Yörük çadırının azmi: Alper Gezeravcı

Mustafa Kemal Atatürk, “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” demişti. Dumanı tüten Yörük çadırı, azim, ısrar, bağımsızlık, hürriyet, dayanışma, paylaşım ve tabiat ana ile uyum içinde yaşamanın simgesidir. Nazım Hikmet, “bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” şiarında aynı duygu ve temennilerini ifade etmişti.

Alper Gezer-Avcı Mersin, Silifkeli göçer-konar, ismi ve soyadı ile müsemma bir Yörük kardeşimiz. 1979 doğumlu. Hava Harp Okulu, Elektronik Mühendislik dalında okudu. ABD, Ohio eyaletinde yer alan hava Kuvvetleri üssünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Türk Silahlı Kuvvetlerinde savaş pilotu olarak görev yaptı. THY’de kaptan pilot olarak çalıştı. Alper Gezeravcı kardeşimiz uzaya giden ilk Türkiye Cumhuriyeti Türk’üdür. Türk’ün sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Müslüman olması kıstas ise o zaman evet uzaya giden ilk Türk Alper Gezeravcı’dır. Ama bu tanımlama doğru değilse, ki doğru değil, işte o vakit uzaya giden üçüncü insan ve ilk Türk Andriyan Nikolayev’dir (1929-2004). Moskova merkezli Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine bağlı, başkenti Çeboksarı olan, 1,5 milyon nüfuslu Çuvaş Cumhuriyetinde doğdu. Çuvaş Türk’ü Kozmonot Andriyan Sovyet Rusya vatandaşı “Şahin” lakaplı Andriyan (Andreian) 51 sene önce ilk uçuşunu gerçekleştirdiği uzayda en uzun süre kalan kozmonot unvanına sahiptir. İlk eşi Valentina Tareşkova’da dünyanın ilk kadın Kozmonotu idi.

Uzaya yolculuk yapan astronotlara Ruslar “Kozmonot” diyorlar. Uzaya giden ikinci Türk Azerbaycan ve Sovyet Cumhuriyeti Vatandaşı 1951 doğumlu Musa Kiramonoviç Manarov idi. 21 Aralık 1987 ile 21 Aralık 1988 tarihleri arasında Soyuz aracında uçuş mühendisi görevini üstlendi. Uçuş süresi 365 gün 22 saat 38 dakika oldu. 2 Aralık 1990’dan 26 Mayıs 1991’ye kadar, bu kez Soyuz TM-11’de yine uçuş mühendisi olarak uçtu. Süre 175 gün 1 saat 50 dakika idi, sürekli olarak uzayda geçirilen en uzun süre rekorunu ele geçirdi. Manarov, 176 günlük ziyareti sırasında dünyayı gözlemledi ve uzay ortamında yapılması gereken manuel onarımları gerçekleştirdi. Ayrıca 20 saat uzay yürüyüşü gerçekleştirdi.

‘İLK TÜRK ASTRONOTUNA…’

Uzaya giden üçüncü Türk 1946 doğumlu Toktar Ebubekirov Karağandı, Kazakistan doğumlu Kazakistan’ın Kızılorda şehrindeki Korkut Ata Devlet Üniversitesinde profesör olarak görev yaptı.

Pilotluk kariyerine 1976 yılında başlamıştır, 50’den fazla uçak tipiyle uçmuş ve Mig-29 uçaklarının ilk uçuşların yapmış, test uçuşlarını gerçekleştirmiş ve pek çok başarıya imza atmıştır. 2 Ekim 1991 tarihinde SSCB, Almanya ve Avusturya arasındaki iş birliği ile Baykonur uzay istasyonundan kalkan Soyuz Uzay aracı ile uzaya çıkmıştır. Uzayda yapılan çalışmalara katılmış ve uzayda 8 gün kalmıştır. Baykonur Uzay Üssü’nden uzay aracı fırlatıldığında Kazakistan SSCB’ye bağlı iken uzay aracı 10 Ekim 1991’de üsse indiğinde Kazakistan bağımsız bir devlet olmuştu. Türkiye Cumhuriyeti PTT tarafından düzenlenen “2000 yılına mektup” kampanyası kapsamında 1986 yılında “İlk Türk Astronotuna” yazılan mektup 2002 yılında Toktar Abubekirov’a teslim edilmiştir.

MUHAMMED FARİS

Uzaya ilk giden Arap Müslüman Suriyeli Muhammed Faris. 1987’de Sovyet Rusya Soyuz aracıyla gittiği uzayda 8 gün kaldı ve döndü. Asker Pilot Muhammed Faris uzaydan Devlet Başkanı Hafız Esad ile konuşmuş, görüntüler canlı yayınlanmıştı. “Ne görüyorsun Ya Muhammed?” sorusuna Faris, “Sayın Cumhurbaşkanım kalplerimizdeki en kıymetli olan İskenderun Sancağını (Hatay) görüyorum” diye cevap vermişti. O tarihte Suriye-Türkiye ilişkileri limoni idi. Hatay kıymete binmişti. Astronot Faris’in dünyaya getiren kapsül Şam’a hediye edildi. Süleymaniye Külliyesi ve Selimiye Camiinde yıllarca sergilendi. Halen Şam askeri müzesindedir. Arap Milli duygularının kahramanı Muhammed Faris 2011’den sonra Türkiye’ye kaçtı. Antep merkezli Sürgündeki Suriye hükümetine Savunma Bakanı yaptılar. Muhalefetten memnun kalmadı. İnzivaya çekildi.

1,66 MİLYAR LİRA

Kardeşimiz ve milli gururumuz Alper Gezeravcı’yı dünyadan uzaya taşıyan Falcon 9 uzay uçağının sahipleri ve işletmecileri Space X ve Tesla’nın sahibi Elon Musk ve Axiom Space şirketinin sahibi İranlı Ermeni Kam Gaffarian (Gaffar-yan). Bu şirketler uzaya yolcu taşıyor. Daha önce de Amerikalı milyarder bir emlakçı, bir İsrailli pilot, Kanadalı bir iş adam, iki Suudi Arabistanlı Rayyanah Barnawi (ilk Arap Müslüman Kadın Astronot) ve Ali al-Qarni’yi uzaydan dünyayı seyretmek için götürmüşlerdi. Biletler şimdilik asgari ücretten fazla; 55 milyon dolar yani 1,66 milyar lira.

ABD’li e-ticaret devi Amazon’un kurucusu dolar milyarderi Jeff Bezos, şirketi Blue Origin de bu işi yapıyor.

Jeff Bezos, kardeşi Mark Bezos, Amerikalı kadın havacı 82 yaşındaki Wally Funk ve Somerset Capitals Partner şirketinin Üst Yöneticisinin (CEO) fizik öğrencisi oğlu 18 yaşındaki Olivier Deamon birlikte uzaya gittiler. Bunları seyahat şirketleri gibi düşünün. Parası olanı uzaya götürüyorlar. Uzay dediğiniz de öyle yıldızlar arası, gezegenler arası, bol maceralı, bol aksiyonlu, bol bilinmezlik filan değil. Mesela Bezos Dünyadan 107 kilometre yüksekliğe çıktı. “Pilotsuz yapılan ilk uçuş olma” özelliğini taşıyan uçuş, yaklaşık 10 dakika sürdü. Bu şirketler dünya bir felaket sonucu yok olmadan uzayda insanların yaşayabileceği koloniler inşa etme projeleri geliştiriyor.

‘VİCDANI VE İRFANI HÜR NESİLLER GÖRÜYORUM’

Tüm gidenlere astronot deniliyor. Yeryüzünde seyahat edenler tarihi mekânlar, doğa, değişik yemekler filan gördük tattık derler. Uzaya gidenlerin tümü için kullanılan açıklama aynıdır: Mikro yer çekimi ve uzay ortamında, insan genetiği, insan sağlığı, biyoloji, malzeme bilimi, üretim teknolojileri ve temel bilimler alanlarında çalışmalar yapılacak. Kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar literatüre katkı sağlayacak 13’ten fazla deney yapılacak bile deniliyor. Uzaya gidenler mühendis pilot tüm bu deneyleri yapacak ne kapasiteye ne uzmanlığa sahip değiller. Neyse, uzayda yaşayanlarla filolojik münasebetler, diplomatik ilişkiler, karşılıklı ticaret, yeni anayasa görüşmeleri yapılacak da denilebilirdi.

Uzaya gidenler ülkelerine bilim sahasında hiçbir şey kazandırmadı. Tüm bu seyahatler siyasi veya askeri propagandalar için kullanıldı. Moskova kendine yakın ülkeleri, ABD kendine dost ülkeleri uzaya taşıdı. Ama ve lakin mesele milyonlarca dolar ödeyerek uzaya çıkmak, dünyayı oradan seyretmek değil: Dumanı tüten Yörük çadırının simgesi olan azim, ısrar, bağımsızlık, hürriyet, dayanışma, paylaşım ve tabiat ana ile uyum içinde yaşamayı başarmak ve tesis etmektir. Sevgili Alper’in açtığı yolun, bir gün oradan Türkiye nasıl gözüküyor?” sorusuna, kendi uzay gemimizle seyahat eden Astronotumuz “ülkemiz bağımsız, başı dik, onurlu, adaletli, huzurlu, mutlu, sağlıklı, iyi eğitimli, güvenli, azimli ve güçlü, uzayı fethedecek fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller görüyorum” diyeceği neticelere vesile olmasını diliyorum.