22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cemal Süreya’nın Türk Dili yazıları kitaplaştı

Modern Türk şiirinin en çok okunan şairlerinden Cemal Süreya’nın üyesi bulunduğu Türk Dil Kurumu’nca yayımlanan Türk Dili Dergisi’nde çıkan (1968 - 75) yazıları Yabancı Yayınlar adıyla kitaplaştırıldı.

Cemal Süreya’nın Türk Dili yazıları kitaplaştı
A+ A-

Seyyit Nezir

Modern Türk şiirinin en çok okunan şairlerinden Cemal Süreya’nın üyesi bulunduğu Türk Dil Kurumu’nca yayımlanan Türk Dili Dergisi’nde çıkan (1968 - 75) yazıları Yabancı Yayınlar adıyla kitaplaştırıldı. Erol Gökşen ve Bahanur Garan Gökşen’in derlediği kitap (YKY, Mart 2017), Cemal Süreya’nın o yıllarda dünya edebiyatını nasıl yakından izlediğini ve kılı kırk yaran değerlendirmeleriyle Türkiye’nin edebiyat gündemine yorulmaksızın taşıdığını gösteriyor.

Japon PEN Başkanı Serizava Kojiro’dan Fransız yazarı Hervé Bazin’e, dünya edebiyatının devlerini, 50 yıl önce, İnternet’in olmadığı “çok eski” bir çağda böylesine izleyebilmek büyük tutku ve birikim ürünü... Nitekim Aziz Nesin, Cemal Süreya’nın en doğudan en batıya uzanan bilgi ve birikimi karşısında hayranlığını gizleyememişti. Evrensellik ve yerellik kesişmesini doruklarda yakalayan Süreya’nın onca içinde dolaşıp Karacaoğlan’da karar kılmasıyla sonuçlanan dünya şiiri serüveni üstüne Ülkü Tamer, “Atlas Okyanusu’nda Fırat’ın salı” tanımını getirmişti.

Süreya’nın Ezra Pound öldüğünde yazdıkları ise, pek çok şair üstüne yazdıkları gibi, her dönemde ışık tutucu ve tartışmaya değer bulunacaktır: “Büyük bir deneyciydi Ezra Pound, başkalarına son derece açık bir şairdi.” Bugünden bakınca ABD’nin Yeni Ortaçağ’daki uygarlık yıkıcı terminatör niteliğini sezinlemiş olması da bu deneyci kişiliğiyle ilgili olmalı.

Yabancı Yayınlar kitabı, bizi dünya edebiyatının birçok tartışması üstüne yeniden düşündürürken, yeni tartışmaları da kışkırtacağa benziyor.

Son Dakika Haberleri