29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kürtler partisiz mi kalsın?

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

Kürtler partisiz mi kalsın? - Resim: 1

“İki evladımın katili o, HDP kapansın” diyor.

Diyarbakırlı başka bir anne, o ise bir şehit anası “Yeter artık evlere ateş düşmesin” diye bir ağızdan sesleniyor.

Bu sesler yüreği yananların sesi.

Bunlar duygusal tepkiler, çok haklılar.

İşte o kapıdan koparıp almışlar çocuklarını.

Öteki koparıp alınmasın diye başını canını ortaya koymuş.

O kapıya kilit vurulsun istiyorlar.

Kandil'e giden yolları kapatmak için başka çare yok, görüyorlar, biliyorlar.

Ulusal Kanal, görüntülerle bir biri ardına kanıtları sıralıyor.

Bazı muhaliflerimiz ise göğüslerini siper ediyor:

“Kapattırmayız, altı milyon oyu var!”

Daha önceki yazılarımızda sormuştuk. Yasalara mı bakacağız, oy sayısına mı?

O OYLAR CEPTE Mİ

Terör gerçeğini görmüyorlar. O baskıyı ve şiddeti görmüyorlar.

Baskı bitince hâlâ o oylar cepte mi?

O altı milyon, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ne yapacak...?

Bazı muhaliflerimiz bunun derdinde. Kendilerine iktidar yolu böyle açılabilir sanıyorlar.

Sırtlarını sıvazlayanlara yaranacaklar.

Unutmayın sandıklar Türkiye'de kuruluyor.

“Verelim Ankara'dan sonrasını” diyenler çoktan Londra'dan, Yunan adalarından kelepir ev ilanlarını okuyup gittiler.

Kimi CHP'li ev, verdiği bir oyla terörün değirmenine su taşıdığını gördü.

Emanet oylar oynaktır.

Diyarbakır'daki anneler de oy veriyordu büyük olasılıkla.

Bir dönem Kürttür dilimden anlar, beni dövmez diyordu belki de.

Ayrılıkçılığı körüklemek için Amerikancı darbeler bu konuda çok çalıştı. Baskı uygulandı. Nasıl da kışkırttı. Araya nifak sokmaya kalkıştı. “O Kürt; ayrılmak istiyor” dedi, “O Türk; seni sevmiyor” dedi. Sen yoksun, dağda karda ayak sesleridir senin adın dendi, konuşamazsın dendi.

O zaman da ona karşı çıktık. Şehitler verdik. Binlerce yıl cezalarımız oldu, hapisler yattık.

Olmadı açılım, saçılım projeleri, Habur davulları zurnaları piyasaya sürüldü.

Yine dur dedik:

“Türk-Kürt kardeştir; Amerika kalleştir!”

Cizre'de binlerce kadın bir ağızdan dili döndüğü kadar bağırdı: “Kardeşlik!... kardeşlik!”

Bedelleri ödendi. Ama başardık. Emperyalizmin bu bölücü kalkışmaları püskürtüldü.

Diyarbakır, Van, Şırnak, Hakkari sokaklarından şimdi bu sesler yükseliyor.

Nasıl bir harç karılmışsa bu topraklarda, başaramadılar, ayıramadılar.

Bakın sonunda bu milleti HDP'nin kapısında birleştirdiler:

“Bizim Amerikan uşağı yapacak çocuğumuz yok!!”

ALTI MİLYON SEÇMEN DAĞA MI ÇIKAR

Kimi de diyor ki, yazık değil mi bu Kürtlere onlar Partisiz mi kalsınlar...

Teröre bulaşmamış bir “Kürt Partisi”??

Bu hafta Yeni Ufuklar'da “Kürt partisi” önerilerini konuşacağız. Bu akşam (4 Nisan, Pazar, 20.00'de Ulusal Kanal'a bekliyoruz.)

Hukuk ve siyaset açısından etnik köken, mezhep ve bölge temelinde parti kurulabilir mi? Kürt Partisi, Türkiye Partisi olabilir mi...

HDP, PKK'yla arasına mesafe koyabilir mi...

HDP'nin yerine başka parti kurulur mu...

HDP kapatılınca seçmen dağa mı çıkar...

Oyları nereye gider...

Altı milyon HDP seçmeni Partisiz mi kalıyor?

HDP'ye oy veren seçmenin yapısı ve talepleri nedir...

Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'de Türk bayraklarıyla yürüyüşlerin anlamı nedir...

Bu hafta Yeni Ufuklar yine herkesin tartıştığı değil, tartışılması gereken çok önemli bir konuyu tartışacak...

Konuklarımız Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Nusret Senem, Siyaset Bilimci Doç. Dr. Atakan Hatipoğlu, Aydınlık Gazetesi Yazarı Gaffar Yakınca.

İKİ KÖY YAN YANA BİRİ TÜRKÇE KONUŞUYOR ÖTEKİ KÜRTÇE

Diyarbakır'da yan yana iki köye de gittim.

Haymana'da da var, Aydın'da da...

Biri Türkçe konuşuyor, öteki Kürtçe.

Nedir sorunları?

Türkçe konuşanlar yağlı ballı süt banyosu içinde mi yüzüyor...

Öteki açlıktan mı kavruluyor.

Biri dönüm dönüm ekin sahibi de, öteki değil mi....

Birinde 5 traktör, ötekinde kağnı mı var...

Herkesin toprağını işlemek gibi, gübre fiyatı, su mazot gibi, ürettiğini pazarlama gibi sorunu var... ama hepsinden önce kimsenin “Amerikan uşağı yapacak” oğlu yok.

İstanbul'da İzmir'de Kürt kökenli sanayicimiz de, esnafımız da, tüccarımız da sorunlarına çözüm istiyor; Türk de... Bu meret kriz, bu beter emperyalizm vurdu mu vuruyor. Kürtler bu tarafa diye ayırmıyor ki...

Daha beter vurmak için ayırmaya çalıştığı, bakın o doğru.

HDP'nin kapatılması Türkiye'nin sorunu.

Türkiyemizin geleceği ile ilgili bir konudur.

Terör önümüzdeki engeldir.

Biz sosyal medyadan izlemiyoruz. Ellerini tutuyoruz. Yüreklerine değiyoruz.

Duygularla değil. Nesneliz. Bütün Türkiye'nin nabzını tutuyoruz.

Yalnızca Doğu'da Güneydoğu'da değil. Bütün Türkiye’de Kürt kökenli vatandaşlarımız var.

İş arıyorlar.

Aş arıyorlar.

Hepsinden önemlisi vatanlarında başı dik yaşamak istiyorlar.

Onun bunun üzerinde oynadığı bir araç durumuna düşmek kim ister!

Azı da, çoğu da paylaşacağız.

Anneler-babalar, şehit anneleri babaları da nöbette.

Onların çocukları canlarını verdiler.

Onlar yaşasın diye HDP'nin kapatılması gerekiyor

Dağdan indirdik. Kurtardık PKK'nın HDP'nin elinden söküp aldık.

HDP'yi kapattık.

Sonra?

İşte sonra başlıyor önemli görev.

Yeniden elimizden kaçırıp götürmesinler diye.

Eğitimi engelliyorlardı.

Öğretmenler kurşunlandı.

Şimdi sınav birincileri çıkıyor.

Belediye hizmetlerini engelliyorlardı.

Bir kızımız dedi ki, kayyumdan sonra rahat rahat eve dönüyorum.

Neden dedim.

“Sokak lambalarımız yanıyor, artık.”

Sizin için ayrıntı olabilir.

Oy vermişti ama belediyenin kapısından adım atamıyordu.

Bir dönem kepenk indirtme vardı.

Cumhuriyet'le başımıza takılmış tacımızı söküp almaya kalkıştılar, bağımsızlığımıza göz diktiler.

Artık çocuklarımız okuyacak, iş arayacak.

Alanlar yaratacağız.

İş makineleri iş yerine, bomba döşüyordu.

Fabrikaları, yatırımları kaçırdılar; terör estirdiler, izin vermediler.

Kamu yatırımları olacak. Hayvancılık mera demek, yem demek ürünlerin pazarlanması demek.

Hadi köyümüze geri dönelim.

Toprağımızı işleyelim.

Çarklar dönsün.

Terör odağı kurutulacak.

HDP kapatılacak, İstanbul'daki işçim de şenlenecek.

YENİDEN KURULUR MU?

Kapatmanın ne yararı var.

Zaten yedekte varmış.

Yoksa da tekrar başka adla kurulurmuş.

Doğru eskiden öyleydi.

Başlarını ezerdin, yeniden çıkarırlardı.

Neden?

Hiç ekin biçtiniz mi? Belki de şu salgın döneminde balkonda kasada maydanoz, nane ektiniz. Lazım oldukça dallarını kopardınız. Daha gür yeniden sürgün verdi. Suyunu veren varsa, güneş de görüyorsa hele...

Kökleri toprakta kalırsa, dediğiniz doğru.

Görmüyor musunuz...

Hendeklere gömdük. Binlercesini hapislere tıktık. İzlerini sürdük. Sınır ötesinde kovaladık, kovalıyoruz. Arkasında “güç” veren emperyalistleri açığa çıkardık.

Beslenme kanalları kapatılıyor.

Kapatılacak.

Bir başladık, arkası zorunlu olarak geliyor.

Köklerini söküyoruz.

Sökeceğiz.

Kurutacağız.

Artık işler değişti

Değişmek zorunda.

TEŞEKKÜR EDERİZ MERAL ANNE

Kürtler partisiz mi kalsın? - Resim: 2

LGBT’li bir grup, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararının iptali için Danıştay’a başvuran İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le görüştü ve basın açıklaması yaptı. Grup sözcüsü Beray Göksu Eroğlu, “Bizlerin kararlığına cesaretle güç veren İYİ Parti ailesine, başta İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener olmak üzere, LGBT topluluğuna sahip çıkan tüm demokrasi güçlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Ersoy, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na da teşekkür etti.

Böylece taşlar yerine oturdu.

Meral Akşener 4 Temmuz'da 2020'de Nevşin Mengü'yle yaptığı söyleşide “İstanbul Sözleşmesi giderse sopa yemeye devam edersiniz” gibi hiçbir hukuki ve toplumsal geçerliği olmayan bir saptama üzerinden “bugün Türkiye'de kadın hareketinin tek liderliğine” soyunuyorsa da ziyaretçilerine sahip çıkmadı.

Aynı HDP'yle görüşen CHP gibi tek kare fotoğraf vermedi.

Oyu var kendi yok bir anne desteği, yani...

KÜRTLER PARTİSİ KADINLAR PARTİSİ CUMARTESİ ANNELERİ

“Kürt Partisi” meselesine bir de şöyle bakalım.

Türkiye'de kadınların da sorunu var.

Kadınlar partisi kursak olur mu...

Pervin Buldan da, Figen Yüksekdağ da kadın, ben de kadınım...

Ayrı partide, aynı hükümette olabilir miyiz?

Biz Türkiye'nin birliğinden bütünlüğünden yana olacağız, Türkiye Ankara'dan yönetilir diyeceğiz; o bölücülük yapacak, Pentagon üzerinden Kandil'den emir alacak.

Olabilir mi?

Zaten HDP'nin içindekilerin hepsi Kürt değil ki... Her boyadan var. Birleştikleri nokta emperyalizmin aracı olmak; karada, denizde, toplumda, kültürde, yaşamda emperyalizmin gücü olmak.

Milletimiz izin vermez.

Veremez.

Böyle hemşehri derneği, kitle örgütü bile olmaz.

Türkümüzü, kültürümüzü yaşatacağız. Zenginliğimize zenginlik katacağız.

Dernekler onun için olacak.

Cumartesi anneleri de Kürtçe konuşuyor.

Ama Kürt'ten yana mı?

Kılıçdaroğlu, “Cumartesi annelerinin yanındayım. Devletin görevi bu annelerin taleplerini karşılamak” diyor.

Ya Diyarbakır'da olacaksınız, ya da İstanbul'da Galatasaray meydanında.

İkisi de Kürt.

Ama biri Kürt'ten yana değil. Diyarbakırlı bu gerçeği görüyor. Pat pat göğsüne vuruyor:

“Esas Kürt benim!!”

Ya FETÖ ve PKK'nın yargılandığı cezaevlerinin kapısında olacaksınız ya da onlardan hesap soran Türk yargısının yanında. Milletvekilleriniz HDP milletvekillerinden daha çok kapı aşındırmış. Eşleriniz bir gün doğum günü kutlamasında bir gün tiyatro salonunda diz dize...

Biz “bir Kürt kökenli vatandaşımız cehennemdeyken bize cennet haram” dediğimiz için Amerikancı darbelerin en ağır hışmına, olmadık baskıya uğrarken neredeydiniz.

Diyarbakırlı anneler, Kürt ve Türk şehit anneleri terörün kolu bacağı kesilsin istiyor.

Ötekisi ise terörün devamından yana.

Ya o ya bu...

Bilenler iyi biliyor.

Onun için bazıları Cumartesi annelerine gidiyor.

Bazıları gitmiyor.

Bazıları Diyarbakır'a gidiyor.

Bazıları ise aylarca seslerini duymadılar.

Geçerken bile uğramadılar.

Neden sonra lütfedip gittiklerinde de yanıtlarını aldılar.

Pentagon yine yanılıyor.

Türkiye'yi, Kürt de biziz Türk de biziz diyen Türk milletini tanıyamadı bir türlü.