22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yerli ve milliyiz diyenlere çağrı!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Önce şu “yerli ve milli” tanımlamasına bir açıklık getirelim. Tarih 23 Nisan 2013 yer Ankara Yenimahalle Belediyesi Kültür Merkezi. Salonda ve dışında tamamı gönüllü olan, kendi mütevazı olanaklarıyla yurdun dört bir yanından gelen 15 bine yakın Atatürkçü-milliyetçi yurtsever ve demokrat insanımız var.
2011 yılında “Milli Anayasa Forumu” adı altında bir araya gelen bir avuç yürekli-yerli-milli aydın ve öncü ismin, bölünme anayasasına ve kumpaslara karşı başlattığı demokratik Kuvayı Milliye hareketi, o gün, “Milli Merkez” adını almak için toplanmış vaziyette.
Sağ-sol demeden, köken-mezhep ayırmadan, partilerüstü demokratik bir kuvayı milliye hareketi olan Milli Merkez “Atatürk’te Birleştik” şiarıyla adım atıyor.
Kürsüde Ankara temsilcisi olarak bendeniz, konuşmamı yapıyorum. Ulusal Kanal ise başından sonuna kadar bu tarihi demokratik birlikteliği canlı olarak naklen yayınlıyor.
Konuşmamda Milli Merkez’in, hiçbir iç ve/veya dış güç odağı ile ilişkisinin olmadığını, hiçbir kişi-parti veya oluşumun arka bahçesi olmadığını, siyasi ve mali olarak bağımsız olduğunu ve “yüzde yüz yerli ve milli olduğumuzu” katılımcıların coşkulu destekleri ile kamuoyuna açıkladım.
Takiben aynı tarihli ve bilahare birçok köşe yazımızda da bunu tekrarladım. Arşivler ortada.
Yani övünmek gibi olmasın yakın geçmişte “yerli ve milli” olan ve olduğunu gurur ve cesaretle söyleyen bizlerdik.
Ne mutlu bize ki, verdiğimiz demokratik-kararlı mücadele ve hayatın gerçekleri sonucunda, bugün “yerli ve milli” olmak kavramı yaygınlaştı ve geniş kabul gördü. Bunu bugün söyleyenlerin geçmişte ne dedikleri ve ne yaptıkları, ya da samimi olup olmadıkları ayrı bir konu. Ama bu noktaya ister mecburen, isterse gönüllü olarak gelmiş olsunlar her halükarda sevindirici bir gelişme kuşkusuz ki.
Şimdi T. Erdoğan ve D. Bahçeli’ye seslenmek istiyorum. Yerli ve milliyiz diyorsunuz. Gayet güzel. Ama bu ülkede çocuklarımızın yıllarca ilkokullarda hep bir ağızdan coşkuyla okudukları “Andımız” şimdi yasaklanmış vaziyette. Yani “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım...” diye başlayan Andımız.
Madem, FETÖ ile beraber yürüyüp, ne istedilerse vermekten vazgeçtiniz, pişman oldunuz.
Madem, megri-megri diye höykürerek yürüttüğünüz çözülme sürecinden pişman oldunuz. Gelin o dönemde yaptığınız büyük yanlıştan, “Türk’ten, Türklük’ten, Türkiye Cumhuriyeti’nden” çekinmeyin, uğraşmayın.
Kaldırdığınız TC ibarelerini yerine koyun. Türkiye Barolar Birliği gibi hukukun üstünlüğünün yanı sıra, Cumhuriyetin kurucu değerlerine gönülden bağlı, milli ve Atatürkçü bir kuruluşun isminden “Türkiye” ibaresini çıkarmaya kalkışmayın. İç cepheyi daha da bölmeyin.
Türk Tabipler Birliği’nin, sadece yüzde 9 hekimin katılımıyla ve delege oyunlarıyla seçilen yönetiminin ayıbı ve gayrı milli açıklamalarını ise “Türk” ibaresini kaldırarak cezalandırmaya kalkışmayın. Çünkü o yönetim böyle bir karardan memnun bile olabilir. Atatürk’ün “beni Türk hekimlerine emanet ediniz” dediği gibi sorun Türk veya Türkiye isminde değil, zehirlenmiş zihniyetin sahibi olan gayrı milli yönetimindedir.
Biz “ümmet” değil milletiz. Adımız da “Türk Milleti’dir”
Türk’le, Türkiye Cumhuriyeti ile Andımızla uğraşmayı bırakın.
İç cephede yeni ve yararsız kutuplaşmaya ve kamplaşmalara yol açmayın.
‘Andımızı’ derhal yeniden okutmaya başlayın “yerli ve milli” olduğunuza dair söylemleriniz ancak o zaman inandırıcı olabilir!