Yön
İlk sayısı 20 Aralık 1961 tarihinde yayınlanan YÖN dergisinde kapitalist büyüme senaryolarına karşı çıkılır. Kapitalist sisteme karşı sosyalizm ve devletçilik savunulur. Siyaset, basın ve medyanın büyük sermaye tekellerinin elinde kontrol altına alınmasına dikkat çekilir. Emperyalist şirketlerin saldırganlığına karşı, ulus devletlerin yeniden devletçilik uygulamalarına dönmek zorunda kalmaları gerektiği, yeni devletçilik adı altında kendi kurtuluşlarını sağlayacak bürokratik programlara öncelik vermeleri gerektiği ifade edilir.
Prof. Dr. Anıl Çeçen, “Türkiye’de YÖN Hareketi” başlıklı incelemesinde YÖN’ü şöyle anlatıyor:
“YÖN hareketi bir eğilim olarak, Demokrat Parti yönetimine yönelik iç muhalefet hareketlerinin içinden doğuyor ve ülkede geleceğe dönük yeni bir yapılanmanın öncüsü oluyor.
“YÖN dergisi 164 bilim adamı ve yazarın imzalarıyla iç ve dış kamuoyuna bildirilirken, derginin dayandığı fikirler ve ilkeler açıkça dile getiriliyor ve bu doğrultuda adımlar atılabilmesi için nasıl bir yol izleneceği açıklanıyor. Kendisine bir devlet modeli olarak Kemalizm’i benimsiyor. YÖN bildirisi ülkenin önde gelen aydın ve yazar kadrolarını devreye sokarak, onların sahip olduğu ulusal birikimi gündeme getirmeyi hedefliyor.
“YÖN, Sosyalizm ve Kemalizm birlikteliğinin yollarını açmaya çalışıyor. Kemalizm’in ulusal bir devlet modeli olarak kapitalist batı dünyası ile sosyalist doğu dünyası arasında yer aldığı iddia ediliyor.
“Yirmi birinci yüzyıla doğru ilerlerken ortaya çıkan YÖN akımı, Türk solunu fazlasıyla sarstığı gibi aynı zamanda Türkiye’deki yeni siyasal oluşumların ortaya çıkmasında da etkin bir rolü olmuştur. YÖN dergisinin kurucusu ve YÖN hareketinin teorisyeni olarak öne çıkan Doğan Avcıoğlu eski bir planlama uzmanı olarak hazırlamış olduğu ‘Türkiye’nin Düzeni’ isimli kitabıyla dünya tarihi içinde Türkler ve Türk devletleri konularını incelemiş ve bu doğrultuda bazı önemli öneriler geliştirerek, kurucusu olduğu YÖN hareketinin istekleri doğrultusunda YÖN’cülüğü bir siyasal ve toplumsal akıma dönüştürmeye çaba göstermiştir. ÇALIŞANLAR PARTİSİ ile birlikte Sosyalist Kültür Derneği oluşumları, YÖN hareketinin Türkiye için yol gösteren bir öncülük girişimleri olarak tarih sahnesinde gündeme gelmişlerdir.”
NÂZIM HİKMET’İ YÖN TANITTI
Eğer bugün milyonlarca Türk yurttaşı Nâzım Hikmet’i okuyabiliyorsa, “Kurtuluş Savaşı Destanı” ve diğer şiirlerini, kitaplığına koyuyorsa, bunu, Doğan Avcıoğlu yönetiminde çıkan Yön dergisine borçluyuz!
Yön’ün 20 Kasım 1964 tarihli 86. sayısında, ilk kez bir Türk aydınının, Moskova’da Nâzım Hikmet‘in mezarının başında fotoğrafı yayımlanır: Gazeteci-Yazar İlhami Soysal’dır. Fotoğrafın yanında, Soysal’ın “Bir Türk şairinin ölümü” başlıklı yazısı vardır.
Fotoğraf ve yazı bir dönüm noktasıdır. Büyük yankı yaratır, dergi hakkında “komünizm propagandası” gerekçesiyle dava açılır.
Ve arkası gelecektir. İlhan Selçuk, Nâzım’ın “Kurtuluş Savaşı Destanı”nın kitap olarak yayımlanmasını önerir. “Destan”, Yön yayınlarından çıkar, büyük yankı yaratır, Yön hakkında dava açılır, sonunda aklanırlar.
1938’de hüküm giydikten sonra şiirleri yasaklanan, el yazısı ile çoğaltılarak elden ele dolaştırılan, 1930’larda doldurulan plakları gizlice dinlenen Nâzım, Yön sayesinde, ancak 1965 yılında Türkiye halkıyla buluşacaktır.
Yön, Türkiye’nin siyasal tarihine damgasını vuran ve etkin bir rol oynayan bir yayın organı oldu.
KEMALİST- SOSYALİST AYDINLAR
Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu’nun kurucusu oldukları Yön’ün ilk sayısı, “Aydınların Ortak Bildirisi” ile çıkar. Siyasal tarihimize “Yön Bildirisi” olarak geçen bildirgeyi önce 156 aydın imzalar, daha sonra imza atanlarla bu sayı bin 42’ye ulaşır. Yön bildirisine imza atanlar Türkiye’nin seçkin Kemalist ve Sosyalist aydınlarıdır. Bildiriyi imzalayan aydınların bazıları şunlardır:
Muammer Aksoy, Melih Cevdet Anday, Ceyhun Atuf Kansu, Deniz Baykal, Alev Coşkun, Oktay Ekşi, Suphi Karaman, Sami Küçük, İlhan Selçuk, Mümtaz Soysal, Muzaffer Erdost, Turan Güneş, İlhami Soysal, Abdi İpekçi, Mehmet Ali Kışlalı, Fethi Naci, Vala Nurettin, Nimet Arzık, Attila İlhan, Halit Refiğ, Vahap Erdoğdu, Enver Ziya Karal, Mustafa Özyürek, Onur Öymen, Korkut Boratav, Taner Timur.
‘SAVAŞIN TOPÇU ATIŞI’
Yön, 27 Mayıs Devrimi sonrasında aydınların “Kemalist-Sosyalist ittifakı” gibidir. Yön bildirisine ise 27 Mayıs sonrası ilk milli demokratik devrim programı demek yanlış olmaz.
Yalçın Küçük YÖN’ü “bir savaşın topçu atışı dönemi”ne benzetir. Küçük’e göre Yön’ü izleyecek olan Devrim de savaşın “tank savaşı aşamaları” olacaktır.
Doğan Avcıoğlu, Yön kapanıp Devrim çıkana kadar geçen zamanda (Haziran 1967 -Ekim 1969) “Türkiye’nin Düzeni” kitabını yazar. Kitap 1969’da Yunus Nadi Ödülü’nü kazanır.
THKO VE THKP-C’Yİ ETKİLEDİ
“Türkiye’nin Düzeni kitabını okumayan bir subayı çok eksik bulurum” sözü dillerden düşmeyen, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, bir kaç yıl sonra, ordu içinde Kemalist ve sosyalist subaylara karşı büyük bir tasfiye olan 12 Mart Muhtırası’na imza atacaktır!
“Türkiye’nin Düzeni” yalnızca subaylar arasında çok okunmakla kalmaz, 12 Mart 71 darbesinden sonra THKO ve THKP-C davalarının savunmalarını da büyük ölçüde etkileyecektir.
SONRA AYDINLIK YAZARI OLDU
“1965’te ben de YÖN’de yazmaya başlamıştım. Hemen her hafta bir köşe yazısı yazıyordum, hem Edip Cansever’le Selahattin Hilav’ın da katılmalarıyla sanat sayfalarını hazırlıyordum, hem de her hafta.” “‘Üçüncü dünya konuşuyor’ başlığıyla, özellikle ‘Üçüncü Dünya’nın durumunu ve sorunlarını inceleyen çeviriler yapıyordum” diyen Fethi Naci, Yön’ün önemli yazarlarından biridir ve daha sonra Aydınlık gazetesinin yazarı olacaktır. Fethi Naci aynı zamanda YÖN’de en çok yazan yazarlar arasında üçüncü sıradadır. Doğan Avcıoğlu 194 yazı, İlhan Selçuk 129 yazı ve Fethi Naci 78 yazı.
YÖN hareketi, 27 Mayıs sonrasında Kurucu Meclis çalışmaları sırasında YÖN isimli bir derginin yayın hayatına girmesiyle birlikte doğdu. YÖN, 164 aydının imzaladığı bir YÖN BİLDİRİSİ ile kendisini kamuoyuna tanıttı. Dergi, başarılı bir yayıncılık ve ülkenin önde gelen yazarlarının desteğiyle kısa zamanda çok satan bir dergi ve bir toplumsal ve siyasal hareketin öncüsü oldu.