Yunus Emre için oratoryo
Anadolu tasavvufu ile Türk dili ve halk şiirinde öncülerden biri olarak kabul edilen ve bu yıl da 700. ölüm yıldönümü nedeniyle anılan Yunus Emre’nin (1240?-1321?), insanlara dair şiirlerinde işlediği bir çok tema ve şiirlerinin bir çok sazlı ozanı ve besteciyi etkilediği, Anadolu Halk Müziği’nden Osmanlı’nın eski müziğine ve sonrasında da Türk Çağdaş Müziği’ndeki eserlerle de Yunus Emre’nin ve şiirlerinin uluslararası alanda müzikle temsil edildiğini, 26 Mayıs 2021 tarihli Aydınlık Gazetesi’ndeki “Yunus Emre besteleri gün yüzüne çıkarılsın” başlıklı yazımda belirtmiştim. O yazıda saydığım Türk Çağdaş Müziği eserinden biri ve en çok seslendirileni, hatta Yunus Emre’yi şiirleriyle en çok temsil edeni de Ahmed Adnan Saygun’un (1907-1991) bestelediği Yunus Emre Oratoryosu’dur.
Bir Türk bestecisi tarafından bestelenen ilk “oratoryo” olmasıyla da öne çıkan eser, yakın zamanda, Yunus Emre'yi anma etkinlikleri kapsamında, 11 Eylül 2021 akşamı İzmir’de bestecisinin adını taşıyan Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde seslendirilmiştir. Bilmeyenler için “oratoryo”, 16. yüzyılda Roma’da koro, solistler ve orkestra için dinsel temelli bir form olarak ortaya konulmuştur.
Bu yıl, 30. ölüm yıldönümü olan ve uluslararası düzeyde tanınan bestecilerden Ahmed Adnan Saygun’un, solistler, koro ve orkestradan oluşan Yunus Emre Oratoryosu eseri, hem müzik türü (Avrupa temelli klasik müzik) ve dokusu (çoksesli) hem de kullanılan “oratoryo” formu ve bestecisi itibariyle Yunus Emre şiirlerinin çok yönlü temsilini sağlamaktadır.
Öncelikle Saygun’un içtenlikle hissederek tüm yazılarında, söylemlerinde vurguladığı Anadolu kültürü ve müziği, Yunus Emre’yi seçme nedenlerinden biridir. İkinci olarak, bestecinin bilinçli seçimiyle, oratoryo formunun dinsel temelli olması, Yunus Emre şiirlerinin tasavvufi yönüyle örtüşmektedir. Müziğin, bestecinin temsil ettiği çoksesli dokuda olması da uluslararası bağlamdaki temsiliyetin bir başa yönüdür. Bunlarla birlikte Saygun, Anadolu halk kültürü ve tasavvufunu yansıtmak üzere, oratoryonun müziğinde Anadolu Halk Müziği’nin ezgi yapısını ve ilâhileri de kullanmıştır.
“Bir ömür boyu Yunus'u düşündüm” diyen Saygun’un, aslında 1933’te başlayıp beğenmeyerek ancak 1943’te tamamladığı Yunus Emre Oratoryosu’ndaki tüm şiirleri Saygun kendine göre sıralayarak oratoryo formunun bölümlerini oluşturmuştur. İlk defa 1946’da Ankara’da seslendirildikten sonra, 1947’de Paris’te Saygun’un orkestra şefliğiyle Lomoreux Orkestrası ve St. Eustaohe korosuyla, Türkiye dışında ilk defa seslendirilen Yunus Emre Oratoryosu’nun, 1958’de Leopold Stokowski’nin şefliğinde New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda seslendirilmesi, ayrı bir önem taşımaktadır.
Sonraki yıllarda birçok ülkede Türkçe dışında, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Macarca da seslendirilen Yunus Emre Oratoryosu ile Yunus Emre’nin şiirlerinin farklı dillerle anlaşılması sağlanmıştır.
Yunus Emre Oratoryosu, bir ara bölümün dışında, temelde üç bölümden oluşmuştur.
Oratoryo Birinci Bölüm:
1. Teferrüc eyleyû vardım (Koro ve orkestra)
2. Yalancı dünyaya konup göçenler (Tenor solist ve orkestra)
3. Ağlamaktır benim işüm (Alto solist ve orkestra)
4. Sen bunda garip mi geldin (Bas solist, koro ve orkestra)
5. Benim adım dertli dolap (Koro ve orkestra)
Oratoryo İkinci Bölüm:
1. Yâ İlâhî ger suâl etsen bana (Bas solist ve orkestra)
2. Yaktın beni yandırdın. Noldun hey gönül noldun (Soprano, alto, tenor ve bas solistler, koro ve orkestra)
3. Gel gönül seninle Dost'a gidelim (Soprano solist ve orkestra)
4. Bâd-ı sabâya sorsunlar (Tenor solist ve orkestra)
5. Yâ Râbbi dilerim aşkın ver (Koro ve orkestra)
Oratoryo Ara Bölüm:
1. Gönlüm düştü bu sevdâya (Bas solist ve orkestra)
Oratoryo Üçüncü Bölüm:
1. Aşk gelicek cümle eksikler biter (Soprano, alto, tenor ve bas solistler, koro ve orkestra)
2. Sensin kerim, Sensin rahim (Koro ve orkestra)
Soprano, alto, tenor ve bas solistlerin tek tek, birlikte ve koroyla orkestra eşliğinde seslendirdiği bu eserdeki şiirler, Yunus Emre’nin yaşam ve ölüm arasındaki süreçlerinin sonunda “Dost” dediği Allah’a ulaşacağı şekilde sıralanmıştır.
Saygun, Yunus Emre’nin şiirlerindeki etkiye ulaşmak üzere, 10 yıl boyunca defalarca vazgeçip yeniden başlayarak Yunus Emre’nin farklı şiirlerini kendince bir araya getirip bir bütünlük içinde besteleyerek, sonunda Yunus Emre Oratoryosu’nu 4,5 ayda tamamlamıştır. Bütün eserlerinin sevgiye dayandığını söyleyen Saygun’un, İnsan Üzerine Deyişler (1977-1983) şarkılarında kendi yazdığı sözlerde de Yunus Emre’nin şiirlerinin etkisi görülür. Yunus Emre Oratoryosu’nun YouTube’daki kayıtları tüm bölümleriyle dinlendiğinde, Yunus Emre’nin şiirlerinin müzikle bütünleşip nasıl bir etki ortaya çıktığı algılanabilecektir.
Bunun yanında, diğer bestecilerin eserlerinin de seslendirilmesi, Yunus Emre’yi anma yılında yerinde olacaktır.