22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kurulan dünyanın kitabı: Asya Çağını Açan Devrimler 1905-1911

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Kaynak Yayınları, önemli bir kitap yayımladı. Bugün kurulmakta olan dünyanın kitabı da diyebiliriz. Prof. Dr. Zafer Kars ve Emrah Maraşo, Asya Çağını açan devrimleri inceliyorlar. Bugün öncelikle okunması ve tartışılması gereken bir çalışma.

Kurulan dünyanın kitabı: Asya Çağını Açan Devrimler 1905-1911 - Resim : 1

ARKADA KALAN AVRUPA ÇAĞI
Avrupa Çağı, kapitalizm çağıdır. 15. Yüzyılda başladı ve 19. Yüzyılın sonlarına doğru bitti. 1871 Paris Komünü, bir bakıma Avrupa Çağının doruğudur ve inişin de başlangıcıdır.
Emperyalizm dönemi, Avrupa’nın çürüyüş dönemidir. Lenin, yeni çağı çok özlü ve etkili bir deyişle “İleri Asya, Geri Avrupa” diye saptamıştı. Gerçekten de öyle oldu. Dünya ekonomisinin ağırlığı artık Asya’dadır. 19. ve 20. yüzyılın Asyalı yoksulları, bugün dünya ekonomisinin öncüsü konumundalar. 2016 yılında dünya ekonomisinin büyümesine Çin’in katkısı yüzde 39, Hindistan’ın katkısı yüzde 19. ABD’nin katkısına gelince, ancak yüzde 16. Avrupa’nın ise yüzde 5. Çin’den New York limanına yüksek teknoloji ürünleri götüren gemiler, oradan hurda kâğıt yüklenerek Çin limanlarına dönüyor. Avrupa’nın filozofları ve siyasetçileri, gelecek umutları olmadığını belirtiyorlar. Asya ise artık umut kıtasıdır.
ASYA ÇAĞININ İLK IŞIKLARI
Buraya nasıl geldik, Asya Çağının ilk ışıkları ne zaman ve nasıl parladı?
Kapitalizm, 20. yüzyılın eşiğinde emperyalizm aşamasına girince, çürüme ve ölüm belirtileri de kendini göstermişti. Artık dünya iki kampa bölünmüştü. Lenin ve Mustafa Kemal gibi zamanın büyük devrimcileri, Zalim Milletler ve Mazlum Milletler saflaşmasına dikkat çektiler. İnsanlığın geleceği artık mazlumların elindeydi.
20. yüzyıl Asya Devrimleri çağıdır. 19. yüzyılda, gelişmiş kapitalistlerin Avrupa’sında beklenen sosyalist devrimler ertelenmiş, insanlık çıkış yolunu Asya’da başlayan millî demokratik devrimlerle bulmuştur. Asya Çağı, millî demokratik devrimler çağıdır. Millî demokratik devrim, ancak sosyalizme ilerleyerek kesin ve kalıcı başarılar kazanabilir, hatta yeni uygarlığın lokomotifi olabilirdi. Çin örneği bunu kanıtladı. Sosyalizmin kapısını Asyalılar açtı.
Asya Çağının öncüleri, Rusya, Türkiye, Çin, İran, Moğolistan ve Hindistan gibi Asya’nın imparatorluk birikimi olan ülkeleridir. 20. yüzyıl devrimleri buralarda başladı. 1905 Rus Demokratik Devrimini, 1906-1909 İran Devrimi, 1908 Türk Hürriyet Devrimi, 1911 Çin Devrimleri izledi. Hindistan’ın İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadelesi de bu dizinin devamıdır. Moğolistan halkının 1911-1921 yılları arasındaki Bağımsızlık Savaşı ve Halk Cumhuriyetini kurması, Türkiye’de pek bilinmez. Zafer Kars ve Emrah Maraşo’nun kitabında bu Orta Asya devrimi de inceleniyor.
ASYA ÇAĞININ İKİNCİ DEVRİM DALGASI
Asya Çağının İkinci Devrim Dalgası, Türkiye’nin 1915 Çanakkale Direnişiyle başladı. Emperyalist İngiltere ve Fransa, İstanbul’u ele geçiremediler ve Rus Çarlığını kurtaramadılar. Bunun üzerine 1917 yılı Şubatında Rus Demokratik Devrimi ve arkasından Ekim ayında Sovyet Devrimi geldi. Türkiye’nin üç düşmanından biri eksildi. Dahası Devrimci Rusya, Türkiye’nin İstiklâl Savaşını destekledi. 1920 Türk Devrimini bu koşullarda başardık. 1927-1949 Çin Devrimi Asya Devrimlerini Doğuya yaydı. Asya Çağı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Kore, Arap Dünyası ve Hindiçini devrimleriyle devam etti. Kuşkusuz Afrika ve Latin Amerika kıtalarındaki devrimler de aynı kapsamdadır.
MAZLUMLAR DÜNYASINDAN GELİŞEN DÜNYAYA
Asya Çağı, her devrimci süreç gibi inişli çıkışlı yaşandı. 1950 sonrasında Sovyetler Birliği kapitalizme dönüş sürecine girdi. Türkiye’de Kemalist Devrimin yıkımı yaşandı. Dünya dengelerinin değiştiği bu koşullarda, ABD, 1980 sonrasında Millî Devletleri tasfiye girişiminde bulundu. Ancak bu gerici sürecin de sonuna gelmiş bulunuyoruz. ABD’nin Tek Kutuplu Dünya iddiası sona ermiş bulunuyor.
Türk Devriminin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi, Mazlumlar, bir gün zalimleri mahv ve perişan edeceklerdi. İşte şimdi yaşanan olay budur. Artık Mazlum Milletlerden “Gelişen ülkeler” diye söz ediliyor. İnsanlığın geleceği, Gelişen Dünyanın elindedir. Dünün Mazlumları, artık dünyamızın efendileridir. Enternasyonal Marşındaki, “Uyanın dünyanın lanetlileri” çağrısına, Mazlumlar yanıt vermiştir. Mazlum Milletler, önce Asya’da ayağa kalkmış, Latin Amerika ve Afrika’ya önderlik etmişlerdir.
Avrupa’nın Almanya, Fransa ve İngiltere gibi eski ileri ülkeleri de artık gözlerini Asya’ya çevirdiler. ABD ise gümrüklerini yükselterek, Asya’nın yükselişi karşısında savunma mevzilerine çekildi. Atlantik dünyası, Asya’nın merkezinde olduğu yeni dünya düzenini tanımak durumundadır.
UFUKTAKİ YENİ UYGARLIK
Şimdi Asya Devrimlerinin Üçüncü Dalgasının eşiğindeyiz. Artık dünyamız, ABD emperyalizmini sırtında taşıyamıyor. Emperyalizm aşamasındaki kapitalizm, insanı ve içinde yaşadığı doğayı yıkıma uğratan bir karakter kazandı. Emperyalist kapitalizm, insanlığın büyük kesimini yoksulluğa mahkum ediyor, dünyanın damını deliyor, okyanusları zehirliyor ve aşkı öldürüyor. İnsanlık için özel çıkar ve özel mülkiyet sistemi içinde çıkış yolu bulunmuyor. İnsanlık, yeni bir devrim dalgasının eşiğindedir ve Asya dünya gündeminin odağındadır.
Asya’nın bugünkü yükselişi, emperyalist-kapitalist sistem içinde bir patron değişikliği değil, fakat yeni bir uygarlığın yükselişidir. Asya’nın önderlik ettiği yeni uygarlığın programında, hegemonyacılığın sonu, devletlerin bağımsızlığı, insancıllık, kamuculuk, paylaşma gibi millî demokratik devrim değerleri var. Bu açıdan baktığımız zaman, gelişmiş kapitalist ülkelerde 1640 İngiliz, 1789 Fransız ve 1776-1865 Amerikan Devrimleriyle başlayan, daha sonra 20. Yüzyılda Rus, Türk, İran, Çin, Moğolistan, Meksika ve Hindistan devrimleriyle Mazlumlar Dünyasına yayılan demokratik devrimler çağı, şimdi Asya önderliğinde son ve kesin atağını gerçekleştirmektedir. İnsanlığın görünen ufkunda insancıllığın, kamuculuğun, paylaşmanın, emek değerlerinin yükseldiği yeni bir uygarlık bulunuyor.
Türkiye, 1876, 1908, 1920 Devrimleriyle Asya Çağının yükselişine önderlik eden ülkeler arasında yer aldı. Türkiye bugün de Batı Asya’da ABD emperyalizmine karşı yürüttüğü mücadeleyle yine önder konumlarda olacaktır. Türkiye, Kemalist Devrimi tamamlayarak, yeni uygarlığın kuruluşuna önemli katkılarda bulunacaktır.
Önümüzde yükselen uygarlığı anlamak için, köklerine bakmalıyız. Asya Çağının ilk devrimlerinde bu açıdan dünün hikâyesini değil, fakat yarınlarımızın ipuçlarını buluyoruz.
Bu öncü çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Zafer Kars ve Emrah Maraşo’ya teşekkür borçluyuz.