22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ziraat ABD’yi kapatıyor, Merkez altın stokluyor neler oluyor?

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

ABD, AKP iktidarının kendine neredeyse altın tepsi içinde sunduğu “R. Zarrab” ikramının üzerine atladı.
Açtığı davayı, Türkiye aleyhine bir siyasi ve ekonomik şantaj aracı haline dönüştürmeye yöneldi.
Söz konusu dava Nisan 2018’de tekrar başlayacak.
Dava ile paralel olarak, Türk ekonomisini ve bankacılık sistemini tehdit edebilecek milyarlarca dolarlık cezaların (yaptırımların) OFAC tarafından verilmeye teşebbüs edileceğine dair ciddi endişeler mevcut.
Türk bankalarından bir veya birkaçına yönelik böyle büyük bir cezanın verilmesi halinde, iktidar ya her zaman yaptığı gibi, “tanımıyoruz-ödemiyoruz” tarzı bir efelenme yapacak, ya da uzlaşma- pazarlık vb sonucunda Türk milletine milyarlarca dolarlık bu cezaları ödetmeye kalkışacak.
Yani, R. Zarrab ile her türlü rüşvet-çıkar ilişkisi, görevi suiistimal gibi yüz kızartıcı iş ve işlemlere tevessül ve tamah eden ve bu işlere adı karışan bakanlar ve bürokratlar başta olmak üzere siyasi iktidar bu veballerini millete ödetmeye mi kalkışacak?
Geçmişte de yazdığım gibi, hem içinde bulunduğunuz sisteme uyup, hem de bu sisteme bayrak açıp, tanımıyorumödemiyorum diyebilmek hiç de kolay görünmüyor.
Davanın savcısı (karardan önce değiştirildi) Joon H. Kim’in dediklerini bir kez daha hatırlamakta yarar var. J. Kim diyor ki; “...yabancı bankalar ve bankerlerin bir tercihi var. Ya İran’a ve yaptırım altındaki diğer ülkelere ABD yasalarından kurtulmaları için bilerek ve isteyerek yardım edersiniz ya da ABD doları ile işlem yapan uluslararası bankacılık topluğunun bir parçası olmayı seçersiniz. Ama bu ikisini birlikte yapamazsınız...”
Son derece açık; ya dolar sisteminin, uluslararası kapitalizmin ve bankacılık kurallarının dışına çıkacaksınız, ya da OFAC tarafından verilebilecek milyonlarca belki de milyarlarca dolarlık cezayı, -uzlaşma seçeneğini de kullanarak- ödeyeceksiniz.
Geçtiğimiz sene Ziraat Bankası 1983 yılından beri ABD’de faaliyet göstermekte olan şubesini şaşırtıcı biçimde kapattı ve tasfiye etti.
30 farklı ülkede, şube ve banka iştirakleri olan Ziraat Bankası’nın ABD’de yaptığı bu işlem uluslararası bankacılık sisteminde de şaşkınlık yarattı.
Ardından TC Merkez Bankası ani bir politika değişikliği ile yıllarca aynı seviyede (tonaj olarak) tuttuğu altın rezervlerini belirgin bir biçimde arttırmaya yöneldi.
Döviz satarak altın stoklamaya başladı. 2016 yılı sonunda 14 milyar dolar olan altın rezervlerini 23.02.2018 tarihi itibariyle yaklaşık 1 yıl içinde 25.2 milyar dolara yükseltti.
Yaklaşık 114.5 milyar dolar tutarındaki toplam rezervlerin neredeyse dörtte birini altın rezervleri oluşturuyor şimdi.
Tabii, ekonomiyi yakından takip eden uzmanlar, bankacılar, kredi derecelendirme kuruluşları vb. bu işin farkındalar.
Tüm bu gelişmeler R. Zarrab davasının olası ekonomik yaptırımlarına ve fiili durumlara karşı bir hazırlık ve yığınak mı, yoksa sadece ekonomik bir strateji veya taktik değişikliği mi, bunu anlamaya çalışıyorlar.
Bizim bir fikrimiz var ama o şimdilik başka bir yazı konusu...