Rantçıyla eyaletçi ittifakına karşı
Yerel yönetim seçimlerine altı ay kaldı.
İçişleri Bakanlığı’nın sayılarına göre 81 il ve 921 ilçe içinde yer alan yerel yönetimler için seçim yapılacak.
Üçte ikisi bildiğimiz mahalle, üçte biri aslında tipik köy olan 32.034 mahallede mahalle muhtarı ve ihtiyar heyeti seçilecek. Köylerin sayısı, artık mahallelerden az. Şimdi yalnızca 5 milyon kişinin yaşadığı toplam 18.336 köyde köy muhtarı ve köy ihtiyar meclisi üyeleri seçimi yapılacak. Muhtarla heyet/meclis üyeleri -enaz dört üyeden hesaplayın, köylerde 90 bin, mahallelerde 160 binden çok yerel yönetici demek.
Şimdi nüfusumuzun 75 milyonu belediyeli. Belediye, şehirlerin yönetim modeli. Buna göre Türkiye artık yüzde 95’i şehirleşmiş bir ülke.
Nüfusun büyük çoğunluğu belediye sınırları içinde yaşamaya başladı. Ama belediye sayısı durmadan ve 2014 yılında da keskin biçimde azaldı. Üç bini aşkın belediye varken sayıları şimdi yalnızca 1398.
Belediyeli nüfus çok yüksek, belediye sayısı azsa, temsil oranı bir hayli daralmış demektir. Nitekim belediyelerde başkan ve meclis üyesi seçilecek kişilerin sayısı 20 bini bile bulmayacak.
Yerel yönetim sistemi bakımından iki Türkiye var. Biri 51 ilde süren bildiğimiz geleneksel sistem, öbürü 30 ilde kurulmuş bulunan büyükşehir belediyesi sistemi. Nüfusumuzun yalnızca yüzde 15’i geleneksel sistemde yaşıyor. Yüzde 85, büyükşehir sakini.
Geleneksel sistemdeki 51 ilde yaşayan seçmen, köyde olsun belediyede olsun, ilin neresinde yaşıyorsa yaşasın, kendi ilinin il genel meclisi için oy kullanacak. Bu 51 ilde ayrıca il merkezi belediyesi (elbette 51 adet), 402 ilçe merkezi belediyesi, 396 belde belediyesi ve 18.336 köy var. Seçmen bunlardan hangisinde oturuyorsa oranın yönetimi için oy verecek. Bir de mahallesi için tabii.
Büyükşehirli sistemde yaşayan 30 ilde ise il özel idaresi, beldeler, köyler toptan kaldırıldığı için, seçmen yalnızca mahallesi (muhtar+heyet), ilçe belediyesi (başkan+meclis) ve büyükşehir belediye başkanı için oy kullanacak. Büyükşehir meclisi ayrıca seçilmiyor, İlçe meclislerine ilk yüzde 20’de girenler aynı zamanda büyükşehir meclis üyesi oluyorlar, dolayısıyla bunlar için oy kullanmayacak.
Geleneksel belediye dünyasında ortalama 1000 kişiye 1 temsilci düşerken, büyükşehirli sistemde 4000 kişiye 1 temsilci düşüyor. Yerel yönetimler yerel halktan çok uzağa savruldular. Büyükşehir modeline taşınanlar ise en uzaktakiler.
Ölçek geniş, coğrafya dağınık, ama belediye görev ve yetkileri geleneksel sistemde olduğu gibi kalmış durumda. Uygulamada ortaya çıkan sorunların çözümü bakımından adamakıllı düzeltmeler üzerinde çalışılmış da değil.
Belediyecilik bakımından sorunlara karşı körlük, yalnızca iki kesimi rahatsız etmiyor. Bir, yaşamını toprak-bina rantına odaklamış olanları. İki, eyalet sistemine geçiş fırsatları kollayanları.
Bunların karşısında yeterli ve erişilebilir yerel kamu hizmeti bekleyen büyük kesim seyrediyor. Ülke kaynaklarının tarumar edilmeden korunarak yönetilmesinden sorumlu bürokrasi de tarihinin en dalgın seyrini yaşıyor.
Yeterli-adil yerel hizmet ve ulusal kaynaklarımızın doğru yönetimi... Bu seçim sürecinde rantçılarla eyaletçilere karşı doğru hattı, dalgın seyircilere karşın, bu iki temel üzerine inşa etmemiz gerekiyor.