Yüzünüz bile kızarmıyor
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde gene bombalı saldırı gene bu yazıyı yazdığımız ana kadar 18 can kaybı.
Kim bu can kaybının sorumluları, bunlar ne zaman hesap verecekler. Bu ülkede “terörle müzakere edilmez, mücadele edilir” diyenlere ağız dolusu hakaretler yapıldı.
Bunlar barışa karşıymış, bunlar kandan besleniyormuş. Bunu yazanların acaba yüzleri hiç kızarıyor mu çok merak ediyorum? Ama hiç zannetmiyorum.
Bugün gene Başbakan, damat bakan konuşuyorlar. Başbakan “katil terör örgütü” diyor. Terör örgütleri prensip olarak ahlaksızca, kalleşçe can alırlar. Terörün ahlakı mı var zannediyordunuz. Eğer hakikaten böyle düşünüyor iseniz, size saf bile denmez.
Emperyalistler böyle istiyor diye, emperyalistlerin uşağı terör örgütüyle masaya siz oturmadınız mı?
Recep Tayyip Erdoğan da “Her yıl belli sayıda şehit vermeyi, büyük bedeller ödemeyi sineye çeken, kabullenen bir anlayış, ne insanidir ne de vicdanidir” buyurmuş.
Doğru, doğru da siz bu ülkede iktidarı sıfır terörle aldınız, sizden evvelkilerin kafası sizin kadar çalışmıyor muydu da, katil terör örgütüyle müzakere etmediler.
Onların kafalarının sizlerinkinden çok çalışmasının yanında, devlet adamı kimliğine de sahiptiler.
O PATLAYICILAR SİZ MASADAYKEN ÜLKEYE SOKULDU
Terör örgütü Şemdinli'de beş ton patlayıcıyı patlatabiliyorsa, bu patlayıcı siz terör örgütüyle masaya oturduğunuz sırada bu ülkeye sokuldu, sizin o çok bilmiş bürokratınız, terör örgütü mensuplarına “Ülkenin her tarafına cephane yığıyorsunuz, hepsini biliyoruz” derken, aslında hiçbir şey bilmediğini ortaya koyuyor.
Eğer onlarla işbirliği içinde değilse, bu patlayıcıların armut toplanır gibi toplanması gerekirdi.
İşbirlikçi olmadığı kabul edildiğine göre, demek ki terör örgütü bu zavallıyı işletmiş.
Sizden evvel bu ülkeyi yönetenler, komşu ülkelerin içişlerine karışmamak gerektiğini, oralarda devlet düzeni bozulursa, Türkiye’ye terör ihraç edileceğini bilecek kadar devlet adamıydılar.
Onlar, ne Irak’ta ve ne de Suriye’de sizin Suriye’de geldiğiniz oyuna gelmediler.
Nitekim sizden evvelki iktidarlar, Irak’ın içişlerine karışmaya yanaşmadıkları için, Irak’ı parçalamak isteyenler, önce Saddam’ı teşvik ederek Irak’ı Kuveyt’e sokup, Irak’ı işgale gerekçe yaratıp sonra da parçaladılar.
Bütün bu oyun dünyanın gözleri önünde oynanırken, bundan hiç ders almadan Suriye ile ilişkilerimizi bozdunuz.
Bugün ne Irak’ta ve ne de Suriye’de devlet otoritesi kalmadı. Kalmayınca da zamanında sırtınızı sıvazlayan emperyallerin izin verdiği ölçüde, o ülkelerle aramızdaki hudutlarda güvenliği sağlamaya çalışıyorsunuz.
İktidarınız sayesinde bugün gelen şehit sayısı terörün en yoğun olduğu 90'lı yıllardaki rakamlara ulaştı.
Artık bugün yapıldığı gibi sadece terör örgütüyle mücadele etmek yetmez; onların dış destekçileriyle de mücadele etmek gerekiyor. Elbette terörle yapılan mücadeleye topyekun destek vermemiz lazım, ama aynı zamanda dönüp terör örgütüyle zamanında masaya oturanlardan da hesap sorulmalı.
Devleti feodal aşiret reislerinden yardım istemeye mahkûm edenlerden hesap sormalıyız.
Devlet 2000'li yılların başında terörü sıfırlarken aşiret reislerinden mi medet ummuş, yardım almıştı?
Bu hesabı sormalıyız ki, birileri şehitler arasında ayırım yapamasın. Mısırlı Esma'ya gösterdikleri kadar saygıyı şehitlerimize de göstersinler. Terörle mücadele sırasında şehit düşenler, AKP iktidarının yanlışları nedeniyle, bu vatan toprağını korumak için canlarını bu topraklara ekiyorlar; herhalde en az Esma kadar saygıya layıklar.
Başbakan konuşurken 15 Temmuz kalkışması sırasında şehit düşenlerin fotoğrafları önünde konuşuyor. Şehitleri bile böldünüz 15 Temmuz şehitleri, terörle mücadelede ölenlerden daha kıymetli şehit.
Bu ayrımı yaparken bile yüzünüz kızarmıyor.
Bir milletvekiliniz çıkıp “PKK terör örgütü değildir” derken siz bu şahıstan hesap soramıyorsanız, korktuğunuz, yüzünüzün kızarmasına neden olacak bildikleri var demek ki.