22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yol yakınken dönün

Bayram Yurtçiçek

Bayram Yurtçiçek

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’nin yürüttüğü Afrin Harekatı bütün hızıyla devam ediyor. Daha şimdiden etkisiz hale getirildiği söylenen, daha doğrusu öldürülen PKK’lı sayısı 3 binleri geçti. Bu sayının Afrin’e girildiği zaman en az ikiye katlanacağı çok açık. Doğal olarak bu iş Afrin ile sınırlı kalmayacak ve Mümbiç üzerinden Fırat’ın doğusuna da sıçrayacaktır. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamaya bakılırsa, Mayıs ayında Irak ile müştereken Kandil’e ve Sincar’a operasyon yapılacaktır. Bu şu anlama gelmektedir. Ölü ve etkisiz hale getirilen PKK’lı sayısı on binleri bulacaktır.

Suriye’de şu anda Türk Ordusuna karşı savaşanların büyük çoğunluğu Türkiye uyruklu PKK’lılardan oluşmaktadır. Kandil ve Sincar’da ise neredeyse yüzde 90’ı Türkiye uyruklu Kürtlerden oluşmaktadır.

PSİKOLOJİK SAVAŞ

Psikolojik savaş, savaşın çok önemli bir unsurudur. Her ordu ve her millet, silahların yanı sıra psikolojisiyle, moraliyle, cephe gerisindeki milletin desteği ile savaşır. Savaşı da son tahlilde silahlar değil, savaşan insanların ruh hali ve milletin desteği tayin eder. Bu nedenle düşman savaş ile ilgili, savaşanların moralini bozan, yalan haber ve yorumlarla savaşa müdahale eder. Çok makul ve insani imiş gibi teklifler sunar. Örneğin, Afrin’e girmemek gerekir, Girilirse, şehit sayısının yüksek olacağı söylenerek, savaşanların elini soğutur. Türkiye’yi, müttefiklerinden koparan, yalnızlaştıran politikalar ileri sürerler. Bunlar yetmediğinde doğrudan saldırıya geçerler. Türkiye’nin sivilleri öldürdüğü, sivil yerleşim yerlerini bombaladığı, asker kayıplarının çok yüksek olduğunu, hükümetin bunu halktan gizlediği gibi yalanları medyadan, internet siteleri ve fısıltı gazetesi üzerinden yaymaya çalışırlar.

En büyük yalanları ise, Türkiye’nin Kürtlere karşı bir savaş başlattığını ve Kürtleri katlettiğidir. Sahada verdiğimiz savaşı, mutlaka psikolojik savaş alanında da vermek gerekir.

Birinci olarak bu savaşın nedenini, karakterini ve hedeflediği güçleri net bir şekilde kamuoyuna anlatmak gerekir. İkincisi milletimizin birliğini ve beraberliğini her şeyin üzerinde tutarak birleştirici ve kazanıcı bir dil kullanmak zafer için olmazsa olmazlardandır.

TÜRKİYE VATAN SAVAŞI VERMEKTEDİR

Her şeyden önce şunun altını kalın bir şekilde çizelim. Türkiye kendisini bölmek isteyen ve kukla bir devlet kurmaya çalışan ABD-İSRAİL ikilisine karşı bir vatan savaşı vermektedir. 1990 yılında başlayan, Irak’ın bölünmesi ve ardından Suriye’de bir koridor açarak Akdeniz’e ulaşmak isteyen “Kukla Devlet” girişimlerine karşı savaşmaktadır Türkiye. Bu savaş özü itibariyle emperyalizme karşı verilen bir vatan savunmasıdır. Burada PKK bir terör örgütü olarak, kullanılan bir piyondur. ABD’nin bir önceki Başkanı Barack Obama, bu rollerini veciz bir şekilde açıklamıştı: “PYD Suriye’de bizim kara gücümüzdür.” İşte Türkiye ABD emperyalizminin kara gücü ile çarpışmaktadır. Bunu bilince çıkarmak, Türkiye’deki birlik sorununu bilince çıkarmak demektir.

BU SAVAŞ KÜRTLERE KARŞI BİR SAVAŞ DEĞİLDİR?

Bu savaş, Batı medyasının yansıtmaya çalıştığı gibi Türkiye’nin Kürtlerle savaşı değildir. Biz vatanımızı savunuyoruz ve teröre ve bölünmeye karşı savaşıyoruz. PKK sadece Türkiye’nin değil, özelde Kürtlerin de düşmanıdır. PKK, uyguladığı terör ile belki de en büyük zararı Kürtlere vermiştir. PKK’nın askeri olarak yenilmesi ve tasfiye edilmesi en başta Kürt kökenli vatandaşlarımız için huzur ve güven ortamının oluşması demektir. Bilindiği gibi PKK’nın hendeklere gömülmesi, Güneydoğu’ya özgürlük ve güvenlik ortamı getirmiştir. Bu nedenle hem medyada ama özellikle sosyal medyada bu savaşın bir Türk-Kürt savaşı olmadığını söylemek, Kürtler ile ilgili en küçük olumsuz ifadeler kullanmamak gerekir. Özellikle köy korucularımızın verdiği mücadeleleri öne çıkararak milletimizin birliğini savunmak çok çok önemlidir. Ayrıca TSK personelinin önemli bir bölümü Kürt vatandaşlarından oluşmaktadır. Sosyal medyada, Kürtleri aşağılayan ve Afrin savaşını bahane ederek, küfürler ve hakaretler savuranlar dikkatle incelenmelidir. Bunlar düşmanın değirmenine su taşıyanlardır. Sonuçta Amerika ve İsrail’in projesi Türk’le Kürdü birbirine düşürerek Türk milletini bölmektir. Doğru tutum ABD ve İsrail’in yaptığının tersini yapmak, Türk’le Kürdü birleştirmek için çalışmak gerekir.

YOL YAKINKEN DÖNÜN

Bu arada PKK’ya kanıp onun arkasından gidenlere de seslenmek istiyorum. Başarı şansınız sıfır! Türkiye’yi bölemezsiniz. Sizi destekleyen Amerika’ya fazla güvenmeyin. Hep birlikte gördük. Barzani’nin bağımsızlık referandumu İsrail’in ve ABD’nin desteğine rağmen fiyaskoyla sonuçlandı. Bölge ülkeleri bir araya geldiğinde ABD’nin seyretmek dışında yapabileceği bir şey yoktur. Bu durumda Amerikan ve İsrail çıkarları için kardeşlerinizle dövüşmenizin hiçbir mantığı yok. İki halk arasındaki tarihsel birliği yıkmanın ve araya kan davası sokmanın vatana ve iki halkada ihanet olduğunu görmüyor musunuz?

Çocukları PKK-PYD saflarına katılmış ailelere de seslenmek istiyorum. Gençlerinize sahip çıkın. Gençlerinizin eve dönmesini sağlayarak terör örgütünü yalnızlaştırın ve milletin huzur ve güven ortamına katkıda bulunun. Yol yakınken yanlıştan dönün.