Onlar Müslüman olamaz
30yıllık yazılarım ortada: HDP’yi ve bu çizgiyi en açık ve en şiddetli biçimde eleştiren bir yazarım. PKK’nın TBMM’deki uzantılarına yasaların uygulanmasını da destekleyenlerdenim. Bunlardan birisi de HDP’li Aysel Tuğluk.Tutuklu olan Tuğluk’un anası vefat etmiş. Kendisi izin alarak anasını Ankara’da defnederken bir gurup yaratık ortaya çıkmış; cenazeye saldırmış.
Bu vicdan ve ahlak yoksunu yobaz grubuna soruyorum: Aysel Tuğluk’un suçundan onun anasına ne?
Kuran-Kerim bile bundan 1400 sene önce kimsenin suçunu başkasının çekemeyeceğini vurgulamıştır.
Bugün bütün dünyada geçerli olan hukuk düzeninde suç kişiseldir. Bir kimsenin suçunun hesabını başkasından soramazsınız.
Öyleyse o masum kadının cenazesine saldıranlar; insanlık açısından olduğu kadar İslam açısından da sorumudurlar, suçludurlar.
IŞİD NESLİ
Her türlü vahşiliği din gibi gösteren sapık bir nesil ortaya çıktı, şehirlerin varoşlarını kuşattı, ağır ağır merkeze doğru ilerliyor.
Bunlar; Suriye’de, Irak’ta insanları diri diri kesen vahşi IŞİD’lilerin Türkiye’deki uzantılarıdır.
Bu tehlikeli kuşağı yetiştiren de AKP’dir... IŞİD’li yetiştiren resmî kuruluşların bazıları şunlar:
*Milli Eğitim Bakanlığı: Derslerin konusunu değiştirerek oradan akıl ve bilimi atan, yerine ilkel Orta Çağ Arap geleneğini yerleştiren... Bu geleneğe de din diyerek onu kutsayan... Çağdaşlık ve demokrasinin simgesi Kemal Atatürk’e açık savaş ilan eden Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
Bu bakanlığın eğitimine yön veren Talim ve Terbiye Dairesi’dir. Bu dairenin başındaki kişinin molla zihniyetiyle hareket ettiği yaptığı açıklamalardan ve müfredatta yarattığı yıkımdan açıkça gözlenmektedir.
Şu anki Milli Eğitim Bakanlığı, adece Türkiye’nin değil dünyanın başına bela olacak bir kuşak yetiştirmektedir. Türk çocuklarını gerici ve vahşi bir Arap ideolojisiyle zehirlemeyi artırarak sürdürmektedir.
Ve, geleceğimiz tehlikededir...
*Diyanet İşleri Başkanlığı:Burası, gericiliğin üssü gibidir. Müslümanlık diyerek halkımıza ilkel Arap geleneği dayatılmakta, kan akıtma geleneği kutsanmaktadır. Kuran Kursları, dini bütün çocuk değil, devletine milletine düşman cihatçı tipler yetiştirmektedir.
*AKP’li belediyeler: Bu belediyeler, IŞİD zihniyetini mahallelere yaymak üzere örgütlenmişlerdir. Atatürk düşmanlığının en açık örgütleri AKP belediyeleridir. Bütün yerli IŞİD’lilerburalarda çalıştırılıp karınları doyurulmaktadır.
*Devlet destekli ENSAR Vakfı gibi cihatçı vakıflar-dernekler: AKP iktidarı, toplumu kılcal damarlarına sızarak dönüştürmek için gerici vakıflar kurdurarak veya kurulmuş olanları siyasal ve parasal olarak destekleyerek de yürütüyor. Ensar’dır, İmam Hatip Mezunları Dernekleridir... Bunlar; Türk çocuğunu milli kimliğinden kopartarak fanatik cihatçı tiplere dönüştürmek için var güçleriyle çalışıyorlar.
Ve en büyük tehlike, dışarıdaki IŞİD değil, içimizde yetiştirilen ve en az 8-10 milyon destekçi sayısına ulaşan işte bu yerli IŞİD’liler takımıdır.
İşte o cenazeye saldıranlar, bu yerli IŞİD’lilerdir.
Her konuda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu zalim ve kafirce saldırıya karşı sessiz kalması, sorunun ne kadar derin ve tehlikeli olduğunu göstermektedir.
Karşımızdaki tehlike büyük: Mussolini’nin kara gömlekli gençleri gibi kara ruhlu ve vahşi, insanlıktan uzaklaşmış tipler hem Türkiye’yi hem dünyayı tehdit ediyor.
Unutulmasın ki FETÖ örneğinde olduğu gibi bunlar günü geldiğinde dönüp efendilerini de vurmaya kalkışacaklardır.
HABERTÜRK TV HABERCİSİ!
Cenazeye saldırı haberini Habertürk TV’de izlerken şaşırdım. Spiker, “Cenaze Dersim cemevinden alınıp Dersim mezarlığına defnedilecek!” diyordu.
O haberi kim yazdı ise ya çok cahil ya da HDP uzantısı birisi. Çünkü o cemevi Dersim cemevi değil, o mezarlık Dersim mezarlığı değil; Tunceli de Dersim değil...
Derebeylik sisteminin sembolü olan Dersim’e bu bağlılık neden acaba? Cumhuriyeti ve aydınlığı simgeleyen Tunceli adı birilerini neden böyle rahatsız ediyor?
FAİZCİLERİN MERKEZ BANKASI
Dün yazdığım üzere, TC Merkez Bankası uluslararası para babalarının hizmetinde kalmaya devam ediyor. Dünkü toplantılarında yüzde 12,5 civarındaki geç likidite borç verme faizini indirmeye yanaşmadılar. Ve yüksek tuttukları faiz ile de sömürgenleri mutlu ettiler.
Sorum şu: Bunlar , kendilerini oraya atayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı takmıyorlar mı; yoksa Erdoğan’ın “Faizler yüksek, düşürün!” sözleri milleti kandırmak için mi?
Ey millet, sizden vergi olarak aldıkları paraları, yabancı para babalarına dağıtan bir hükümetiniz var. Ne kadar sevinseniz azdır!...