26 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Seçimle olmaz ise silahla mı?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Artık şu 15 Temmuz darbe girişiminin AKP ile birlikte kotarıldığını ben de düşünmeye başladım. Çünkü, bu olmamış darbe bahane edilerek Türkiye açık bir parti diktatörlüğüne sürükleniyor.
15 Temmuz gecesi FETÖ, Meclis’i bombalattı. 20 Temmuz’da AKP Olağanüstü Hal ilan ederek o Meclis’i devre dışı bıraktı.
Yetmedi şimdi de Olağanüstü Hal gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yayımlayarak mahkemeleri de devre dışı bıraktılar.
Türkiye Cumhuriyeti, 94 yıllık tarihinde hiç böyle hukuk dışı bir ülke haline gelmemişti. Sivil darbe denilen operasyon işte tam budur.

İÇ SAVAŞ KARARI MI?

Bu olağanüstü hal uygulamasını AKP; kendini ebedi parti haline getirmek için kullanıyor. Ve parti militanlarını da silahlandırarak muhalefeti sokaklarda boğmaya hazırlanıyor. Bundan sonra, AKP’li militanlar ellerine silah alıp bir evi bassalar ve oradakileri öldürseler; “Bunlar teröristtir, terörü önlemek için öldürdük!” deseler suçlanamayacaklar. Son KHK’daki şu madde bunu gösteriyor:
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.”
Buradaki püf noktaları şunlar:
* “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın”... Ne demek bu? Polis veya asker olmayan insanlar, darbeyi veya terörü önlüyoruz diyerek ellerinde silahla operasyon yapabilirler.
* İkincisi, “darbe teşebbüsü veya terör eylemlerinin devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması...”
İşte burada deniliyor ki: Resmi görevli olmayan AKP’liler, “Terör olaylarının veya 15 Temmuz’un devamı niteliğinde görüyoruz!” diyerek muhalefetin gösterilerini silahla basıp dağıtırsa ve kan akıtırsa yargı bunlara dokunamaz!
Yani bu AKP’li militanlar, muhalif bir partinin ilçe binasını basıp oradakileri öldürdüklerinde; “Darbe girişimini önledik!” diyerek bu KHK ile kendilerini savunabileceklerdir.

ALMAN FAŞİSTLERİNİ ÖRNEK ALMIŞLAR

Anlayacağınız; bu devletin polisi ve askeri var iken, bu hükümet son yayınladığı KHK ile meydana silahlı sivilleri salıyor. Tıpkı 1930’ların faşist Almanyası gibi...
Almanya’yı felakete sürükleyen Naziler de sokakları önce SA denilen sonra SS diye adlandırılan sivil kıtalarla ele geçirmişler ve ülkeyi felakete sürüklemişlerdi. AKP de benzer bir yapılanmayı devreye sokmuş gözüküyor.
Bunun işareti daha önceden verilmişti:
* Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Şeref Malkoç, 2016’da vatandaşların silahlanmasının önünün açılacağını söyledi. AKP’liler hızla silahlandılar. Bunlar sokaklarda Halk Özel Harekat (HÖH) yazılı araçlarla dolaşmaya başladılar.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, SADAT adlı silahlı sivil ekipler kuran emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’yi kendisine baş danışman yaptı. Son KHK bu işbirliğinin ürünü gözüküyor.
* Polis ve yargı, tabanca ve otomatik tüfekle poz veren AKP’lilere dokunamadı, bu faşist grupların yaygınlaşmasının önü açıldı.
* Osmanlı Ocakları adı verilen örgütlenme de Alman SS militanları gibi silahlı bir örgütlenmeye gitti.
* İş o kadar ileri götürüldü ki bazı mafya grupları da AKP’nin bu silahlı grupları içinde konumlandı. Bunların bir elebaşı, ikide bir ‘oluk oluk kan akıtmak’tan bile söz etti ama yargı ve polis kılını kıpırdatmadı.

SURİYELEŞTİRİYORLAR

Bunun varacağı yer ne acıdır ki iç çatışma ve iç savaştır. Partili militanlara silahlı eylem yapma hakkı veren bu KHK ile bu AKP, ülkemizi Suriye’ye çevirmeyi göze almıştır.
Diyorlar ki: Biz hep iktidarda kalacağız... Seçimle olursa seçimle... Seçimde kaybedersek de silahla...
Türkiye’de tam bir sivil darbe yaşanıyor. Seçimde AKP yenilirse, bu sivil darbe silahlı darbeye çevrilecek ve ülkemiz karışacaktır.

BAHÇELİ’NİN İŞİ BU

Devlet Bahçeli denilen AKP militanının bu tehlikeli gelişmeyi alkışlaması boşuna değil. Onun, 1980 öncesinde Ülkücü gençleri nasıl aldattığını iyi biliyoruz.
Amerikancı MİT’in eski elemanları yine görevdeler. İstiyorlar ki iç çatışma çıksın; faşist AKP’li militanlar kan döksün ve Amerika da Türkiye’ye müdahale etsin...
Tehlike şurada ki bu AKP; iktidar uğruna bunu bile göze almış gözüküyor.
Sevgili Türkiye’min işi gerçekten zor... Çünkü bu tehlikeli gidişi görerek tepki gösteren AKP’li seçmen yok...
Seçimle olmaz ise silahla mı? - Resim : 1
AKP, bunları mı yasal olarak koruyacak?