21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Neler olmuş neler...

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Ardı ardına gelen seyahatler ve bayram tatili nedeniyle, uzun sayılabilecek bir aranın ardından, ülkemizin gündemine döndük yeniden.
Geride kalan son bir iki haftanın ekonomi politik yoğun gelişmelerine bakınca, ‘neler olmuş neler’ demekten kendimizi alamadık doğrusu.
En iyisi her biri ayrı birer analiz ve makale konusu olabilecek bu gelişmeleri kısa-kısa değerlendirmek olacak herhalde:

1) ABD’YLE ELELE, SURİYE'DE DEVRİYEYE!

Anti-emperyalist mücadelede destan yazan AKP iktidarı, Irak’tan sonra Suriye’yi de parçalamaya yönelik olarak PYD/YPG’ye binlerce TIR’lık silah ve mühimmat sağlayan ve sağlamayı sürdüren ABD’yle kolkola, şimdi de sözde "Barış Koridoru" yoluyla devriye gezmeye başlamış iyi mi?
ABD ile Müşterek Hareket Merkezi kurarak yürüteceklermiş işleri. Helal olsun böyle iktidara. ABD emperyalizmi ile ancak böyle mücadele edilebilirdi zaten. Biz de bu yaşımızda emperyalizmle nasıl mücadele edileceğini ancak anlamış olduk bu sayede.

2) BELEDİYE BAŞKANLARI ALINSIN HDP'YE BAŞKANLARI ALINSIN, HDP'YE 93.4 MİLYON TL SALINSIN!

ABD iltisaklı bölücü terörle mücadelede iktidar yine müthiş adımlar atmış görünüyor.
Daha ne yapsın; PKK ile organik bağını gizlemeyen, terörü kınamayan, Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızı savunmaya yönelik olarak TBMM’de partilerin müştereken yayınladığı bildiriye imza koymayan HDP’ye, bizlerin vergileriyle Hazineden 93.4 milyon TL yardım yapıyor. Ama hakkını da yemeyelim. HDP’li Belediye Başkanlarını da görevden alıyor. Ne güzel bir terörle mücadele politikası değil mi? Tavşana kaç, tazıya tut diyor bir manada. Bayağı içimiz rahatladı HDP’li Başkanlar görevden alınınca. Hazineden aktardıkları (her yıl) 93.4 milyon TL mi dediniz? O kadarcık kusur kadı kızında da olur.

3) BÖYLE MUHALEFET DOSTLAR BAŞINA!

Ülkemiz tarihinin en derin, en uzun süreli ve en ağır ekonomik krizine sürüklenmiş durumda ne yazık ki. Resmen ‘resesyona’ giren, işsizlik-enflasyon ve faiz oranları ‘çift haneye’ fırlamış. Dünyada risk primi (CDS) en kötü ve en yüksek seviyede olan bir ekonomi durumundayız maalesef.
Bu koşullarda gelin görün ki, TBMM’de bulunan muhalefet partileri de iktidardan daha aşağı kalır bir noktada değiller şükürler olsun ki...
Ne diyor Muhalefet Liderleri ve sözcüleri; "...ülke ekonomik krizdeyken, seçim istemeyiz. AKP iktidarı ülkeyi ekonomik krizden çıkarsın, sonra seçim düşünürüz..."
Bu mantık; zihniyetiyle, eş-dost-akraba kayırmacılığıyla, yolsuzlukları ve partizanlıklarıyla ekonomide yangını çıkartanlara yani kundakçılara, itfaiye görevi verilmek istenmesine benziyor.
‘Uyanık’ muhalefetimiz, ekonomiyi batıranlara insanımızı yoksullaştıranlara, milyonlarca yurttaşımızı işsizliğe ve borca mahkum edenlere, ‘biraz daha batırsınlar da, sonra bize ihtiyaç duyulsun’ gibi, çok ulvi, çok vatansever, çok millet sever ‘kasaba kurnazlığı’ peşinde iyi mi? Ne demişler; böyle iktidara- böyle muhalefet pes doğrusu...

4) DARPHANE PARA BASSIN, BANKALARDA SAÇSIN!

Yine Merkez Bankası yönetimi dahiyane kararlar almış. Adeta şapkadan tavşan çıkarmış. Kamusal Sermayeli Bankalar başta olmak üzere, bankaları kredi dağıtmaya teşvik eden hatta adeta zorlayan kararlar alarak, yaz ortasında yeniden döviz kurlarının patlamasına ve yükselmesine yol açtılar.
Kamusal Sermayeli Bankalara kur farkı zararı ve görev zararı yüklemek ve Bankacılık sektörünü kırılgan hale getirmek, mevcut krizin daha da kötüleşmesine neden olabilir halbuki.
Sonbaharla birlikte ekonomik mevsimsel avantaj kaybolacak ve bozulan yatırım iklimi popülist harcamaları sürdürebilmek için Darphane’ye fazla mesai yaptıracak görünüyor.

5) YAŞASIN, ALİ AĞAOĞLU VE BENZERLERİ KURTARILACAKMIŞ!

İktidar ekonomide hangi kararı alırsa alsın münafıklık yapanlar, Hazine’ye verilen batık yandaşları ve şirketleri koruma kararı olarak lanse ettikleri bu müthiş karara karşı da aynı şeyleri yapıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar, 3-5 karışı ve sevgilisi olduğunu, Royce-Rolls marka arabalarının sayısını kendisinin bile bilmediğini, helikopterle yüzmeye gittiğini magazin medyasından gördüğümüz Ali Ağaoğlu gibi yandaş müteahhitleri koruyup-kurtarmayacaklar da kimi kurtaracaklar? Bakmayın siz münafıkların eleştirilerine. Durmak yok yola devam. Kurtarın magazinden düşmeyen, hesapsız-kitapsız borca batan yandaş müteahhitlerinizi.
Ne demişler; milletin malı deniz yemeyen -pardon yeniden yapılandırmayan- keriz