanıyla herkesin beğenisini kazandı.
- “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene”, “Vatan Sana Canım Feda”, “57’nci Alay Onurumuzdur”, “Gençlik Vatan Savunmasında”, “Çanakkale Millete Yasaklanamaz” sloganları atıldı.
- Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen kahramanların isimleri tek tek okunarak “yoklama” yapıldı. Gazi Mustafa Kemal’in adı okunduğunda ise herkes “Burada” diye haykırarak yanıt verdi.
- Tören bitiminde otobüslerin köyün 4 kilometre uzağında bekletilmesi; özellikle hastaları ve yaşlıları oldukça zorladı.
- Bazı katılımcıların jandarmaya “Biz sizin Mustafa Kemal’in askeri olmanızı istiyoruz, siz ise bize işkence yaparak Erdoğan’ın askeri gibi davranıyorsunuz” diye sitem ettikleri duyuldu.
- Sadece gençlerin yürümesi planlanan uzun yolu yürümek zorunda bırakılan yaşlıların bazıları fenalık geçirdi. İmdatlarına TGB’li gençlerin oluşturduğu sağlık ekipleri yetişti...
***
Ben dün Çanakkale’de sadece geçmişi anıp dedelerimize saygı sunmakla kalmadım...
Aynı zamanda, yeniden doğdum!
Her yaştan pırıl pırıl gençlerle kol kola girerek geleceğimiz için umut tazeledim.
Kısacası... Sakın moralinizi bozmayın dostlar:
Biz bu toprakların bir karışını kimseye vermeyiz!
Bu gençler, bunun teminatıdır.
GÜNÜN SORUSU
Sorum dün Bigalı’daki tarihi halk hareketine gözlerini kapatan televizyon kanallarına:
AKP, bunun yarısı kadar bir etkinlik düzenleyebilseydi; kaçar saat yayınlardınız?
FARKLI BİR GENÇ GRUBU...
İstanbul’dan yola çıkıp sabahın çok erken saatlerinde Gelibolu’ya ulaştık...
Biz çay içecek bir yer ararken, feribot iskelesinin önünde bekleyen 5-6 otobüsten inen gençlerle karşılaştık...
Hepsi fosur fosur sigara içiyor; bir yandan da yüksek sesle konuşuyorlardı:
“Abdestim bozuldu ulan, bana abdest alacağım bir yer bulun”, “Namazı nerede kılacağız?”
***
Aralarında parlak kumaşlardan yapılmış tesettür kıyafeti giyen kızlar da vardı. Sabahın beşinde yüzlerindeki aşırı makyaj gözlerden kaçmıyordu.
İçlerinden birine kim olduklarını sordum... İstanbul’daki imam hatip okullarından toplanan gençlermiş... Ahmet Davutoğlu’nun Çanakkale’deki etkinliklerine katılmaya gidiyorlarmış...
Önce bu gençlere baktım; sonra benim aralarına girdiğim TGB’li gençlere...
Geçmişle gelecek, karanlıkla aydınlık kadar uzaktılar...
***
Biz elbette bu çocukları da kazanacağız...
Ama nasıl?
GÜNÜN İSYANI (127)
Dün Bigalı’da beni gören herkes Huber’i boşaltmayan Abdullah Gül’e saygılarını (!) sundu... İsyanım Gül’e:
Yanına fotoğrafçını alıp danışıklı dövüş halk röportajları yaptıracağına, yüreğin yetiyorsa sıradan insanların içine girsene!