Zeybekçi'nin büyük aymazlığı

Ekonomi Bakanı Zeybekçi, Hürriyet gazetesinin sorularını cevaplandırırken, Kuzey Irak’la ticaretin sürmesi gerektiğini belirterek “Ticaretle ekonomiyle ilgili faaliyetlerimizi devam ettireceğiz. Son Bakanlar Kurulu toplantısında ve yaptığımız görüşmelerde de bu görüşümüzü değiştirmemize neden olacak bir karar alınmadı” demiş. Yine aynı söyleşide “ Ekonomik ambargo tehlikeli bir söylem ambargo koyduğunuzda satışlar duruyor. Diyebilirsiniz ki, ‘Musul-Kerkük kutsal davamız, sen hala ticaret’ diyorsun. Ama benim işim ticaret. Ben ekonomi Bakanı’yım.”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin açıklamalarına göre, Hükümetin Barzanistan ile ilgili herhangi bir yaptırım planı ve programı yok. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bütün seçeneklerin masada olduğunu söylerken, Türk Ordusu, Habur Sınır Kapısı civarında Irak Ordusu ile askeri tatbikatlar yaparken, Ekonomi Bakanımıza göre ekonomik ambargonun lafını bile etmeyelim, çünkü ambargo çok tehlikeli bir söylem.

HER ŞEY PARA MI?

İşte Barzanistan’ın kurulmasına ve bağımsızlık referandumuna giden süreç bu söylemlerle oluşturuldu. Türkiye ta başından Amerikan emperyalizminin Irak’a saldırıp Saddam’ı devirme eylemlerine katkı koymasa ve bölge ülkeleriyle birleşerek Saddam’ın devrilmesine engel olabilseydi, bugün Barzanistan diye bir varlık olmazdı. O gün Türkiye’nin başında Özallar vardı ve Amerika’nın bir dediğini iki etmiyorlardı. Bunu da bir koyup üç alacağız diye kamuoyuna yutturmaya çalışıyordu. Baba Bush Irak’a ambargo uygulamak istediğinde buna ilk uyan Türkiye oldu. O günlerde Irak ile ticaretimiz 10 milyar dolar civarında idi. Özal ABD’nin gözüne girebilmek için hemen Habur Gümrük kapısını kapattı. Bunun Türkiye’nin ekonomisine maliyeti yüz milyar doları buldu. O gün Amerikan yandaşlığı ve kuyrukçuluğu yapıp kendi ayağımıza kurşun sıktık. Bekamızı ilgilendiren bir konuda düşmanla işbirliği yaptık.

Vatan Partisi ki, o zamanlar daha İşçi Partisiydi, 2002 yılı Eylül başında, Mersin’den Habur’a kadar süren “Habur Sınır Kapısı Açılsın” adı altında bir yürüyüş düzenlemişti. O gün Habur Gümrük kapısı açılsın diyen Vatan Partisi, bugün Habur Gümrük Kapısı kapatılsın diye eylemlere hazırlanıyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da Vatan Partisi haklı çıkmıştır. Bari bu sefer Vatan Partisinin önerileri dikkate alınsın ve Türkiye kendi çıkarlarına uygun davransın.

Ayrıca Barzanilerle ticaret yapacağım diyerek ters düştüğümüz merkezi Irak Hükümeti daha büyük bir pazara sahip. Bir taraf üç buçuk milyon, diğer taraf on yedi milyonluk bir nüfus. Meseleye sadece para olarak baksak bile, hesabımızın yanlış olduğu çok açık. Demek ki mesele sadece ekonomik çıkarlar değil, başka bağlantılar var. Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var. Merkezi Irak Hükümeti sadece Irak değil, koskoca Arap âleminin bir parçası.

AKP VE HÜKÜMET ÇOK PARÇALI

Ama gördüğümüz gibi hükümet çok sesliliğini sürdürüyor. Sayın Cumhurbaşkanı bir kararlılık dile getirirken, Başbakan askeri müdahale yok diyor. Ekonomi Bakanı ise ticarete devam edelim diyerek her türlü tedbire karşı çıkıyor. Tepkiler büyüyünce de çark ediyor.Bu çok seslilik, Habertürk Televizyonundaki tartışma programında da ortaya çıkıyor. Haklı olarak Doğu Perinçek soruyor: “Hanginiz AKP’lisiniz” Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt, Barzani’yi savunuyor. Gazeteler halen Diyarbakır Milletvekili Ensarioğlu’nun Barzani’nin gerçekleştirdiği referandumu haklı bulduğunu ve desteklediğini söyleyerek ekliyor, “Kürtlerin de bir devleti olacak, ne var bunda”

Neyse ki hükümete hâkim olan bunlar değil ve Türkiye girdiği yeni rotada ilerleyecek. İkinci bir İsrail’e izin veremez ve vermeyeceğini bizzat Nihat Zeybekçi’de görecek. Türkiye’nin dinamikleri herkesi önüne katmış ilerliyor. Artık Türkiye’de vatanseverlik kazanacak. Vatanseverliğin kalesi de Vatan Partisi. Herkese saygıyla duyurulur.