22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yunanistan’daki faşistlerin Türkiye’deki ortakları

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Şaşırmayın: Yunan faşistleri ile Türkiye’deki tarikatçılar ve siyasal İslamcılar aynı noktada buluşuyorlar. Buluşma noktaları da Atatürk düşmanlığı...

Haberlere konu oldu... Yunan faşistlerinin partisi Altın Şafak üyeleri, 19 Mayıs’ta Yunanistan’ın Selanik kentinin 75 yaşındaki Belediye Başkanı Yannis Butaris’e saldırıp yaraladılar. Çünkü Butaris, Türkiye’ye ve Atatürk’e olumlu bakan birisiydi.

Böylece faşist Rumlarla Reis’in akıl hocası Kadir Mısıroğlu, zamanın belası said-i Nursi çocukları Nurcular, karanlıktan fırlayan Işıkçılar, menzilleri karartan Menzilciler... Ve öbür İslam kılıklı yobazlar, birleşmiş oldular.

Bizdeki bu sarıklı, cüppeli pisliklerin dışında bir de kravatlı Rum elemanları var. Bunlar, Kemal Atatürk’ü karalamak için kitap yazarlar, dergi çıkartırlar, televizyonlarda programlar düzenleyip adice iftiralar atarlar. Bunların pislik saçan kitaplarını AKP’li bazı belediyeler alırlar, halka bedava dağıtırlar.

İşbirliğini görüyor musunuz? Türkiye’de Müslüman cüppesi altına girmiş kripto Rumlar ile Yunanistan’daki faşist Rumların tek hedefleri var: Atatürk’ü karalamak...

Emin olun ki doları işte bu zihniyet zıplattı...

EV YANDI İTFAİYE ÖYLE GELDİ

“Ben şöyleyim, ben böyleyim!” diye böbürlenmenin hiçbir önemi yok. Dünyadaki yerinizi, paranızın değeri belirliyor. Değerli paraları gösterirken Dolar, Avro, Yuan gibi bir sıralama yapıyoruz.

Türk lirasının yeri nerede?

Geri kalmış, yoksul Afrika ülkelerinin yanında... İnanmayan varsa, uluslararası istatistiklere baksın.

Bu yüzden döviz (Dolar-Avro-Sterlin) fırladı gitti.

Rakam 5 liraya dayanınca yerli Keynes işareti verdi; Merkez Bankası faizi 300 baz puan yükseltti. Dolar 4 buçuk liraya doğru çekildi ama vardığı noktada yıkacağını yıkmıştı.

TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK BUNA DENİR

Bu 300 baz puan var ya... Amerika’nın bir yılda verdiği faizden yüzde 50 daha fazla. Hazinenin yüzde 16,5 buçukluk faizi ise Avrupa’nın 1 yılda verdiği faizin neredeyse 20 katı...

Ne demektir bu?

Uluslararası tefecilerle içimizdeki bıyıklı yabancılar, iliklerimize kadar sömürüyor bizi.

Bizim ünlü iktisatçımız Erdoğan, faiz her kötülüğün anası diyerek faizi düşüreceğini söylemiyor muydu? Ama acayip biçimde yükseltti.

Demek ki bütün kötülüklerin anası, modern Türkiye’yi, Orta Çağ Arap aşiretini yönetir gibi yönetmektir.

Kendi beceriksizliklerini şimdiye kadar “Dış güçler bize komplo kuruyor!” diye saklamayı başaran bu AKP yönetimi artık zordadır, zorda...

O KÖPRÜLERİ YİYEMİYORSUN

AKP Lideri Erdoğan, acaba “elin parası ile elin malını alıp tükettirmek” politikasının çözüm olmadığını gördü mü?

O övündüğü köprülerin yenmediğini, böyle durumlarda bir işe yaramadığını anladı mı?

Dışarıdan aldığı yüzlerce milyar doları betona çevirip yere gömmenin sonunda dönüp doları 5 liraya zıplattığını görebildi mi?

Fabrika kapatmanın değil fabrika açarak kaliteli mal üretmenin doları düşüreceğini öğrenebildi mi?

AKP’lileri zengin etmenin milleti fakirleştirdiğini görebildi mi?

O köprüleri, otoyolları yiyemiyorsun, giyemiyorsun, içemiyorsun Sayın Erdoğan...

2. ABDÜLHAMİT’TEN 3. ABDÜLHAMİT’E...

Osmanlı Devleti, 1850’lerin ortalarından başlayarak hızla borçlandı. Padişah 2. Abdülhamit de Batı’dan borç almayı sürdürdü. Ama devlet bu borçlarını ödeyemez hale gelince parayı verenler baskı yaptılar. 2. Abdülhamit, Düyun-ı Umumiye adı altında bir kurum oluşturdu. Bu kurum, Osmanlı Devleti’nin gelirlerine el koyarak oradan paralarını almaya başladı. Sonuçta da devlet battı, gitti.

AKP’liler ve Erdoğan işte bu padişahı kendilerine sembol edindiler. Erdoğan, kendisini 3. Abdülhamit gibi konuşlandırmak peşinde. Millete de Abdülhamit pompalanıyor... Bu yüzden onun adamları tarafından planlı biçimde Atatürk kötüleniyor.

Osmanlı’yı 2. Abdülhamit’in ekonomi politikası yıktı; Türkiye Cumhuriyeti’ni 3. Abdülhamit çökertmesin.

Hatırlatıyorum: 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bile ekonomi böyle perişan duruma düşmemişti.

Allah bizi yerli Keynes’lerin ferasetinden korusun...

DOLARI ANLAT MUHARREM İNCE, DOLARI...

Televizyonlarda Meral Akşener ile ilgili bir haber göremiyorum ama CHP adayı Muharrem İnce’yi az da olsa duyabiliyoruz.

Sayın İnce kasket giyip halay çekmeyi bırakıp doları anlatmalı. Hak-hukuk-adalet sloganının bu millette karşılığı sınırlıdır ama iş, sofradaki ekmeğe gelince tavır hemen değişir. Bizim millete demokrasi desen dudak büker ama dolar aldı başını gidiyor dersen, kulak kabartır.

Muharrem Bey, meydanlarda, doların ateşinin bir gün gelip AKP’lileri de yakacağını dile getirmeli. Öncelik bu olmalı...

Haa! Bir de Suriye’ye demokrasi götürme projesinden vazgeçmeli... Erdoğan’ın yapmak istediği gibi, Beşşar Esat’ı suçlu çıkarmak da ne oluyor? Batılıların ağzıyla konuşmak ona yakışmıyor.

Bir uyarı daha: Sayın İnce, “yapılacaktır” demeyeceksin; “yapacağım” diyeceksin.