Yandex
06 Nisan 2025 Pazar
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yiten değerler

Kamil Erdoğdu

Kamil Erdoğdu

Gazete Yazarı

A+ A-

Eskişehirspor kısa sürede iki önemli kayıp yaşadı. Takımın eski kaptanlarından Fethi Heper 13 Şubat’ta hayatını kaybetti. Yaşı müsait olanlar Kırmızı Şimşekler’in ligde fırtına gibi estiği yıllardan “Fethi-Nihat- Ender, filelere gönder” sloganını hatırlar. İki kez gol kralı olan Fethi Heper havadan gelen topları yine havada ve göğüsünde kontrol ettiği için “Çengel” lakabı ile tanınırdı. Türk futbolunun efsanelerinden Metin Oktay’la anne tarafından akrabadır. Ancak en önemli özelliği profesyonellikten profesörlüğe uzanan ilk ve tek Türk futbolcusu olmasıdır; maliye profesörüdür.

Yiten değerler - Resim : 1

Aynı yıllarda Eskişehirspor’un bir başka efsanesi daha vardı: Amigo Orhan. 22 Şubat’ta 87 yaşında vefat eden Orhan Erpek, “dünyanın en büyük orkestrasının şefi” diye anılırdı. Amigo Orhan’la ilgili en güzel anılardan birisi 1968 yılındaki meşhur Fenerbahçe-Manchester City maçında İstanbul’a gelip tribünleri yönetmesidir.

Günümüzde ise sözde taraftarlar bırakın rakiplerinin yabancı takımlar karşısında kaybetmesini istemeyi, havaalanına gidip yabancı takımı çiçeklerle tezahüratlarla karşılıyor.

Fethi Heper ve Amigo Orhan rekabetin sadece sahada olduğu günlerin simgeleriydi. Günümüzde rekabeti saha dışında da devam ettiren etik olmayan, hatta yasadışı olan faktörler var. Bunların başında yasadışı bahis geliyor.

YASADIŞI BAHİS

Gazeteci Murat Ağırel’in Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Kirli Çark” adlı kitabında Türkiye’de yasadışı bahisin uyuşturucudan sonra en büyük organize suç ekonomisi olduğuna dikkat çekiliyor:

“Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın verilerine göre, yasadışı bahis organizasyonlarının yıllık kazancı milyarlarca lirayı buluyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, çevrim içi yasadışı bahis ve dolandırıcılık ile bilişim suçlarına ilişkin 2 bin 880 operasyon yapılarak, 67 bin 493 siteye erişimin engellendiğini açıkladı. Toplam 7 milyar 519 milyon 155 bin TL ve mal varlığına el konuldu. Ülkemizde bu büyümenin başlıca nedenleri arasında hukuki boşluklar olması, çökmüş bir ekonomi ve işsizlik ile pazarlama teknikleri geliyor. Bunun için sosyal medya fenomenleri kullanılıyor, korsan maç yayınları yapılıyor ve mesaj yoluyla hemen hemen herkese ulaşılıyor.”

Daha da vahimi yasadışı bahis oynayanlar arasında yöneticiler, hakemler ve futbolcular da var. Ne yazık ki futbol ortamımız olaylara sporun değerleri açısından değil, çıkarları veya tuttukları takımlar üzerinden bakanlarla dolu. Yasadışı bahis konusundaki iddialara veya sahadaki hakem hatalarına tepki gösterirken olayın içeriğine değil, kimin söylediğine veya hangi takıma yönelik olduğuna bakıyorlar. İddiayı dile getirenler kendi “mahallesinden” değilse hemen tepki gösteriyorlar.

YABANCI HAKEM

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında bugün oynanacak maçı yabancı hakem yönetecek. Önce Video Yardımcı Hakemlerin (VAR), sonra da orta hakemlerin yabancı olduğu duruma geldik.

Adaleti yabancı hakem mi sağlayacak? Bu anlayışın yabancı hakime kadar uzanabileceği eleştirileri de var. Yıllarca iki farklı şehrin takımları arasındaki maçları o şehirlerin birinden hakemler yönetemedi. Aynı mantıkla bakarsak bir şehrin hakiminin o şehirden birisinin dahil olduğu davaya bakamamasına kadar uzanırız.

Mesela hakemler birinci dereceden akrabalarının mücadele ettiği takımların karşılaşmalarını yönetemiyor. Maalesef hakemlerimizin bu uygulamaları haklı çıkaran uygulamaları oldu.

TFF BAŞKANI’NIN SÖZLERİ

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun geçen hafta katıldığı bir televizyon programında söyledikleri durumun ciddiyetini gösteriyor:

“Hakem arkadaşlarımıza 'Size sahip çıktım, özlük haklarınızı iki katına çıkardım' dedim. Maçları rahat yönetsinler diye. 'Ama siz benim başımı fena yediniz' dedim. Şimdi ikinci yarı VAR'da yabancı hakem gelecek diye konuştum. Eğer sahada da adaleti sağlamazsanız oraya da yabancı hakem gelecek. Evden seyredersiniz, elin oğlu gelir parayı alır dedim. Seminerde söyledim bunları arkadaşlar. Olmayacak dedik aksini yapmadık. Federasyonu en çok yıpratan konu hakemler. Biz onlara bu kadar destek olursak sahada yapacaksınız. 25 senenin birikimi var. Temizlemek kolay olmuyor.

“Biz 3 ayda gidiyorduk, ömür biçtiler. Şimdi 6 sonra gidiyor dediler. Bir örnek vereyim, sezonun ilk maçı, MHK hakem atamalarını yaptı. Bir hakem arkadaş maç öncesi toplantı yapıyor. Konuşmasının sonunda yönetime 'bunlar 2-3 ay sonra gider' diyor. Düşünebiliyor musunuz? İçlerinde aidiyet duygusu olarak birilerine bağlı olanlar var. Bizim kazanacağımızı da düşünmüyorlardı. Yıllardır yönettikleri sistem. Sonuçta aidiyet duygusu ile bağlı ya, 'bunlar giderler abilerimiz tekrar gelir' diye düşünüyorlar herhalde."

Eskişehirspor Futbol
Yorumlar (1 yorum) Yorum yapmak için tıklayınız
Yükleniyor...