Yinglinga Sagusu
İzlandalı Devlet adamı ve ozan Snorre Sturlason’un (1179-1241) yaptığı araştırmalara göre Karadeniz-Hazar-Anadolu ve çevresine Turkaland yani “Türk Vatanı / Türkiye” denir (1984, From The Sagas of Norse Kings). Don nehrinin Karadeniz’e aktığı Azak Denizi kıyısındaki Asov’da (Asgard), daha önce bir yerleşim olduğu görüşüyle, Norveçli bilim İnsanı Thor Heyerdahl orada İsveçli arkeolog Per Lilleström, Azerbaycan Bilimler Akademisi ve Rostov Üniversitesinden bir ekiple başladığı kazıları 2002’de vefatından önce bitirir ve yayınlar (Jakten pa Odin / Odin’in İzinde). Bu girişiminin nedeni 1235’te Sturlason’un manzum Ynglinga Sagusu’ndaki iddiasını araştırmaktır. Sturlason, Odin’in oğlu Kral Ynglinga’nın Türk olduğunu söyler.
TÜRK TARİHİ İÇİN ÖNEMİ
Odin ve ahalisi Turkaland’ı, Romalıların işgali üzerine İ.Ö. 60 yıllarında terk eder. Eser (As’lar/Asyalılar/Azerler) adlı bu halk, kültürü ve diliyle kuzey batı Avrupanın şimdiki Almanya, İskandinavya, Hollanda ve çevresine göçer (Heyerdahl, 1995, “The Azerbaijan’s connection: Challenging Euro-centric Theories of Migration / Azerbaycan Bağlantısı: Avrupa-merkezli göç teorilerine karşıçıkış; http://www.azer.com). Kazılardan elde edilen buluntular İskandinav müzelerindekilerle büyük benzerlik gösterir. Haziran 2016’da ziyaret ettiğim Gobustan Milli Parkı (Bakü), Eylül 2016’da incelediğim Alta (Norveç) açık hava müzesi ve Ekim 2017’de incelediğim Salihler Köyü (Güdül-Ankara) kaya resimleri ve “run” harfleri (Göktürk) benzerlik gösterir. Bunlara Hakkari, Bergama’dakiler dahildir. Heyerdahl’e göre Asov kazısından çıkan çengelli iğneler (fibula) ve diğer buluntular göçen kavmin Turkaland’dan Kuzeybatı Avrupa’ya yolculuğunun kanıttıdır. Yinglinga Sagusu’na göre gelen “Türkaland” göçmenleri ve önderlerini öyle benimsemiş ve sevmişlerdir ki, ölünce onları tanrılaştırırlar. Göçen kavim Karadeniz’den Don nehri boyunca kuzeye ilerledikten sonra Almanya kuzeyindeki Saksland ve Fyn’deki (Danimarka) Odense üzerinden bugünkü İsveç’te bulunan Gamle (eski) Sigtuna’ya gelir. Kağan Odin’in mezarı Stockholm’ün bir semti olan eski Sigtuna’dadır.
KAĞAN ODİN VE OĞULLARI
Dr. Doğu Perinçek’e göre Azov ile Asgard aynı diyardır. “Turkakonung Odin’in oğlu Tanrı Thor sinemalarda” adlı yazısında Perinçek, İsveç Kralı Gylfe onları “Aes’lar (Asyalılar) geldi diyerek 12 beyini yönetim makamına atadığından söz eder (Perinçek, Kasım 2013, aydınlık.com.tr). Perinçek’e göre Turkaland’dan gelen Turkakonung (Türk Kralı) Odin, oğullarını Saksland (Saksonya/Almanya), Frankland (Fransa) ve Reidgotaland’a (İsveç-Danimarka/ Güneydoğu Avrupa) kral yaptıktan sonra bir oğlunu da Norveç’e gönderip oraya Hakan yapmıştır. Mezar taşında İyon (Batı Anadolu) tarihçilerinin prensi olarak tanıtılan hemşerimiz Bodrumlu Heredot’un (İÖ 490-425); İyoncanın eski Yunancadan farklı, Batı Anadolu kökenli konuşma ve edebiyat dili olup bütün Yunanistan ve Batı Trakya’ya yayılmış de olan İyon dilinde (Bkz. Cevat Şakir Kabaağaçlı) yazdığı Tarih kitabında, Don (Tanais) nehrinin Azak Denizi’ne döküldüğü yer ve civarının Türk kabul edilen İskit/Saka (Skyth) yurdu olduğundan bahseder. Bu bölge içine Kırım Dağları’nı (Tauris) ve Azak Denizi’ni (Palus-Maiotis) alır (Kitap 4). Dörtyüzyıl sonra bu bilgiyi Trabzonlu Coğrafyacı Strabon (İÖ 63-İS 24) tekrarlar. Diğer yazılı kaynaklar da ise, İskitlerin, İÖ 8 inci - İS 2’inci yüzyıl arasında 1000 yıl varlıklarını sürdürdüklerini ve Çin Seddi’nden Tuna Nehri’ne, Kafkaslardan Anadolu’ya, oradan da Mısır’a kadar yayıldıklarını “hem arkeolojik buluntular, hem de yazılı kaynaklar” yazar (İ. Durmuş 2008). Dolayısıyla Heredot ve Snorre Sturlason’un (Norse Kings / Norveç Kralları) verdiği bu bilgiler örtüşür.