03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye'yi birleştiren reklamın sesi: Can Kazaz

Filli Boya reklamında yer alan ''Kendi Halimde'' şarkısıyla gündeme gelen ve Türkiye'de bağımsız müzik üzerine çalışmalar yürüten Can Kazaz, reklam projesinin süreciyle ilgili detaylar verdi ve müziği gelecekte temsil edecek olan müzisyenlere yönelik plak şirketlerinin politikaları hakkında konuştu

Türkiye'yi birleştiren reklamın sesi: Can Kazaz
A+ A-

Ilgaz Yalçın Fakıoğlu

"Kadınlarımız için anca beraber, kanca beraber" sloganıyla yayınlanan ve Türkiye'nin farklı kesimlerindeki kadınları ekranlara taşıyan Filli Boya reklamı, Türkiye'de ve uluslararası düzlemde birçok platformda adından söz ettirdi. Kadınların ve erkeklerin yan yana, beraber bir şekilde var olabileceklerini vurgulayan yapım, toplum içerisindeki kadının sorunlarına da değiniyor. Çoğu reklam yapımının aksine müzik olarak bağımsız bir sanatçının eseri projede değerlendirilirken; Gözde Akpınar imzası taşıyan yapımdaki söz konusu eser "Kendi Halimde"nin Can Kazaz ve Nilipek ile olan yorumu ve Türkiye'deki bağımsız müziğin durumu hakkında Can Kazaz ile söyleştik.

'Kendi Halimde' parçasının ortaya çıkışı nasıl gerçekleşti?

2015 sonlarında samimiyetle yazdığım bir şarkı olsa da hiçbir tepki beklemeden paylaşmıştım.

Sonra bu durumdan tamamen bağımsız şekilde Nilipek’le bir başka vesileyle bir araya

geldiğimizde, Kendi Halimde üzerinde de çalıştık. Sadece ses kaydı olacaktı ama yine tesadüfen; arkadaşımız Levent Sevi, Nilipek’i aradı, kamerasının yanında olduğunu söyledi ve uğrayıp bizi videoya kaydetti ve şarkıyı 2016’nın başında dinleyicilerimizle yılbaşı hediyesi olarak paylaştık.

Söz konusu reklamda yer alma sürecini anlatabilir misiniz?

Geçtiğimiz hafta menajerim Ateş Erkoç’un arabasında gidiyorken, reklam ajanslarıyla bağlantılı bir arkadaşım "senin parçanı istiyorlar, nasıl ulaşalım?" diye mesaj attı. Yönlendirdim ve ertesi gün yapımcı YADA Film’in ofisinde proje bize anlatıldı. Projenin bize anlatıldığı kadarıyla ses getireceği çok barizdi. Ama gerçekten ekranlarda görene kadar tam anlamıyla böyle bir projeyi yapabileceklerine inanamadığımı da itiraf etmeliyim. Şarkı ekranlarda gözüktüğünden bu yana,

çok güzel tepkiler alıyorum. Sıradan bir reklam gibi ambalajlı ürün satmayan bir film için böyle anlamlı bir projede yer aldığım için mutluyum. Yapan ekiple tanıştığım için bu filmi içtenlikle yaptıklarına yürekten inanıyorum. Bu zamanda cesur ve umut verici bir hamle gerçekten.

'Geleceğin müziğini alternatik müzik yapan müzisyenler belirleyecek'

Türkiye'de bağımsız müzik üreten sanatçıların genel olarak yaşadıkları zorluklar neler?

Bir müziğin bağımsız olduğunu iddia edebilmek için o işi ortaya koyanların, üretim ve paylaşım süreçlerinde karar verici olması gerekir. Aranacak en temel kriter bu olmalı; ancak en büyük plak şirketleriyle anlaşan isimleri hala bağımsız müzisyen olarak paylaşmak, hem gerçekten bağımsız olanlara büyük haksızlık hem de kavramın içini boşaltan bir söylem. Bu söylem bulanıklığının en büyük faydası günü kurtaran müzik tüccarlarına oluyor diye düşünüyorum. Türkiye’de geleceğin müziğini ve piyasasını alternatif müzik yapan bu genç müzisyenler ve onların kararları belirleyecek. Bunu oldukça geç farkeden şirketler, bu pastadan kendilerine pay kapma girişimlerinde de bulundular. Bağımsız müzik üzerine çalışanların yaşadığı en büyük zorluk, tüm bu bahsettiğim sisteme entegre olmayı reddedenlerin yaşadıkları aslında. Çünkü basında ve organizasyon işlerinde kapatılmış köşeler var ve oraya sizi kimse sokmuyor. Böyle bir ortamda iyi müzik yapmayı ve ilkeli olmayı tercih ediyorum. Samimiyetle, toplumsal yapıdan kopuk olmadan yapılan her iş, bir noktada karşılığını görecektir diye düşünüyorum.

Son Dakika Haberleri