18 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ziocon Bolton ve İran kumpası

Hüseyin Vodinalı

Hüseyin Vodinalı

Eski Yazar

A+ A-

Washington Post, ABD Başkanı Trump’ın, Ulusal Güvenlik Başdanışmanı John Bolton’a kızgın olduğunu yazdı.

Bu kızgınlığın sebebi İran değil Venezuela idi.

Bolton ve Pompeo’nun popo üstü oturan Venezuela darbesi fiyaskosu idi Trump’ın kızma nedeni.

Ancak Beyaz Saray mahfillerinden sızan dedikodular, İsrail ile Pentagon’daki Neocon’ların adamı faşist Bolton’un İran operasyonunda da başrolde olduğunu söylüyor.

Venezuela’ya askeri müdahale ve hain Guaido’ya “ABD ordusu gelsin Venezuela’yı vursun” dedirten Bolton, Trump’ı İran konusunda da ketenpereye getirme yolunda.

Son “dedikodu”, ABD savaş gemisi ve bombardıman filosunun İran’a gönderilmesinden doğrudan Bolton, Netanyahu ve Pompeo’nun (bir de Bolton’un kanatları altındaki Savunma Bakanı vekili Shanahan) sorumlu olduğu, “İran, ABD güçlerine saldırı hazırlığında” iddiasının da yine bu ikilinin mesnetsiz görüşleri olduğu yönünde.

Hatta Washington koridorlarında Ziocon Bolton’un, (Ziocon: Zionist ile Neocon tabirlerinin birleşimi, yani ABD’deki İsrail yanlılarıyla, Evanjelist Pentagoncuların sentezi. Yazar Paul Craif Roberts’ın benzetmesi. HV) Akdeniz, Kızıldeniz veya Basra körfezindeki ABD savaş gemilerine İsrail tarafından düzenlenecek bir saldırıyı İran yapmış gibi gösterip, savaşı oldu bittiye getirebileceği bile konuşuluyor.

Oysa İran, Suriye’deki sayısız İsrail saldırısına maruz kalmasına rağmen, buna askeri bir yanıt vermedi şimdiye değin.

Trump, ABD’nin başka ülkelerde askeri maceralara girmesine karşı olduğunu söyleyerek geldi ve hala da Çin, Rusya, İran, Venezuela, Suriye, Yemen, Libya ve Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırım ve ambargo silahının kullanılmasından yana. Sevdiğimden değil ama Trump’ın günümüzün dünyasını Bolton ve şürekasından daha doğru okuduğu da bir gerçek. Trump’ın son Putin ile uzun telefon görüşmesi de bunu doğruluyor. Bu arada Trump’ın Putin ile görüşmesi ve Bolton’u azarlaması sonrası, Neocon New York Times ve benzerlerinde yeniden Rusya ile seçim işbirliği iftiralarının boy göstermesi manidar.

Bolton, Netanyahu ve Pompeo gibi tipler, dünyayı hala ABD’nin (İsrail’in çıkarları doğrultusunda) tek başına yönettiği gibi uzak ve kayıp bir hayalin peşinde koşuyor. Hatta bunlar, “zor oyunu bozar” mottosuyla, giderek kaybedilen küresel üstünlüğü, İngilizvari liman baskınları veya “Tonkin Körfezi” senaryolarıyla yeniden ellerine alabileceğini filan düşünüyor.

El Kaide ve IŞİD’i yeniden piyasaya sürme hamlesi de bunun bir parçası. Sri Lanka, Pakistan, Yeni Zelanda ve diğer Kuşak ve Yol İnci Kolyesi ülkelerinde yükselen terör olayları, Suriye, Libya ve Irak’ta yeniden terör saldırı hazırlıkları da öyle.

Ancak artık dünya terli ve kimse bu yalanları yutmuyor.

Bu arada Türkiye’yi yanına almadan ABD’nin İran’a saldırması mümkün de değil.

Türkiye ise İran ve Rusya ile bölgesel işbirliğini koruyor.

Bizim medyadaki tüm Atlantikçi beşinci kol faaliyetlerine rağmen, Türkiye, Suriye ve Irak’ta, İran ile işbirliğini sürdürüyor. Ekonomik kriz içindeki AKP’nin ABD ile anlaşma arayışları da göz ardı edilemez belki ama, Ankara’nın tekrar Atlantik düzenine dönmesi, Doğu Akdeniz ve Suriye’de yaşananlar ortadayken nesnel olarak mümkün değil.

Zaten dönerse de kartlar yeniden karılır ve AKP iktidarı kaybeder.

ABD, Türkiye’yi artık düşman olarak görüyor ve bundan da AKP liderliğini sorumlu tutuyor.

ABD de (daha doğrusu Bolton) bunu iyi bildiği için artık Türkiye’nin düşmanı konumuna geçen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile iş tutuyor.

Ancak, onlar bir savaşta hiç bir işe yaramaz (bakınız Yemen fiyaskosu), tek bildikleri Selefi CIA teröristlerini beslemek ve İsrail-ABD hasımlarına saldırtmak.

Eski bir ABD Deniz Kuvvetleri İstihbarat Subayı olan Scot Ritter’in de belirttiği gibi, arkasında İsrail’in dezenformasyonuyla savaş çıkartma peşindeki Bolton, dünya ve ABD güvenliği için İran’dan kat be kat tehlikeli.

1993-94 Clinton-Tansu Çiller dönemi İsrail ile imzalanan “Güvenlik ve Gizlilik Antlaşması” çoktan sona erdi.

KAYNAKLAR:

https://www.paulcraigroberts.org/2019/05/12/trump-is-being-set-up-for-war-with-iran/

https://www.globalresearch.ca/is-turkey-sleeping-with-the-enemy/5650212

https://www.theamericanconservative.com/articles/is-america-ready-for-john-boltons-war-with-iran/