23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yıldıray Oğur’un kalemi

Ferdi Tanhan

Ferdi Tanhan

Site Yazarı

A+ A-

Yıldaray Oğur yazıyor. Büyük NATO karşıtı, büyük vatansever Yıldıray Oğur, Putin’in NATO’ya hayat öpücüğü verdiğini yazıyor. Büyük deha Yıldıray Oğur, büyük oyunu bozuyor. Putin’in AB’yi militarize ettiğini, Almanya’nın pasifizmini ve Finladiya’nın tarafsızlığını bitirdiğini yazıyor. Yıldıray Oğur’un kalemi kimin için çalışıyor?

TARAFSIZ AYDINLAR İÇİN SATRANÇ ZAMANI

Şimdi “tarafsız” aydınlar için satranç tahtasını yorumlama zamanı.

Yıldıray Oğur gibiler her zaman vardı. Bir yerde zalimin silahına karşı mazlumun silahı çekilerse onların kalemleri hemen oynamaya başlar.

Emperyalistlerin sorumluluğunu gizlemek için suçu emperyalizme isyan eden ulusların ve ulusal liderlerin üzerlerine atarlar. Haklı tarafı zayıf, haksız emperyalistleri güçlü göstermek isterler.

Yıldıray Oğur “Putin’in büyük dehası” başlıklı yazısında tam olarak bunu yapıyor.

Savaşı Putin başlatmış. Bu hamlesiyle de o uysal emperyalistleri kızdırmış. Avrupa halklarını NATO’nun kucağına fırlatmış. Barışı bozmuş ve emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmüş.

Bizim 1. Dünya Savaşı’nda savaşan kahramanlarımızı savaşı başlatmakla suçlayanların izinden yürüyor. Talat Paşa’yı Berlin sokaklarında vuran o hain kurşunu haklı çıkarıyor. O kurşunun gerekçesiyle, Yıldaray’ın kalemi aynı maksat için birlikteler.

KARADENİZ’İ SEYREDEMEYİZ

Emperyalizm ile ezilen dünya arasında bir savaş var. Bütün gelişmelere bu cepheden bakmak gerekir. Savaşlarda insanlar, tarafların maddesini yaratmazlar. Savaşın niteliğini Putin sevdası veya nefretiyle ya da zekasıyla açıklayamazsınız. Tarafların özelliklerini, karakterlerini, içeriklerini Putin’in kendi zevklerine, “çarlık özlemlerine” bağlayanlar ABD’nin yanında konumlanmaktan kurtulamazlar. İnsanlığın emperyalizmden kurtulması ve savaşların tamamen son bulmasını istiyorsanız haklı bir taraf seçebilirsiniz. İnsancılığınız da burada sınanır. Sizin ülkenizi hedef alan savaşlarda ortada duramazsınız.

Bizim Yıldıray Oğur gibi tuzumuz kuru değil.Karadeniz’deki savaşı seyredemeyiz. Türkiye de aynı NATO tehtidiyle karşı karşıya. Yunanistan’ın Türkiye üzerine sürülmesi gibi Ukraynada Rusya’nın üzerine sürüldü. Rusya buna karşı Ukrayna’nın NATO’ya alınmasını savaş nedeni sayacağını çoktandır açıklıyor. Neo- Naziler Ukrayna’da Rusya’nın güvenliğini tehdit edecek ölçüde silahlandırıldı. NATO’nun Rusya’yı kuşatma stratejisi izlediğini bütün cihan biliyor. Bu koşullarda Rusya kendi vatanını savunmak için Ukrayna’da NATO kuklası bir yönetimin kalmasını istemiyor. Üzerine sürülen kuvvetlerin silahları patlatmasını beklememesi Rusya’yı yönetenlerin zekası ve cesaretidir. Yıldıray Oğur bu zeka ve cesaretle alay ediyor. Oysa Türkiye’nin Akdeniz’de ve Suriye’nin kuzeyinde NATO tehtidiyle yüz yüze olduğunu gören herkes Rusya’nın başarısını istiyor. Barışın emperyalizmin ortadan kalkmasıyla geleceğini biliyoruz. Rusya’nın ABD emperyalizmine karşı hareketi barış ve huzuru sağlayacak bir eylemdir.

IRAK ÖRNEĞİ

Somut tahliller yapmadan, kafayı çalıştırmadan olaya “ülkelerin birbirlerine askeri müdahalede bulunmaması”, genel olarak zor kullanmaması ve “milletlerin kendi kaderini tayin hakkı” gibi şablonları yapıştırıp yorumlamak Yıldıray Oğur gibilerin temel yönetimidir. Hatırlayınız, onlar bu ilkeler üzerinden yola çıkıp Saddam’ın Kuveyt’e müdahalesi hakkında neler söylemişlerdi? NATO’yu göreve çağırıp Irak’ın işgal edilmesini nasıl alkışlamışlardı? Saddam’ın bu hamlesiyle Irak’ın İsrail’e karşı daha güçlü bir odak olarak belireceğini biliyorlardı. O insan hakları savunucuları Saddam’ı diktatör ilan etti. Irak’a ekonomik ve siyasi ambargolar uyguladılar. Öyle bir propaganda yürüttüler ki en sonunda insan hakları ve demokrasi namına Irak’ta milyonlarca müslümanın tecavüzlere uğramasına, öldürülmelerine ve Ebu Garip zindanlarının işkencehanelerinde süründürülmelerine neden oldular. Oysa Saddam’ın Kuveyt’e askeri müdahalesi başarıya ulaşsaydı şimdi daha güçlü bir Irak, bölünmemiş bir Irak emperyalizmin çıkarları açısından ne kadar büyük tehlikeler oluştururdu. Irak’ın Kuveyt’e müdahalesinin belki zamanlaması tartışılabilir ama sonuna kadar haklıydı. Bu haklılığı sonradan gelişen ABD işgali yüz bin kez ispatladı. Ukrayna’ya müdahale etmeyen bir Rusya’nın kendisini savunması mümkün değildi. Yemeden içmeden NATO’yu Rusya’ya karşı harekete geçmeye çağıran güçlerin Irak’ın işgalini isteyen güçlerle hiçbir farkı yok. Ukrayna’dan temizlenen NATO daha güçlü bir Rusya demek. Bunu anlamayacak bir şey yok.

Ukrayna’nın safında duran sözde savaş karşıtları Rusya’nın parçalara ayrıldığı bir savaşı ise alkışlarlar. Onların kör kütük sözde milliyetçiliği bizi hep suni Rusya korkusuyla NATO işgaline, tertiplerine, darbelerine, suikastlerine açık bir halde bıraktı. Oysa Rusya’dan korkacak bir şey yok.

RUSYA’NIN YENİLMESİ İÇİN GÖREVDELER

Yazdıklarına bakılıncaYıldarayOğur’un tezi şu: Rusya’nın Ukrayna üzerindeki askeri hareketi Rusya’yı güçsüzleştirmiş, yalnızlaştırmış ve Putin büyük bir hata yapmış.

Madem öyle. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesine emperyalizm neden ırkçılık kışkırtacak düzeyde öfke gösteriyor? Çünkü çıkar üssü tehlikede. NATO’ya karşı daha güçlü bir Rusya doğuyor. Amerikan saldırganlığı ve yayılmasına karşı Avrasya’yı birleştirecek silahlı ve güçlü bir odak gelişiyor. Ukrayna’da Rusya’nın NATO’yu başarılı bir şekilde geri çekilmeye zorlaması Letonya, Estonya, Polonya, Litvanya, Romanya gibi NATO üslerinin Rusya’ya karşı mızrak olarak kullanılmasını tehlikeye sokuyor. Peki bu NATO’cular ne diyor?“Letonya, Estonya, Polonya, Litvanya, Romanya gibi ülkeler daha da NATO’cu olacak.” Tarih bilinçleri, savaş bilinçleri durumu analiz etmelerine yetmiyor. Niye bu ülkeler yenilen NATO’nun şemsiyesini istesinler? Kimse yenilenin tarafına geçmez. Onların bu analizinin doğru çıkması için Rusya’nın Ukrayna’da yenilmesi gerek. İşte meselenin en önemli yanı bu.Onlar Rusya’nın Ukrayna’da yenilmesini istiyorlar ve bunun gerçekleşeceğini düşünerek bu analizleri kasıyorlar.

BALTIK DA NELER OLACAK?

Bugünü yorumluyorlar ama yarını göremiyorlar. Yıldıray Oğur, Letonya, Litvanya ve Estonya’nın kendi ülkelerine NATO güçlerini çağırdıklarını sevinç içinde bildiriyor. ABD’nin bu baltık ülkelerine güç yığdığı da gelen haberler arasında. Kendi ülkelerini NATO işgaline açan bu ülkelerde Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanmasından sonra hangi gelişmeler olacak? Bunu görmek için kahinlik gerekmiyor. Beyin ölümü gerçekleşmiş olan NATO’nun yenilgisini paylaşmak istemeyecekler. Bu ülkeler de şu an ABD propagandası hakim gözüküyor. Ancak savaş ilerledikçe bahsi geçen ülkelerin saflarını yeniden seçmek zorunda kalacaklarını biliyoruz. Rusya’ya karşı düşmanlıktan uzaklaşacaklar ve güçlenen Rusya ile ilişkilerini geliştirmekten başka bir çareleri kalmayacak.Oğur’un sıraladığı diğer devletlerFinlandiya, İsveç, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti… Atlantik de onlar için de yaşam yok. Ancak NATO işgali var. Elbette bu süreç düz bir çizgi izlemeyecek, dalgalanmalar olacak. Ama stratejik olarak Rusya’nın ve Avrasyacı güçlerin bu mücadeleden galip çıkacağını görmemek için kör olmak lazım.

ABD TEHTİDİNİN CİDDİYETİ

YıldarayOğur’a, Yıldıray Oğur’un hiç sevmediği Çin’in kurucusu Mao Zedung ile yanıt verip bitirelim:

“ABD emperyalizminin kağıttan kaplan olduğunu stratejik açıdan söylüyoruz. Bir bütün olarak ele aldığımızda onu küçümsemeliyiz. Ama tek tek parçaları ele aldığımızda, onu ciddiye almalıyız. Pençeleri ve keskin dişleri vardır. Onu parça parça yok etmeliyiz. Örneğin, eğer on dişi varsa, bunlardan birini kırdığınız zaman geriye dokuz dişi kalır, bir tanesini daha kırdığınız zaman geriye sekiz tane kalır. Bütün dişlerini kırdığınız zaman bile pençeleri olacaktır. Onunla adım adım ve ciddi bir biçimde mücadele edersek sonunda kesinlikle zafer bizim olur.”

Ukrayna cephesinde kağıttan kaplanın dişi sökülecek. Sonra Suriye’nin Kuzeyinde Doğu Akdeniz’de onun diğer iki dişini de biz kıracağız. Sonra da dünyanın diğer milletlerine görevler düşüyor.
ABD, “Dıştan bakıldığında kaplan gibi görünür, fakat kağıttan yapılmıştır ve ne yağmura ne de rüzgara dayanabilir.”

“Ancak emperyalizm ortadan kaldırıldıktan sonra barış olabilir. Kağıttan kaplanların yok edileceği gün gelecektir. Fakat onlar kendi istekleriyle yok olup gitmeyeceklerdir; rüzgar ve yağmur tarafından parçalamaları gerekecektir.”

NATO’ya karşı Rusya’nın askeri harekatı kağıttan kaplanın görüntüsünü ve karizmasını bozacak, dağılıp erimesine neden olacak bereketli bir yağmur ve kuvvetli bir rüzgardır. Yağmur ve Rüzgar kağıttan kaplanı yiyip bitirinceye kadar insanlık huzur bulmayacaktır.

Rusya Ukrayna Savaş NATO