10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Zorba devletini kurmuştur’-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Platon’un (Eflatun) kaleme aldığı Devlet adlı eserinden;

“Demokrasilerde işsiz güçsüz takımı devletin başına geçer ama bunların en tehlikelileri ağzı iyi laf yapan, gündelik sorunlara çözüm getirenlerdir.

Bu kişiler, düzen içinde yaşayıp zengin olanlardan vergi toplar, bu paraları genellikle kendileri için harcar, bir kısmını da yine işsiz güçsüz halk kitlelerine sus payı olarak dağıtırlar.

Bu arada zenginler için haksız suçlamalarda bulunur ve halkı zenginlere düşman ederler. Halkı, oligarşi tekrar gelecek diye korkuturlar ve halk kendine bir koruyucu seçer. İşte bu Tiranlığın doğuşudur.

Halkın başına geçen koruyucu, çokluğun kendine kul köle olduğunu görünce yurttaşların kanına girmeden edemez, lekeleme yolunu tutar, onu bunu suçlayıp mahkemelerde süründürür, kimini sürer kimini öldürür. Böyle bir adam zorba devletini kurmuş ve zorba olmuştur. Zorba hükümranlığını sürdürmek için sürekli şiddete başvurmak zorundadır. Kimlerde yürek, üstünlük, akıl, kudret görürse bu kişileri bir şekilde tasfiye eder. Halk yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştur.” (M:Ö.400 Platon- Devlet)

Kıssadan hisse

2008’de başlayan Ergenekon hazırlıkları için Cumhuriyet Gazetesi her gün: “Tehlikenin farkında mısınız?” diyerek uyarılar yapıyordu.

Son seçim yılı, AKP’nin sadece iktidardaki 10. yılı değildir. Hukuk tanımazlıkları, halkı alenen kandırmalarıyla sadece skandallar yılı da değil, aynı zamanda da siyasi partilerin yöneticilerinin her şeyi bilgiç, bilgiç halka dayatmayla kabul ettiren bir iktidarın “Ustalık” yılı sayılıyorsa vay bizim halimize! Açıkça söyleyelim: “Karşı Devrim” işte budur. Artık Cumhuriyet elbise değiştiriyor.

Sayın Başbakan, grup konuşmasında düşürülen jetimiz ve pilotlarımız konusunda sizi tatmin edebildi mi? Etseydi, “Brohter kara derili Obama’nın” ülkesinde çıkan çok önemli birkaç gazete-Wall Street Journal- Washinton post- o konuşmadan sonra aynen Uludere olayında yaptığı gibi Sayın Erdoğan’ı yalancı çıkarmak için “Uçak Suriye hava sahası içinde ve uçaksavarla düşürüldü!” haberini yapar ve kaynak olarak ABD hükümetini gösterir miydi? Hani dost ve müttefik ABD? Bir hafta sonra İstanbul’da demirli arama kurtarma gemisi Natulius’u olay mahalline gönderebildiler(!) Hani o Kıbrıs Rum kesiminde en modern deniz üssüne ve kurtarma araçlarına sahip olan İngiltere nerede? Cumhurbaşkanımızı şan ve şeref madalyalarıyla onurlandıran Kraliçe’nin adamları?

Ne oldu Kemal Bey?

Başbakan muhalefet liderlerini çağırıyor ve Suriye gerginliğini konuşuyor. İyi de, bu soruları ana muhalefet lideri kendisine sormuş mu? Başbakan dedi ki: “Bana tek bir soru bile sormadı!” Soru sormak için de bilgi ve istihbarat gereklidir. Bizimkinde ikiside yok. O sadece destek verir ve SOROS uşaklarının reçetelerini okur durur.

Ey CHP’liler; İşte o Kılıçdaroğlu’nun: “Ev hapsini, diğer partiler isterse benim başımın üstünde yeri var.” Sözünü unutmayın ve Kurultayda bir Allah’ın kulu, şu adama haddini bildirsin. Daha dün Başbakan’ı şamar oğlanı yapıyordu, son konuşmalardan birinde emperyalizmin taşeronu ilan etti. Ne oldu Kemal Bey? Kafanız mı karıştı gene?

Bir zamanlar Ulusal Kanal yemeklerinin onur konuğuydunuz şimdi neden yabancı olduk birbirimize? Aydınlık’ta kaç gündür, güçlü kanıtlarla APO’nun özel yata alınarak helikopter nezaretinde Bursa’da MİT’in konuk evinde nasıl ağırlandığı, o yatta ABD’li muhtemelen CİA ile sohbet ettiği yazılıyor. Bu iddia bile olsa, size düşen gerçeği öğrenmek için seferber olmak değil mi? Ya o Bahçeli? “Cani” dediği adam İmralı, Bursa, Armutlu MİT kampı arasında fink atarken- sözlü yapmazsınız ama- bari yazılı bir açıklama yapsanıza?