24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Okumayan toplum

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Çok yakındığımız bir konudur bu; okumuyoruz... Kutsal kitaplarda bir buyruk olsa da, okumuyoruz.

Yazık ki bizde köklü bir alışkanlık haline gelemedi kitap okumak. Küçük bir ekonomik bunalımda ilk tasarruf kitaptan yapılıyor. Teknolojik gelişmeler, yeni icatlar en çok bizde kitaba zarar veriyor. Önce televizyon, sonra bilgisayar, internet, derken son olarak cep telefonları... Metroda şurda burda kitap yerine herkesin elinde cep telefonu. Okuma alışkanlığımızı bu yenilikler çok kolay etkiledi. Bilgi Kitabevi gibi 50 yıllık kitabevlerinin kapanması çok acı!

Demek ki hemen vazgeçmeye hazır olduğumuz bir alışkanlıkmış kitap okumak.

Okuma alışkanlığında Fransa yüzde 21 ile en başta... Diğer ileri ülkelerdeki oranlar yüzde onların üstünde. Bize gelince, yüzde değil, binde diye başlayacaksınız söze,toplumumuzdaki okuma alışkanlığı binde bir... Japonya’da her insana yılda 25 kitap düşerken, bizde on yılda bir kitap düşüyor.

Teknolojiyi yaratanlar bu köklü ve güzel alışkanlıklarından kolay vazgeçmiyorlar.

Okumayan toplumu, okuyan bir toplum haline nasıl getiririz?

Cumhurbaşkanı adaylarını dinliyorum, bu konuda henüz tasarılarından söz eden yok, kültür konularına sıra gelmedi belki de...

Sayın Muharrem İnce’nin danışmalarından biri İLEF’ten öğrencim. Ona da açtım konuyu.

Baykal’ın CHP’deki son günlerinde, CHP’nin bilim kuruluna beni de çağırmışlardı. Aşağıdaki önerim orada bazı üyelerde heyecan uyandırdı, ama sonra o ekip dağıldı, bizi de arayıp soran olmadı.

BENİM HAYALİM

Okuyan toplum yaratmak için, önce öğretmenden başlayacağız işe. Benim şöyle bir hayalim var öteden beri. Milli Eğitim her yıl bir miktar para, diyelim ki her öğretmen için yılda 100 Tl ayıracak, ama para olarak verilmeyecek öğretmene. Öğretim yılı başında öğretmen kendisini “mesleki ve kültürel” açıdan geliştirecek kitapların listesini okul yönetimine bildirecek. Öğretmenler arasından seçilen bir kurula sunulacak bu istekler. Sonra her öğretmene toplam yüz lira ederindeki kitaplar piyasadan alınacak ve öğretmene verilecek. Böylece kitap okuyan öğretmen, öğrencisine de okutacak, öğretmen örnek olacak çevresine. Bu tasarı yayın dünyasına da büyük bir canlılık getirecektir; yayıncısından, matbaacısından, matbaa işçisine kadar herkes kazanacak.

Öğretmenlikten gelen Sayın İnce, el at bu konuya... Biraz da sanat ve kültür...

HALK DİLİ

Halk dili, Anadolu ağızları benim çalışmalarımda ağırlıklı yer tutar. “Saklı Sözlük” bu çalışmalarımın ürünüdür. Atatürk’ün kurduğu partiye “tezek” diyenlere söylenecek halk dilinde o kadar çok söz var ki... Ben birazını sıralayacağım, bakalım siz bu sözleri kimlere uygun göreceksiniz:

| Daha dün öksürse uçkuru kopacak adamken, bu gün sarayları beğenmiyor.

| Boynunda yalanın torbasıyla dolaşmak...

| İçi dışı kan kuyusu olmak...

| Öküzümün alnı sakar, kendi adını bana takar.

| Tükürdüğü eli öpmek...

| Deli gelmeden yeli gelir.

| Her deli üstünü yırtmaz...

Sevdiğim şu sözü siyasetçiler de kullandılar:

| Testinin içinde ne varsa, ağzından o akar.